O zaman bütün Mısır İslam tarihi bir işgaller tarihidir!

Ders kitaplarındaki Osmanlı bahsinin yeterince "modern" olmadığına hükmedip, Mısır'a hakim olan Osmanlı'yı bundan böyle "fatih" değil "işgalci" olarak anmaya ve Osmanlı'nın "Arap dünyası üzerindeki etkisini arttırmak için İslam'ı araç olarak kullanarak o zamanlar Arap dünyasına hakim olan Ortaçağ zihniyetinden istifade etti"ğini belirtmeye karar vermiş.

Suriye yönetiminin "İşgalci ve sömürgeci Osmanlı" edebiyatını bırakıp "Türklerle ortak devletimiz Osmanlı" demeye başladığı, Libya lideri Kaddafi'nin bile "Biz Türklerle aynı devletin vatandaşlarıydık. İstanbul bizim ortak başkentimizdi" diye konuştuğu bir dönemde, çok enteresan bir gelişme.

Bundan iki sene evvel, Kahire'de, Mansura Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İslam Eserleri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Abdullah Atiye ile "Osmanlı'nın Mısır'a hakim oluşu fetih mi işgal mi?" meselesini uzun uzun konuşmuştuk. Özetle şöyle demişti, Atiye: "Fetih, İslam'a açmaktır. Osmanlıların Mısır'ı İslam'a açmaları sözkonusu değil, çünkü Mısır zaten Müslüman'dı. Fakat yine de fetih kelimesini kullanmalıyız, zira Arapça ne kadar zengin bir dil olursa olsun bu konuda fazla seçenek sunmuyor. Fetih kelimesinin tek alternatifi işgal. Dışarıdan gelip Mısır'a yerleşti diye Osmanlı'ya işgalci dersek, Hür Subaylar Devrimi'ne kadar gelmiş geçmiş bütün Müslüman idarelere işgalci dememiz gerekir. Mısır'daki ilk İslam devleti olan Tulunoğlu devletini Türkler kurmuştu. Akşitler de Türk'tü. Eyyübiler de Türk'tü. Memluklar da Türk'tü. Onlar da dışarıdan gelmişlerdi. Fatımiler de dışarıdan gelmişlerdi. Amr Bin As da dışarıdan gelmişti. Ne yapacağız şimdi? Bütün Mısır İslam tarihi bir işgaller tarihidir mi diyeceğiz? Çok saçma!"

Peki, nereden çıktı şimdi bu saçmalık?

Mısır Eğitim Bakanlığı niye böyle bir karar aldı?

Cevap, Ed-Dustur gazetesinde...

Ed-Dustur'a beyanat veren Mısırlı eğitim uzmanı Cemal Abdül Hadi, ders kitaplarındaki mezkûr değişikliğin, son zamanlarda Ortadoğu'da artan Türk etkisine duyulan tepkinin bir göstergesi olduğunu savunarak, "Mısır, Türkiye'nin Ortadoğu'da artan rolünden rahatsızlık duyuyor ve bu etki ile Osmanlı İmparatorluğu'nun oynadığı rol arasında özdeşlik kuruyor" demiş...

Hülasa: Osmanlı sana söylüyorum, Erdoğan sen anla.

AK Parti hükümeti Mısır'la ilişkileri iyi tutmak ve alabildiğine geliştirmek için uğraşırken ne ayıp şey.

Hüsnü Mübarek yönetimi Türkiye'nin yükselen yıldızını kıskanıyor ve onu karınca kararınca söndürmeye çalışıyor; halbuki Türkiye'yi muarız olarak değil müttefik olarak görse, Türkiye'nin bölgesel bütünleşme siyasetine destek verse, Türkiye ile yoldaş olsa, Mısır'ın yıldızı da parlayacak.

 

yenişafak

Bu yazı toplam 1991 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar