Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Münevver

Bizden aydın çıkmaz. Çıkmamalı.. Aydın, batı uygarlığının misyonerlerine denir.. Onun kökleri eski Mısır"a, Batı felsefesine dayanır..


Tanrıdan çalınan ışıkla ve beş duyu marifeti ile dünyayı algılamaya ve onun üzerinde otorite kurmaya yönelik bir düşünceye sahip insan tipidir aydın. Sonunda Pandorassa kutusunu açar ve kötülükler yeryüzüne yayılır. İyi ile kötü arasındaki savaş başlar.. Batı uygarlığının mitolojik kökleri, bilgi (Işık/Ateş) güç (Boğa) ile estetiğin (Tavuskuşu) arasındaki aşka ve evliliğine dayanır.. Paris bu tip bir evliliğin çocuğudur. Europe de öyle..

Biz Hz. Adem"le, Hz. Havva"nın çocuklarıyız. Aydın, mitolojik köken itibarı ile, kültür ve davranışlarının referans kodu olarak, Hz. Adem"in Cennetten çıkartılmasına sebeb olan Şeytanın ve onun kandırdığı Lilith"in manevi çocuklarıdır..

Aydın Kabil karakterine daha yakındır. Münevver Habil karakterine benzer.. Aydın daha Maço bir karakterdir. Asi, iddia sahibi, inatçı; Münevver daha anaç, merhametli, şefkatli bir karakterdir aslında. Aydın şeytani bir karakterdir, bu anlamda..

Aydın ateşe benzer. Münevver Su"ya.. Ateş yakar kül eder, ateş ölümcüldür. Yakar ve kendi varlık sebebini yok eder. Su, zaman zaman tufana dönüşüp boğsa da hayat verir. Aslında su maddenin 3 haline de bürünebilir.. katı, gaz ve sıvıya dönüşür. Bulunduğu zamana ve zemine, ortama uyum sağlar. İnsan gibidir. İnsan da kelime olarak ünsiyet peydah eden, yani ortama göre vaziyet alan demektir.. Havada, yerde, yeraltında bulunabilir. Su dünyanın damarında dolaşan kan gibidir. Suyu meydana getiren unsurlar hidrojen ve oksijen olarak aslında anti-biotik özellik gösterir.. Biri yanıcı, diğeri yakıcıdır, ama bir araya geldiklerinde hayatın temel taşı ve döndürücü olurlar.. İnsan kadın ve erkek olarak da aslında hidrojen ve oksijene benzer. Onun için evlilik insanı ehlileştirir, evcil yapar.. Onun içindir ki, insan karakterleri hava-su ve toprağa benzetilmiştir. İnsan baba ve koca, anne ve eş arasında kişilik kazanacaktır..
Onun içindir ki, batı uygarlığı ateşle, Hind ve Çin uygarlığı toprakla, İslam medeniyeti ise, su ile temsil edilir.. Yani Medeniyetimizin karakterinin su olması, çeşme ve kemerlerle ilgili değildir.. İslam Medeniyetinde Bilgi Hikmetle, Güç Adaletle, Estetik Ahlakla kontrol altında tutulur.. Bu anlayışa göre etik, estetiğin davranışa yansıyan biçimidir. Estetik, ahenk, uyum ve ritimdir. Allah"ın yarattığı eserindeki cemalinin yansımasıdır.. Dolayısı ile estetik yaratılış ölçüleri açısından gerçeklik, yaratılış gayesi açısından hakikatle bütünleşir..

Münevver; Nurlandırılmış demektir..

Aydın gerçeğin peşindedir. Gerçek ise rolatiftir. Zamana, mekana, şartlara, onu idrak eden bireyin edinimlerine, özelliklerine, korku ve umuduna, sahip olduğu değerler sistemine göre farklı algılara sahip olabilir. Hakikat Allah"a ait olan bilgidir. Mebde ve Mead çerçevesinde, Allah"ın açıklanmış rızasını anlama çabasındadır. Allah onu insanın içine vahyetmiştir. Kendinden bir ruh üflerken, onun için her zaman o hakikat olacaktır..

İnsan hakikata doğru sonsuz bir tekamül yolculuğuna çıkarak ekmeli mahlukat, veresetül enbiya olabileceği gibi, nefsinin peşinden koşarak, kendine göre bir gerçeklik iddiası ile ilahlık ve Rablik taslayabilir ve belhum adal da olabilir.. Kendi içindeki ilahi özü Şeytani bir maksatla kullanmaya kalkabilir. Asıl inkar da budur aslında. Yaratılış gayesinin dışına çıkmakla insanlar o zaman kafir olabilirler.
Ben bu kadar lafı niye ettim. Sütunum dolmak üzere, hemen söylemem birkaç söz var.. Yoksa bu konu böyle devam eder gider.. Şimdi demem o ki, siz üniversitelerde hep "Aydın" olarak yetiştiriliyorsunuz. Aslında format olarak, ilk başta bu iş dizayn edilirken İlahiyatlar bile böyle.. Pratik farklı gelişiyor. Üniversitelerde hangi bölümde okursanız okuyun, İlahiyat dışında okuyanlar, İstanbul Üniversitesi"nin www.auzef.ist.edu sitesine girip buradan İlahiyatı seçip kaydolabilirsiniz.. Yeniden üniversite sınavlarına girmenize gerek yok. Sadece öğrenciler değil, yüksek okul mezunu kadın ve erkek herkes bu siteye girerek İlahiyatı ya da diğer bölümleri seçebilir.. İsterseniz 15 Ocak"a kadar üniversite seçme sınavı için başvuruda da bulunabilirsiniz..

İlle de diploma gerekmiyor ama, bir disiplin, sürekli takip açısından bu şart. Ayrıca bir diplomanızın daha olmasının ne sakıncası var..

Bana göre bizim münevverimiz en az 3 fakülte bitirmeli. Yoksa avami kalır. Havas olamaz. Batının Burjuvası var, bizim Medenimiz Havastır.. Bir dinin usul ve esaslarını öğrenmek için bir de meslek edinmek için fakülte seçmeli. Ayrıca bir de münevver olmanın gereği, tarih mi, felsefe mi, iktisat mı, siyaset mi, neyse farzı kifaye sorumlulukları açısından farklı bir alan daha seçmeli.. Siyasete ilgi duyanlar, hadi siyaset okumaya. Kitapta "bilmediğiniz şeyin peşine düşmeyin" denmedi mi? Hani beşikten mezara kadar ilim diyordunuz! Ve bana kalırsa bir de mutlaka bir sanatla ilgilenmeli.. İlahiyatta okuyanlar ya da mezun olanlar da, bu adresten başka bir akademik branş seçmeli. Tek başına ilahiyatta okumak yetmez.. Mezunlar yüksek lisansa, master yapanlar, doktoraya hazırlanmalı. Arapça ve İngilizce öğrenebiliyorsanız, bu iki dili de öğrenin, 3"üncüyü de siz seçin, ister Moğolca seçin, ister Çince, Rusça, İspanyolca, İbranice ya da bir Afrika dili. Siz bilirsiniz.. Bir de www.ikinciogretim.gen.tr"ye girin bakalım neler var.. Vakıflar, yurt müdürleri, dernekler, gençlik grubları bu çağrıyı yayın lütfen.. Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 1437 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar