Mursi adıyla sanıyla meydan okudu

Mursi adıyla sanıyla meydan okudu

Hakim çareyi ses geçirmeyen kafeste olan Mursi'nin mikrofonunu kapatmakta buldu.

Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan Muhammed Mursi, kendisini yargılayan cunta mahkemesine meydan okuyarak kendisini "Ben Cumhurbaşkanı Doktor Muhammed Mursi" sözleriyle tanıttı. Yargılanmasının geçersiz olduğunu söyleyen Mursi'nin sözleri diğer sanıklar tarafından alkışlanınca mahkeme salonu karıştı. Hakim çareyi ses geçirmeyen kafeste olan Mursi'nin mikrofonunu kapatmakta buldu.

Kamuoyunda "hapishane baskınları" olarak bilinen ve Mursi'nin dışında 130 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması başkent Kahire'deki Polis Akademisi'nde geniş güvenlik önlemleri altında yapıldı.

Duruşma salonunda ses geçirmeyen cam kafes içerisinde bulunan Mursi, duruşmanın başlamasıyla birlikte hakime hitaben, "Mahkeme başkanı bana hasmı gibi davranıyor, bu doğru değil" dedi. Mahkeme başkanıyla kişisel bir sorunu olmadığını söyleyen Mursi, sanıkların bulunduğu ses geçirmeyen kafesteki mikrofonun kapatılmasına karşı ise "Korkmayın. Sesi açtığınızda benden sorumsuz bir söz işitmeyeceksiniz" dedi. Mursi, "Daha önce söylediğim gibi, mahkemenin bu maskaralığın bir parçası olmasını istemiyorum" ifadesini kullandı.

Kendisini, "Ben Cumhurbaşkanı Doktor Muhammed Mursi" sözleriyle tanıtan Mursi, "Yargılanmam geçersizdir" diye konuştu. Mursi'nin sözleri, diğer sanıklar tarafından alkışlarla karşılandı. Sanıklar, Mursi'ye hitaben, "Sağlam dur ey kahraman, senin hapsedilmen vatanı özgürleştirecek", "Halk, başkanın direnişini kutluyor" şeklinde slogan attı.

Yaşanan diyalogların ardından mahkeme başkanı, ses geçirmeyen kafesteki mikrofonu kapattı.

Duruşma, sanık avukatlarının taleplerinin görüşülmesi için 24 Şubat Pazartesi gününe ertelendi.

Darbe lideri halkın önünde hesap verecek

Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin, 25 Ocak 2011 devrimi sırasında "Vadi'n Natrun Hapishanesi'nden kaçma" suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması, sanık avukatlarının taleplerinin görüşülmesi için 24 Şubat Pazartesi gününe ertelendi.

Kamuoyunda "hapishane baskınları" olarak bilinen ve Mursi'nin dışında 130 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşmasında mahkeme, sanık avukatlarının taleplerinin görüşülmesi için duruşmanın Pazartesi gününe ertelenmesine karar verdi.

Duruşma sırasında Mursi, "Ordunun sokağa inmesi hukukdışıdır. Ordu eğer savaş görevi için sokağa iniyorsa Silahlı Kuvvetlerin başı olarak benim onayımı alması gerekiyordu. Sokaklarda hala tanklar mevcut bu da bize birçok delil sunuyor" dedi.

Kendisine yapılanların yasal olmadığını belirten Mursi, "Darbe lideri, önce Allah'ın önünde sonra tüm meydanlarda halkın önünde hesap verecek, merhamet edilmeden yargılanacaktır. Çünkü Mısır'ın devlet kurumlarına darbe vurdu. Bunun delili, tankların hala caddelerde bulunmasıdır. Siyonist ve hainlerin müdahalesine rağmen darbe hezimete uğrayacak, Arap Baharı kazanacak" diye konuştu.

Mahkemenin kendisini yargılama yetkisi olmadığını belirten Mursi, hakime seslenerek "Darbecilerin maşası olmayın, halk sizi hesaba çekecek, yargılayacaktır. Herkes bilsin ki bu yapılanlar geçersizdir. Halka 'barışçıl devriminize devam edin, durmayın' diyorum" ifadelerini kullandı.

Duruşma salonunda, yaşadıklarından bahseden Mursi, "Askeri birlikte (soruşturmayı yürüten) Hakim Hasan Semir yanımıza geldiğinde nerede olduğumuzu sordum o da bana bilmediğini söyledi. Savunma Bakanı'nın onayıyla Cumhuriyet Muhafızları Karagahı'ndan meçhul bir yere nakledildi. Tüm bunlar yapılanların anayasaya ve hukuka aykırı olduğunu ortaya koyuyor. Ben hala Cumhurbaşkanıyım" dedi.

Mübarek'in istifa etmek zorunda kaldığı 25 Ocak'tan üç gün sonra, 28 Ocak 2011 sabahı Mursi, Müslüman Kardeşler'in Mübarek karşıtı gösterilere katılacağını açıklamasının ardından tutuklanarak Vadi'n Natrun Hapishanesi'ne konulmuş, 30 Ocak akşamı ise ülke genelinde kitlesel firarların gerçekleşmesi sırasında çoğu Müslüman Kardeşler yöneticisi 34 kişi ile birlikte hapisten çıkarılmıştı.

3 Temmuz'daki darbeyle görevinden uzaklaştırılan Mursi hakkında daha önce "Mısır devletinin çıkarlarına zarar vermek amacıyla Hamas Hareketi, Lübnan'daki Hizbullah örgütü ve İran Devrim Muhafızları'yla işbirliği yapmak", "Cumhurbaşkanlığı sarayı önünde protestocuların ölümüyle sonuçlanan şiddet olaylarını teşvik etmek", "devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek rejimine son veren '25 Ocak devrimi' sırasında Vadi'n-Natrun, Ebu Za'bel ve El-Merc hapishanelerinde bulunan binlerce tutukluyu kaçırmak amacıyla saldırı planlamak" suçlamalarıyla dava açılmıştı.

'Hapishane baskınları' olarak bilinen davada 22'si tutuklu 131 sanık bulunuyor.