Nasrallah: Yüzyılın Anlaşması...

Nasrallah: Yüzyılın Anlaşması...

Yüzyılın Anlaşmasının amacı Filistin davasını ortadan kaldırmaktır...İşgalci Suudi Koalisyonu Hudeyde’de rezil bir yenilgi yaşadı...

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Lübnan hükümetinin kurulma süreci hakkında yaptığı konuşmada, bazı siyasi hareketlerin hükümetin kurulmasını engelleme çabalarına değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Şimdiye kadar hükümetin kurulmasındaki asıl sorun, standartların aşınmasıdır. Hükümetin kurulması için açık ve kesin bir kriter olmalı ve herkes bu kritere uymalıdır.’

Seyyid Hasan Nasrallah muhaliflere hitaben, kabinen kurulması için bölgesel değişikliklere umut bağlamamalarını söyledi.

Hizbullah Genel Sekreteri şu ifadelerde bulundu: ‘Seçimden sonraki günden beri, her zaman hükümetin oluşumunu hızlandırmak istiyoruz ve bu, bölgesel durum hakkında endişe duyduğumuzdan değil, bunun tam tersidir. Eğer birileri bölgedeki durum ve belirli değişikliklerin kendi lehine olacağını düşünüyorsa, biz böyle düşünmüyoruz. Hükümetin oluşumu konusunda başbakanı suçlamıyorum, başkalarını kastediyorum ve böyle bir şey düşününler bundan vazgeçmelidir. İster Suriye’de olsun ister Yemen’de, bölgedeki değişiklikler bizim lehimizedir. İşgalciler Yemen’in el-Hudeyde bölgesinde yenilmişlerdir. Bu, ulusal çıkar ve menfaatler açısından ve aynı zamanda halkın ekonomik durumu ve yaşamı için güçte boşluk oluşmasına izin verilmemesi gereken konulardan biridir.’

Son parlamento seçimlerinin sonuçlarına dayanarak bakanlık görevleri

Seyyid Hasan Naserallah sözlerine şöyle devam etti: ‘Gelecek hükümetteki bakanlık görevleri, son parlamento seçimlerinin sonuçlarına veya partilerin gerçek halk tabanı ölçüsüne göre belirlenmelidir.

Bütün taraflar taleplerini asgari tutmalı ve Lübnan hükümetinin oluşumunu hızlandırmalıdır.

Biz, bütün tarafların ve aşiretlerin katılımıyla ulusal bir birlik hükümeti kurmak istiyoruz.’

Suriyeli mültecilerin gönüllü olarak ve güvenli bir şekilde dönüşü

Hizbullah Genel Sekreteri konuşmasının devamında Lübnan’daki Suriyeli mülteciler konusuna değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Kimse Suriyeli mültecilerin zorla ülkelerine gönderilmesinden bahsetmedi, konu, onların gönüllü olarak ve güvenli bir şekilde ülkelerine dönmesidir.

Bazı taraflar ve yerli ve uluslararası örgütler, mültecilere yanlış bilgi vererek onları ülkelerine dönmekten korkuyorlar.

Biz Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönmesi konusunda yardım sunmaya hazırız.

Hizbullah içerisinde de Suriyeli mültecileri gönüllü olarak ülkelerine geri götürmek için bir ekip ve halk komiteleri oluşturduk.

Suriyeli mültecilerle olan temasımızı sürdüreceğiz ve Suriye hükümetine mümkün olduğu kadar çok mültecinin ülkeye geri dönmelerini sağlayacak listeler sunacağız.’

Baalbek ve Harmel bölgesindeki güvenlik sorunları incelenmelidir

Seyyid Hasan Nasrallah, Lübnan’ın Baalbek ve Harmel bölgesindeki duruma değinerek şunları söyledi: ‘Baalbek ve Harmel bölgesindeki güvenlik sorunları incelenmelidir. Çünkü bu anlaşılır bir konu değildir. Ordu ve güvenlik güçlerinden Baalbek ve Harmel’de ciddiyetle çalışmalarını ve aranan herhangi birini asla kollamamalarını rica ediyorum.

Baalbek ve Harmel’deki bu anlaşılmaz durum, seçimlerden ve sonuçların açıklanmasından sonra yaşandı. Bu bir güvenlik meselesidir ve medya o bölgelerde yaşanan güvenlik sorunlarını abartmaktadır. Bölge halkından tam olarak iş birliği yapmalarını ve ordunun ve güvenlik güçlerinin tüm eylemlerine olumlu yanıt vermelerini istiyorum. Hizbullah ve Amal hareketi bölgeyi terk etmek ve güvenliği boş bırakmak istemiyorlar. Bu bölgenin sınır güvenliğini sağlamak için en değerli kanları verdik, güvenlik sorununun ülke içerisine taşındığı bir durumda nasıl güvenliği sağlamaktan vazgeçebiliriz. Bu dava terk edilmeyecek ve zayıflamayacaktır. Bu aşamadan geçmek için herkesin birlikte çalışması gerekmektedir.’

Hizbullah’ın son günlerde bazı kişilere verilen vatandaşlık konusunda bir bilgisi yoktur

Hizbullah Genel Sekreteri, Lübnan’da bazı kişilere verilen vatandaşlık hakkında şunları söyledi: ‘Birkaç gün önce çok tartışılan bir konu olarak birçok kişiye vatandaşlık veren bir kararname verildi. Hizbullah bu konudan tamamen habersizdi. Basın bildirisi yayınlanana kadar bir kararnamenin çıkarıldığını bilmiyorduk. Bu isimlerin çoğunu tanımıyoruz.’

Yüzyılın Anlaşmasının amacı Filistin davasını ortadan kaldırmaktır

Seyyid Hasan Nasrallah daha sonra Filistin’deki gelişmelere ve Amerika’nın Yüzyılın Anlaşması isimli uzlaşma planına değindi ve bu planın amacının Filistin davasını ortan kaldırmak olduğunu belirtti.

Hizbullah Genel Sekreteri şu ifadelerde bulundu: ‘Yüzyılın Anlaşması motoru güçlü bir şekilde hareket etti. Amerika tarafından Yüzyılın Anlaşmasının resmi olarak açıklanmasının arifesinde olabiliriz. Bölgede gerçekleşen her şey ve ABD'nin eylemi, Filistin meselesinin ortadan kaldırılmasının temellerini atmaktır.

Filistin meselesiyle bağlantılı herkesin yaşanan gelişmeleri anlaması gerekiyor. Filistin, bölge ve Ürdün'de olup bitenlere ve karadan ve denizden Lübnan sınırlarında yaşananlara ve Shabaa’da neler olduğuna dikkat etmeliyiz.’

Amerika’nın Nükleer Anlaşmadan çıkması Yüzyılın Anlaşması doğrultusundadır

Seyyid Hasan Nasrallah’ın ifadesine göre, Suriye'deki mevcut olayları ve İran’a yaptırım uygulama tehdidinde bulunmak için Amerika’nın Nükleer Anlaşmadan çekilmesini göz önünde bulundurmalıyız. Bütün bunlar, Yüzyılın Anlaşması olmak üzere Filistin sorununu ortadan kaldırmayı amaçlayan Amerika’nın merkezi planı çerçevesindedir.

Büyük Dönüş Yürüyüşleri büyük bir sorun sayılmaktadır ve işgalcilerin bütün işgallerine gerekli cevabı veren Gazze’deki direniş kuvvetlerinin ve liderlerinin cesareti kaydedilmeli, saygıyla anılmalıdır. Yüzyılın Anlaşmasının uygulanması için yapılan eylemlerle mücadele etme, bu denklemi kaydetme ve Gazze’de Filistin halkının desteklenmesi doğrultusunda herkes sorumluluklarını yerine getirmelidir.’

Suriye’nin güneyindeki bütün silahlı gruplar çökmek üzeredir

Nasrallah daha sonra Suriye’nin güneyinde yaşanan gelişmelere değinerek şunları söyledi: ‘Bütün veriler, Suriye'nin güneyindeki silahlı grupların yaygın olarak çöktüğünü gösteriyor ve onlar destekçilerini kaybediyorlar ve hükümete yönelik halkın kitlesel bir yönelişi var. Veriler, bunun sadece Dera bölgesinin batı kesimi için değil, tüm Dera veya Kuneytra’nın güney bölgeleri için olduğunu göstermektedir. Tüm silahlı gruplar bir çöküş ve yenilgi halindeler, bu yüzden uzlaşma yoluna girdiler ve bu bölgede sadece IŞİD kontrolünde olan kısım kalmış durumda ve bu grubun defteri de yakında dürülecektir. Amerika ve İsrail tarafından desteklenen bütün silahlı gruplara karşı Güney Suriye'deki büyük zaferlerle karşı karşıyayız. Maslahat, nedenleri ve ondan alınacak dersler konusunda sohbet edebilmemiz için Suriye'nin güneyindeki savaşın sona ermesini gerektiriyor.’

Irak ve Suriye sınırında direniş gruplarına yönelik saldırı cevapsız kalmamalıdır

Hizbullah Genel Sekreteri daha sonra Irak ve Suriye sınırında direniş gruplarına yönelik saldırıya değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Suriye ve Irak sınırında düşman uçakları direniş gruplarını bombaladılar. Hedef alınan grup, Irak Hizbullah Tugaylarıydı ve bu olay çok sayıda kişinin şehit olmasına ve yaralanmasına neden oldu. Bu çok büyük ve tehlikeli bir olaydır.

Biz onların şehadetinden dolayı başsağlığı diliyoruz ve bütün bölge halkına, her nerede olursa olsun direniş kuvvetlerine zalimce bir saldırı gerçekleştiği takdirde bu saldırının cezasız ve karşılıksız kalmamasını söylüyoruz. Eğer bu saldırı karşısında müsamaha gösterirsek, bu devam edecektir. Irak direniş gruplarındaki kardeşlerimizin saldırganları tespit edip gerekli önlemleri alacağını umut ediyorum.

Suriye'deki savaş, tüm bölgenin savaşı ve geleceğidir. Irak direniş gruplarının Hizbullah’ın Irak tugaylarına saldırıda bulunanları cezalandırma kararını destekliyoruz.’

Yemen’de Hizbullah kuvvetlerinin şehit edildiği haberi kesinlikle yalandır

Seyyid Hasan Nasrallah konuşmasının devamında Suudi Koalisyonunun Yemen’e saldırılarına değinerek şunları söyledi: ‘Ben Suudi Koalisyonunun Yemen’de Hizbullah kuvvetlerinin şehit edildiği yönündeki haberlerini kesinlikle reddediyorum.

Birkaç gün önce, Yemen'deki işgalci güçler, bir komutan da dahil olmak üzere Lübnan Hizbullah kuvvetlerinin sekiz üyesinin Yemen'in Saada eyaletindeki hava saldırısı sonucu şehit olduğunu duyurdu. İkinci haber ise, Hizbullah kuvvetlerinin sekizinin esir alındığı yönündeydi ama onlar birkaç saat sonra esaret haberini değiştirdiler ve bu kişilerin şehit olduğundan bahsetmeye başladılar. Öncelikle, geçmiş dönemlerde ve şimdi, belli nedenlerinden dolayı Yemen'de bulunup bulunmadığımızdan bahsetmedik. Yemen’de bulunalım ya da bulunmayalım, Yemen’de Hizbullah kuvvetlerinin şehit edildiği yönündeki bu haberi kesinlikle reddediyorum.

Yemen’de ya da herhangi bir ülkede şehit verirsek bunu duyurur, onların şehadetleriyle gurur duyarız.’

İşgalci Suudi Koalisyonu Hudeyde’de rezil bir yenilgi yaşadı

Seyyid Hasan Nasrallah, işgalci Suudi Koalisyonunun Yemen’in Hudeyde eyaletindeki cephelerde yenilgiye uğradığına değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Suudi Koalisyonu için Hudeyde savaşında çok rezil bir yenilgi yaşandı. Suudi Koalisyonu birkaç ay öncesinden Hudeyde cephesi için donandı ama savaşın başından beri çok rezil bir yenilgi yaşadı.

Suudi Koalisyonu dünyanın dört bir yanından Yemen’e paralı asker getirdi ve Hudeyde savaşında çok sayıda askeri araç kullandı.’

Nasrallah Yemenli savaşçılara hitaben şunları söyledi: ‘Keşke sizin yanınızda ve sizin savaşçılarınızdan biri olabilseydik.’

Hizbullah Genel Sekreteri sözlerine şöyle devam etti: ‘Suudi Koalisyonunun zaferler kazandığı yönündeki haberlerin tamamı sadece Arabistan’a bağlı medya tarafından gündeme gelmektedir ve mevcut gerçeklerle örtüşmemektedir.’

Malezya’yı Suudi Koalisyonundan çıkma kararından dolayı tebrik ediyorum

Seyyid Hasan Nasrallah ayrıca şunları söyledi: ‘Ben Malezya’yı Yemen’e karşı savaşta Suudi Koalisyonundan çıkma kararından dolayı tebrik ediyor, bütün ülkelerin Yemen’in işgali karşısındaki duruşlarını yeniden gözden geçirmelerini umut diyorum.

Suudi Koalisyonuna bağlı ülkeler, asla teslim olmayacak bir halk ile savaştıklarını ve onlara karşı hiçbir zafer kazanamayacaklarını bilmelidir.’

 

 

 

tesnim