Kudüslü İslam düşünürü Profesör Dr. Mustafa Ebu Savva, Filistin halkının toprağını gasp eden işgalcinin oluşturduğu büyük zindanda yaşamasına rağmen, dünya arenasında asıl dışlanan ve yalnızlık yaşayanın, bu halka karşı günü birlik zulüm ve tecavüzlerini sürdüren işgal rejimi olduğunu söyledi.

Filistin Enformasyon Merkezinin kendisiyle yaptığı röportajda Kudüslü düşünür Ebu Savva âlim, vekil ve siyasi liderleriyle ümmetin Filistin davasını önemsemesinin çok ehemmiyetli olduğunu belirterek “bu onlar için bir görev, sorumluluk ve aynı zamanda bir şereftir” dedi.

Filistin davası konusunda İslam ve Müslümanların önemli bir rolü olmalı

Kudüslü düşünür İslam İşbirliği Teşkilatına çağrıda bulunarak, Filistin davasına destek için uluslararası kurum ve kuruluşlarla uluslararası aktivitelerde planlı ve programlı olarak çalışması, asıl tutumlarının yazılı ve sözlü açıklama ve kınamaların ötesinde olması gerektiğini belirterek “liderlerimizin, başkan ve krallarımızın Filistin davası, Kudüs ve Mescidi Aksa’ya destek için harekete geçmeleri gerekir. Bunun için elde avuçta ne varsa harcamaları gerekir” dedi.

Lider ve âlimlerin sorumluluklarını hatırlatan Ebu Savva şunların altını çizdi:

“Siyasilerden önce âlimlerin işgal altında bulunan Kudüs’ü ziyaret etme konusunda ihtilaf etmeleri normaldir. Ancak bunların ihtilaf adabını terk etmeleri, bu konuda avam gibi davranmaları normal değildir. Başta âlim ve siyasiler olmak üzere herkese yöneltilmesi gereken asıl soru şudur: Kudüs ve Mescidi Aksa için siz ne yapıyorsunuz?

İşgal altında inleyen Filistin halkı ve Filistin toprağıyla ilgili tabloyu çizen Ebu Savva şunları hatırlattı:

“İşgal altında bulunan Filistin’i ziyaret eden biri, işgalcinin Filistinlilere gece gündüz yaptığı zulüm, tecavüz ve barbarlığı kendi gözüyle müşahede edecektir. Yerleşkelerin yaş kuru ne varsa Filistin’deki her şeyi nasıl alıp götürdüğünü de görecektir. İşgalcinin kurduğu askeri barikatların önünde uzun süre duracak, Filistin toprakları üzerinde inşa edilen ırkçı ayırım duvarı da onun zihin dünyasında önemli bir yer işgal edecektir.”

“Biri Mescidi Aksa’ya girse, burada olmamaları gereken işgal askerlerini ve polisini görecek ve rahatsızlık duyacaktır. Cuma gününe denk gelse, elli yaşın altında oldukları için Cami kapısında engellenmeleri nedeniyle kaldırımlarda bekleyen onlarca Filistinliyi görecektir. Bunu görenlerin Filistin davasına daha önce olmadığı kadar sahip çıktıklarını görürsün.”

“Sınır kapılarından Filistin’e girmek isteyenlerden bazıları ülkelerine, topraklarına, ailelerine dönememektedir. İşgal askerleri sınırda onları geri çevirmektedir. Filistinlilere dayatılan bu uygulama onların bilinçlenmesi için herhalde yeterli olacaktır. İçi parçalanacakmış gibi kapıdan geri dönmek kolay olmasa gerek.”

Taviz vermek haramdır

Filistin yönetimiyle işgal rejimi arasında devam eden müzakerelere de değinen Ebu Savva şunları söyledi:

“Beşeri hukuk ve kanunların bile güvence altına aldığı kulların hakkından taviz vermek haramdır. Herkes biliyor ki siyasi anlaşmalar pratikteki güçlerin kuvvet dengelerini yansıtıyor. Buna göre Filistinlilerin askeri, ekonomik ve maddi gücü işgalcinin nükleer silahları barındıran devasa silah tersanesi ve büyük ekonomik gücüyle kıyaslanamayacak kadar zayıftır. Dolayısıyla Filistinli görüşmeci bu aşamada ne kadar kendini zorlarlarsa zorlasın yerinde sayacak ve imzalayacağı anlaşmalar Filistin halkının hak ve hukukunu yok sayacaktır. Dengenin olmadığı bir süreçte İslami hareketler de düşmanla masaya oturursa onların yapacağı da şimdiki yönetimin yaptığından daha iyi olmayacaktır.”

İşgalin meşrulaştırılması

İşgalci İsrail rejimi ve onun kurumlarıyla ilişki kurmanın doğru olup olmadığına da değinen Kudüslü düşünür şunları söyledi:

“İşgalciye meşruluk verecek şekilde sivil alanda kendisiyle ilişki kurulması doğru değildir. O nedenle Kudüs halkı işgal belediyesinin seçimlerini boykot ediyor. Çünkü seçimlere katılıp oy vermek, işgalcinin Doğu Kudüs’te yaptığı yerleşke planlarına hizmet ediyor ve işgalcinin inşaat ruhsatı ve eğitim gibi hayati konularda sürdürdüğü ayırımcılık ve ırkçılığı içselleştirme anlamına geliyor.”

Filistinli düşünür ve araştırmacı Prof. Mustafa Ebu Savva Kudüs ve Mescidi Aksa’yı savunmak için kalemi ve düşüncesiyle mücadele eden Kudüs muhafızlarından biridir. Kudüs’ün Silvan beldesinden olan Ebu Savva doktorasını 1993 yılında Amerika’nın Boston Üniversitende yaptı. Çağdaş meseleler ve sorunlar konusunda birçok kitap ve araştırması bulunuyor.