Operasyon dahil tüm seçenekler masada

Operasyon dahil tüm seçenekler masada

IŞİD’in Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’na sabah saatlerinde düzenlediği ve başkonsolos dahil 49 Türk vatandaşını rehin aldığı baskının ardından Ankara gün boyu alarm durumundaydı.

şkent’te olayın haber alınması ve bazı ayrıntıların saatler içinde ortaya çıkmasının ardından çeşitli soru işaretleri de gündeme geldi. Bu soru işaretleri ışığında dün Ankara’da masaya yatırılan seçenekleri, izlenen yol haritasını ve yürütülen operasyonu şöyle aktarabiliriz:
1- Arka kapı operasyonu: Baskın haberinin teyit edilmesinin hemen ardından iki kanaldan çalışma yürütüldü. Bir yandan NATO, BM, ABD, Irak merkezi hükümeti, Bölgesel Kürt yönetimi nezdinde diplomatik girişimlerde bulunulurken asıl sonuç almaya yönelik çalışma IŞİD’le irtibatlı olan gruplar ile IŞİD üzerinde baskı kurabilecek grup ve isimler üzerinden sürdürüldü. “Arka kapı operasyonu” diye nitelendirilebilecek bu süreçte MİT aktif rol oynadı. Konsolosluk baskının silahlı bir grup tarafından gerçekleştirilmesi ve muhatabın bir devlet olmaması bu süreci bir anlamda zorunlu kıldı.

2- Önce sağlıkları teyit edildi: Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve MİT’in koordinasyonunda yürütülen süreçte, öncelikle başkonsolos Öztürk Yılmaz ve beraberindekilerin sağlıklarının belirtildiği gibi iyi olduğu konusunda emin olundu. 49 Türk vatandaşının can güvenlikleri ve sağlıkları konusunda gün boyu sıcak temasta kalındı.

3- Neden önce müzakere?: Başbakanlık’ta yapılan değerlendirmelerde 49 vatandaşın sağ salim kurtarılması konusunda her türlü ihtimal masaya yatırıldı. Ancak bölgede IŞİD’in etkinliğini artırdığı sıcak bir süreçten geçilmesi, riskli bir alanın söz konusu olması klasik anlamda bir rehine operasyonu planını ikinci plana itti. Irak ordusunun sorunlu bölgeden bütünüyle çekildiği, ciddi bir otorite boşluğu yaşandığı unsurları da gözönüne alınarak sorunun 49 kişinin burnu kanamadan çözülmesi için öncelikle müzakere ve ikna yolunun denenmesiyle çözülmesi ilk adım oldu. İlk etapta askeri bir operasyonun hayati risklere yol açabileceği değerlendirmesi bu adımın geri planda bırakılmasına yol açtı. Ankara’daki kaynaklar, buna karşın hem Başbakanlık’ta hem de Çankaya Köşkü’nde yapılan toplantılarda askeri operasyon dahil bütün seçeneklerin masaya yatırıldığını, bütün alternatif planlamaların alt alta sıralandığını aktardı.

4- Pazarlık yapılmadı: Güvenlik ve istihbarat kaynakları başkonsolosluktan rehin alınan personel ve vatandaşlar için kaçırılan Türk şoförleri için yapıldığı gibi bir fidye istenmesinin söz konusu olmadığını, bu yönde bir pazarlığın gün boyu hiçbir şekilde gündeme gelmediğini belirttiler.
5- Neden tahliye olmadı?: Ankara’da dün yanıtı aranan sorulardan biri de bir gün önce IŞİD’in başkonsolosluğunun 200 metre yakınına kadar yaklaştığının bilinmesine rağmen neden personelin tahliye edilmediği oldu. Kaynaklar, Başkonsolos ile sınırlı sayıdaki özel harekât polisleri dışındaki vatandaşların geceden tahliye edilmesinin bir seçenek olduğunu ancak konsolosluğun tamamen boşaltılıp terk edilmesinin Türkiye’nin bölgedeki mevcudiyeti ve konjonktürel çıkarları açısından doğru olmayacağı görüşünün taşındığını dile getirdiler. Kaynaklar, nihai tahliye kararının gelişmelere göre Başkonsolos Yılmaz’a bırakıldığını, baskının da tahliye için altertanif yollar aranırken gerçekleştiğini kaydettiler.
Ankara, gece boyunca da ikna, müzakere ve vatandaşların diyalog yoluyla kurtarılması çabalarını sürdürdü. Başbakanlık, Dışişleri, MİT ve Genelkurmay alarm durumunda kalırken başkent 49 Türk vatandaşının sabah saatlerine kadar rehin tutuldukları yerden çıkarılması beklentisine odaklanmıştı. 

KÖŞK'TEKİ ZİRVEDE DİKKAT ÇEKEN GÖRÜNTÜ

Musul'daki Türk konsolosluğunun basılmasının ardından Köşk'te kritik Musul zirve düzenlendi. Toplantıya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ömer Önhon katıldı. 

Harita üzerindeki Musul zirvesinde tüm seçeneklerin masaya yatırıldığı belirtiliyor. Zirveden dağıtılan fotoğrafta ise masadaki haritayla, harita ve evrakların flu hale getirilmiş olması dikkat çekti.