ÖSYM'den "açık uçlu soru" açıklaması

ÖSYM'den "açık uçlu soru" açıklaması

ÖSYM tarafından yapılan açıklamada, "Yazılı sınavın (adaydan ya da değerlendiriciden bağımsız olarak) objektif değerlendirilmesi hususunda hiçbir tereddüt söz konusu değildir" denildi.

ÖSYM Başkanlığınca, üzerinde bilimsel araştırmaların yürütüldüğü açık uçlu sorularla sınava (yazılı) ilişkin yapılan açıklamada, yazılı sınavın adaydan ya da değerlendiriciden bağımsız olarak objektif değerlendirilmesi hususunda hiçbir tereddüdün söz konusu olmadığı, tecrübelerin aday sayısından bağımsız olarak sınav sonuçlarının makul sürede açıklanmasının mümkün olduğunu  gösterdiği bildirildi.

Yazılı açıklamada, son günlerde yazılı ve görsel medyada ön yargılı, adayları ve kamuoyunu yanıltıcı nitelikteki yorumlara karşı, ÖSYM’nin son 3 yıldır üzerinde çalıştığı önemli ölçme yöntemi olan açık uçlu sorularla sınav (yazılı) hakkında açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu ifade edildi. 

ÖSYM'nin, kurulduğu 1974 yılından itibaren uyguladığı sınavları, çoktan seçmeli sorulardan oluşan testlerin uygulandığı sınav yöntemine uygun yürüttüğü anımsatılan açıklamada, zaman içinde bu uygulamanın, eğitim camiası içinde eleştirilmeye başlandığı, çoktan seçmeli sorulardan oluşan sınavlara karşılık yurt dışındaki uygulamalar, yurt dışındaki uygulamaların Türkiye gerçeklerine göre alternatif çözüm önerilerinin kamuoyunda sıklıkla tartışıldığı aktarıldı.

Açıklamada, "Bu eleştirilerde de görüleceği üzere, çoktan seçmeli sorularla yapılan sınavların eğitim sistemimize olumsuz etkileri, sistemin tüm paydaşları tarafından tartışmasız kabul edilen bir gerçektir. Eleştirilerin odak noktasını, çoktan seçmeli sorularda adayların, cevabını bilmedikleri bir soruyu, yüzde 20 oranında doğru cevaplama olasılıklarının olduğu hatta, ilgili konu hakkında bilgi sahibi olunmadan, test teknikleri kullanılarak seçenekler elenip doğru cevaba ulaşılabilmeleri, çoktan seçmeli soruların, üst düzey bilişsel becerileri ölçmede yetersiz kaldığı, öğrencilerin öğrenmeye olan yaklaşımlarını olumsuz etkilediği, adayların test tekniğini öğrenmek amacıyla dershanelere yönelmesine neden olduğu oluşturmaktadır" değerlendirmesine yer verildi. 

"KOLAY OLAN DEĞİL ZOR OLANI SEÇİLDİ"

3 Mart 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6114 sayılı Kanunla ÖSYM'ye "hizmetin gereklerine uygun ölçme, seçme, değerlendirme ve yerleştirme yöntemlerini belirlemek görevi"nin verildiği bildirilen açıklamada, "Bu görev tanımı ile birlikte ÖSYM, eğitim camiasının çoktan seçmeli sorulardan oluşan sınavlara yönelik eleştirilerine duyarsız kalarak, mevcut düzenin devamının kolaylığını seçmek yerine zor olanı seçerek çoktan seçmeli soruların yukarıda belirtilen dezavantajlarını ortadan kaldırmak amacıyla kapsamlı bir çalışma başlatmış ve oldukça önemli gelişmeler kaydetmiştir" ifadesi kullanıldı. 

Yurt dışındaki uygulamaların yerinde incelendiği, Türkiye'deki  sınavlarda aday sayısına bağlı en olası uygulamaların uzmanlarca değerlendirildiği anlatılan açıklamada, şu hususlara işaret edildi:

"Yurt dışında yapılan çalışmalarda görülmüştür ki: İngiltere, ABD, Avustralya gibi pek çok gelişmiş ülke, öğrencilerinin kritik düşünme ve bilgileri analiz etme gibi üst düzey bilişsel becerilerini de ölçmek, bu ölçümler doğrultusunda öğrencileri başarı düzeylerine göre sıralayabilmek için çoktan seçmeli sorularla yapılan sınavlarla yetinmeyip yazılı sınavlar da uygulamaktadır.

Bu bilgiler ışığında ve ölçme ve değerlendirme alanındaki gelişmeler doğrultusunda ÖSYM, sınavlarda açık uçlu soruların sorularak adayların bilgilerinin daha sağlıklı ölçülmesinin sağlanabilmesi amacıyla çalışmalar yapmıştır. Bu amaçla, komisyonlar oluşturulmuş, yurt içinden ve yurt dışından uzmanlar tarafından ÖSYM personelinin açık uçlu soruların hazırlanmasına yönelik eğitimleri yapılmış, sınavların uygulanması, cevapların değerlendirilmesine yönelik olarak teknik altyapı hazırlıkları tamamlanmıştır."

YAZILI SNAVIN UYGULANMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖSYM'nin açıklamasında, yazılı sınavlarda, değerlendirmenin objektif ve güvenilir olması için bilimsel yöntemler ve bu yöntemler ışığında geliştirilmiş olan puanlama anahtarlarının kullanıldığı bildirildi. 

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Yazılı sınavlarda adaylar, sunulan seçenekler arasından doğru olanı seçmek yerine cevapları kendileri oluşturmaktadır. Adayların söz konusu sorular için cevaplarını oluştururken kendi bilgilerini organize etmeleri ve bu bilgileri kendi kelime veya cümleleriyle ifade etmeleri gerekmektedir. Bu nedenle adaylar başarılı olabilmek için konuları anlayarak çalışmaya yönelmektedirler. Ayrıca bu sınavlarda öğrencilerin kopya çekmeleri de doğal olarak zorlaşmaktadır. Yazılı sınavlarda, kısa cevaplı, cevabı sınırlandırılmış ve cevabı sınırlandırılmamış olmak üzere üç farklı soru tipi söz konusudur.

Kısa cevaplı sorular, cevabı bir sözcük, bir sayı veya bir cümle ile adaylar tarafından cevap kağıdına yazılan sorulardır. Bu sorularda cevapları, kısa olduğundan çok sayıda soru kullanılarak sınav yapılabilmektedir. Cevabı sınırlandırılmış sorularda ise adaydan verilen soru metninde açık olarak belirtilen sınırlamalara uygun cevap oluşturması beklenmektedir. Bu sınırlamalar cevabın niteliği, uzunluğu veya organizasyonu ile ilgili olabilir ve kritik düşünme, bilgiyi analiz etme, orijinal bir probleme çözüm üretme gibi üst düzey bilişsel becerileri ölçmeyi hedeflemektedir.

Öte yandan, serbest yanıtlı sorular olarak da adlandırılan cevabı sınırlandırılmamış sorular cevapları kişiden kişiye değişen ve belirli bir sınırı olmayan genellikle kompozisyon tipi sorulardır ve bir durum hakkındaki düşünceleri organize ederek yazma, özgünlük, eleştirel düşünme ve problem çözme gibi üst düzey bilişsel becerilerin ölçülmesinde en etkili ölçüm yöntemidir."

Yazılı sınavda, cevapların değerlendirilmesi ve puanlandırılmasının alan uzmanı puanlayıcılar tarafından bilgisayar ortamında yapıldığı ifade edilen açıklamada şunlar belirtildi:

"Puanlama yapılırken her soru için önceden hazırlanmış puanlama anahtarı kullanılır. Sorular hazırlanırken, aynı zamanda, ilgili puanlama anahtarı da alanında uzman akademisyenler tarafından hazırlanır.  Bu anahtar üzerinde soruya verilebilecek olası cevaplar ve bu cevaplara verilebilecek puanlar yazılır. Ayrıca kabul edilemeyecek cevaplar varsa onlar da belirtilir. Soru tasarlanırken bir soruya verilen cevaba göre tam puan verilebileceği gibi kısmen doğru olan cevaplara da kısmi puan verilmesi söz konusu olabilmektedir. Bunun için puanlama anahtarı hazırlanırken puan verilecek her aşama tespit edilmekte ve bu aşamalara ne kadar puan verileceği belirtilmektedir. Değerlendirme sırasında, her bir soru için, soru metni, adayın verdiği cevap ve soruya ait puanlama anahtarı bilgisayar ekranında puanlayıcıya gösterilmektedir. Verilecek puanlar açık ve net olarak belirli olduğundan yanlı bir değerlendirme yapılması mümkün değildir."

PLANLAMA DEĞERLENDİRME

Açıklamada, yazılı sınav sonrasında adaylara ait soru-cevap kitapçıklarının taranarak bilgisayar ortamında elektronik olarak her sorunun ayrıştırıldığı ve adayın kimliğinden bağımsız hale getirildiği kaydedildi.

Açıklamada, "Yani sistem üzerinde hangi cevabı hangi adayın verdiği bilgisi kesinlikle puanlayıcılara bildirilmemektedir. Bu şekilde adayın kimliğinden arındırılmış ve elektronik ortama taşınmış olan her bir soru rastgele farklı iki puanlayıcı tarafından değerlendirilmekte ve her ikisinin de aynı puanı vermesi beklenmektedir. Yani puanlayıcılar hangi adayın cevabını değerlendirdiklerini bilmedikleri gibi ikinci değerlendiricinin de kim olduğunu ve nasıl puanlama yaptığını kesinlikle bilmemektedirler. Bir soruya puanlayıcılar farklı puanlama yaptıklarında sistem uyarı vermekte ve soru alanında uzman farklı bir üçüncü  puanlayıcı tarafından tekrar kontrol edilerek değerlendirilmektedir. Bu nedenle yazılı sınavın objektif (adaydan ya da değerlendiriciden bağımsız olarak) değerlendirilmesi hususunda hiçbir tereddüt söz konusu değildir. Tecrübeler aday sayısından bağımsız olarak sınav sonuçlarının makul sürede açıklanmasının mümkün olduğunu göstermektedir. Yazılı sınav sorularına verilen cevapların yazımı, gramer kurallarına uyumu ve el yazısının karakteri, adaylar tarafından yapılan kısaltmalar gibi unsurlar değerlendirmeyi etkileyen unsurlar değildir" bilgileri verildi. 

"YAZILI DENEME SINAVI BAŞARIYLA GERÇEKLEŞTİRİLDİ"

2013 ve 2014 yıllarında, ÖSYM'nin yazılı sınav yapma konusunda teknik altyapı ve becerilerini arttırmak amacı ile yoğun bir dizi çalışma yürütüldüğüne işaret edilen açıklamada, konunun uzmanı olan uluslararası kurum ve kuruluşların ziyaret edildiği, sistemlerinin incelendiği, uzmanlarla görüşüldüğü ve gerekli olan altyapının oluşturularak ilgili personele gerekli eğitimlerin verildikten sonra 2013 yılında bin 181 adayın sınava katıldığı bir deneme sınavının başarı ile gerçekleştirildiği aktarıldı. 

-Kaymakam adayları sınavında açık uçlu sorular 

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Edinilen deneyim ile daha sonra yapılan 2013-YDUS, 2014-KDK, 2014-YDUS ve 2014-İnsan Hakları Uzman Yardımcılığı sınavları yazılı sınav uygulaması şeklinde yapılmıştır. Bu sınav uygulamaları tahminlerin üzerinde başarılı olmuş ve beklenen süreden çok daha kısa sürede sonuçlar değerlendirilerek açıklanmıştır. Gerek sınava ve gerekse sınav koşullarına itiraz gelmemiş, eğitim camiası uygulamaya ilişkin olumlu görüşlerini dile getirmişlerdir. Yazılı sınav sistemi, 28 Mart 2015 tarihinde yapılacak olan 2015 İçişleri Bakanlığı Kaymakam Adaylığı Giriş Sınavı'nda olduğu gibi ilgili kurumlarının olumlu görüşü alınarak önümüzdeki günlerde yapılacak sınavlarda adaylara yeterli süre önceden bilgi verilerek kısmen ya da tamamen uygulanacaktır. ÖSYM’nin her sınavda olduğu gibi yazılı sınavda da şeffaflık ilkesinden taviz vermesi mümkün değildir. Bu nedenle isteyen adaylar, sınav sonrasında kendi soru-cevap kitapçıklarını inceleyebileceklerdir."

ÖSYM tarafından daha önce yapılan açıklamada, YGS ve LYS sınavlarını içeren ÖSYS’de yazılı sınav uygulamasının henüz söz konusu olmadığı bildirilmişti.