Merve Kavakçı

Merve Kavakçı

Multicultureel Plus Partij (1)

Geçtiğimiz haftanın önemli bir kısmını Hollanda’da geçirdim. Önemsediğim bir iş için oradaydım. Tarihin yazılmasına tanıklık etmek. Hiç şüphesiz tarih, siz, biz, çocuklarımız, evladı konumunda olduklarımız gibi insanlar tarafından yazılıyor her daim. Bütün siyaset lokaldır diye yerinde bir tesbit vardır ya, onun gibi bütün tarih de lokaldır, yerlidir, oracıkta ve o andadır. İçinde bulunan yazıcılar, yazdıklarının tarih olduğunu fark etmeksizin akıp giderler hayat nehirinde çoğu kez. Aradan yıllar, asırlar geçer de tarihte yer almışlıklarıyla hatırlanırlar. Belki çok azı içindeyken, yaşar ve yaşanırken tarihin kalemini taşıdıklarının idrakindedirler… Ben Hollanda seyahatim boyunca hem kendime hem de muhataplarıma tarihin yazılısına tanıklık etmekte olduğumuzu hatırlatıp durdum.

Multicultureel Plus Partij, bizim anlayacağımız dilde Çokkültürlü Artı Partisi Amsterdam’da bir grup idealist mü’min tarafından kurulmuş bir siyasi parti. Hem kurucuları hem yaşı çok genç olan parti, kısa zamanda önemli bir başarıya da imza atmış. Son yerel seçimlerde iki tane belediye meclis üyesi çıkartmış, bir adayı da kıl payı kaybetmiş yarışı. Benim için bu partiyi çok önemli kılan faktörlerden biri, derdi olan müslüman gençler tarafından kurulmuş olması. Hollanda’da bulunduğum kısa süre içerisinde ülkenin yapısı, siyaseti ve kültürü ile ilgili edindiğim bilgiler bu partinin önemli bir boşluğu dolduracağı, aradığı yuvayı tam olarak bulduğu takdirde adım adım, birer birer insanlığın güzele doğru değişimine vesile olacağı kanaatimi güçlendirdi.

Parti Hollanda Silahlı Kuvvetlerinde Yüzbaşı olan Ekrem Karadeniz bey tarafından kurulmuş. Genç Genel Başkan Karadeniz, yaşları onlu ve yirmili rakamlardan oluşan bir genç ve fakat yaşlarına göre olgun, vizyoner bir grupla birlikte siyaset sorumluluğunu taşıyor. Sayın Karadeniz siyasetin içine doğmuş biri. Milli Görüş geleneğinden gelen Hollanda’da yaşamakta olan Türkiye’den gitmiş üçüncü nesil. Beraberinde partiye gönül veren birçokları da öyle. Milli Görüşle büyümüş bir Müslümanın mesleği ne olursa olsun dava ruhunu taşımaması diye bir şey söz konusu olmaz, öyle olunca Yüzbaşı Karadeniz de emr-i bilmağruf nehy-i anil münker yapmaya her yer ve adımda gayret edenlerden.

Birleşmiş Milletler çerçevesinde Hollanda Ordusu’nu temsilen Afganistan’a gönderilmiş askerlerin de arasındaymış Yüzbaşı Ekrem Karadeniz. Kaldığı dört ay boyunca hem Afganlılarla hem de kendi birliklerinde bulunan Avustralyalı ordu mensuplarıyla El-Emin’in ümmetinden olduğunu hal ve tavırlarıyla göstermiş. Askeri cenahın içinde kurduğu diyaloglar, yerli halkın hem askeri hem de sivil kanadında karşılık bulmuş. Yüzbaşı’nın dört ay görev yaptığı Afganistan’daki hatıralarını bizimle paylaştığı konuşmalarını dinleyince Peygamber Efendimiz yaşıyor olsaydı iftihar ederdi diye aklınızdan geçiriyorsunuz…

Devam edeceğiz inşallah.

yeniakit

Bu yazı toplam 815 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar