Muhammed Mursi Erdoğan'a Ne Dedi ?

Muhammed Mursi Erdoğan'a Ne Dedi ?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde;

ONLARIN İŞLERİNE GELMİYOR

Ben dünkü görüntüyü o heyecanı hakikakaten adeta hücrelerimde hissettim. Başkanlık sistemi ile ilgili tartışmaları meydanda bulmadık ben gündeme getirdim. Muhalefet başkanlık sistemine girmek istemiyor çünkü onların işine hiç gelmiyor. Onları ciddi manada rahatsız ediyor. Gelecekleri noktasında tedirgin ediyor onları. Referandum olması halinde Türkiye başkanlık sistemine giderse iki partiden oluşan böyle bir yapı diğerlerini zaman içerisinde yokluğa mahkum edecek.

Bana göre bu istikrarı getirecektir benim belediye başkanlığı sürecim var ben bunu mini başkanlık olarak görüyorum. Türkiye şuanda adeta ayaklarına pranga vurulmuş bir sistem ile yönetiliyor. Onun için ben patinaj tabirini kullanıyorum. 

BENİM TEK DERDİM ÜLKEM

Bir gerçeği buradan ifade etmek isterim bu sistem benim değil ülkemin meselesi. Bakıyoruz diğer ülkelere hepsinin sistemlerini inceliyoruz aynı şekilde. Ben inanıyorum şu seçimden sonra bu iş gündeme daha da çok oturacak. Başkanlık sistemininde bir sınırı var. Biz totaliter bir rejimin içerisinde değiliz. Onlar da daha farklı. Türkeş'i, Özal'ı bunları görüyorsunuz. Kendi geçmişini inkar edenler var. Sayın Bahçeli mesela. Ben şahsımla alakalı bir beklentim yok tek derdim ülkem. Biz çok hızlı sıçramalıyız.

Bunun en güzel örneğini de kim verdi Fransa. Orada bu işe karşı çıkanlar sonra gel bizi kurtar dedi.

SEN BU PARTİNİN BAŞINA BİR KASETLE GELDİN

Bazı televizyon kanalları kıyaslar yayınlar o kıyaslar hakikaten farkı ortaya koyuyor. Ana muhalafet lideri bakıyorsunuz yalanın üstüne yalanlar katıyor. Sen bu partinin başına kendi genel başkanını adeta ipe götürecek bir kasetle geldin. Sayın Baykal da kasetin benim tarafımdan bilindiğini ve açıklama yapmamı istedi. Bu kaydı yayından kaldıran bendim. Hemen talimat verdim kaldırıldı. Kılıçdaroğlu aday olmayacağım demesine rağmen hemen ertesi gün aday oldu. Koltuğa öyle oturdu.

BUNDAN ÜLKEM KAYBEDER, HALKIM KAYBEDER

Siirt'te olan olayı gördünüz 3 tane hanımefendiye saldırıyorlar. Yine Siirt'te aynı şekilde bir muhtarı öldürmeleri. Bütün bunlarla beraber korku salıyorlar. Rehafet ifademiz farklı yorumlandı. Bizi meydanlarda halkımızla sohbet ede ede buralara geldik. Bütün mesele zihinde bu kararsızlık biraz düşündürücü. Bana en son geldiğinde 14'tü kararsızlar. Bu karasızların düşmesi ile birlikte makası açar hale getireceğini düşünüyorum. İstikrar ve güvene çok ihtiyacımız var. Bu zedelenirse bundan ülkem kaybeder halkım kaybeder diye düşünüyorum.

Meydanlarda milletin tarafındayım ben bir belediye başkanına baktığım zaman hep söylerim hizmet gerektir ama yeterli değildir. Hizmet yaparsın ama halkın gönlünü kazanamazsın işte orada seçimi kaybetmeye mahkumsundur. Ya da hizmet yapmazsın ama halkın gönlünü kazanırsın ve yine seçimi kazanabilirsin.

HDP'NİN YAPTIĞINI CHP'DE YAPMIŞTI

Biz partimizi ilk kurduğumuz zaman örneğin MHP barajı aşamamıştı. MHP, terör örgütünün başvurduğu söylemlere baş vurmadı. Ve bir şekilde parlamentoya girmeyi başardı. Aydınlar ortaya çıktı. Kan akan muslukları görmezseniz size saygı kalmaz. Milli iradenin 7 Haziran'da bu işi çok iyi değerlendireceğine inanıyorum. Taksim Kabe'dir diye ifade kullanırsanız bu benim Müslüman Türk ve Kürt kardeşlerimi etkiler. Bunu daha önce CHP'de yapmıştı 'Kabe Arap'ın olsun bana Çankaya yeter' diye. Anı şekilde Diyanet İşleri Başkanımızın arabasına taktılar. Sen Kürtlerin temsilcisi bu kafayla olamazsın. Red politikalarını ayaklarımızın altına aldık, asimilasyon politikalarını ayaklarımızın altına aldık. Bunları biz yaptık. Bu mevcut hükümet bu konudaki kararlığından taviz vermeyecektir.

Meşru olmayan yollara tevessül edenler bu işin bedelini çok ağır öderler. Çözüm sürecini biz başlattık. İlk olarak demokratik açılım ikinci olarak milli kardeşlik ve üçüncü adım olarak da çözüm süreci olarak devam ediyoruz. Bunun karşısına yine bir engel çıkarsa biz bunu yine aşacağız. Bunlara istediğiniz gibi at oynatırsınız diyemeyiz yani. 

BUNU BURADA İLK DEFA SÖYLÜYORUM

(Muhalefetin Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili eleştirileri) Eğer ana muhalefetin başındaki zat, dürüstse, namusluysa, bakın ben yarın Iğdır ve Erzurum'da olacağım, hemen bu akşam Genel Sekreterime talimat vereceğim, buyursun gelsin, Cumhurbaşkanı Külliyesi'nde buraları dolaşsın, herhangi bir lavaboda, tuvalette acaba böyle altın kaplama bir klozet bulacak mı? Bakın ben diyorum ki eğer böyle bir şey bulamazsa kendisi bu görevi bırakmaya var mı? Eğer bulursa ben Cumhurbaşkanlığı görevini bırakacağım. Bak bu kadar açık konuşuyorum. Bunu devletin televizyonundan haykırıyorum. Siyaset namusla yapılır, dürüst yapılır, adil yapılır. 



Bardaklar, vesaire... Benim dönemimde bardak, çanak, şu, bu falan filan böyle bir alım olmamıştır. Bunlar hep eski dönemdendir. İfade edilen rakamlarla da alınmış bir bardak yoktur. Onları da arkadaşlarım çıkarttı. Benim dönemimde alınmadı ama geçmiş dönemde alınanlarda da bu fiyatta, bu tür şeyler var mı?  Bununla ilgili de her tür oradaki alımlarla ilgili arkadaşlarım bilgiyi verirler. Dönemimde böyle bir alım asla yapılmamıştır, hepsi geçmiş dönemden kalan malzemelerdir. Bu malzemelerle bizim Beştepe Külliyesi yürümektedir ama bir defa az önce söylediğim ifade çok önemli, çünkü bir iftira, edebe, adaba yakışmaz, onunla da bağdaşmaz. Ben 'hodri meydan' diyorum. Hadi buyurun, çık gel, Beştepe Külliyesi'ni dolaş, gez, bak. Ben bulduğu takdirde Cumhurbaşkanlığını bırakacağım, bu kadar iddialı konuşuyorum. Kendisi bulamadığı takdirde CHP'nin başından ayrılacak mı? Bu kadar açık

KEÇİÖREN'DE KİRADA OTURDUM

Ben subay evlerinde Keçiören'de kirada oturdum şimdi resmi konuttayım. Ve bu konuda gurur kibir bunların düşmanı olan kişiyim.  Böyle geldim böyle gidiyorum. Benim taa İETT'den ayrıldıktan sonra bir dönem özel sektörde çalışmışlığım var asskere gittim geldim tekrar bir dönem daha özel sektörde çalıştım ve sonra kendi işimizi kurduk. Bunu hazmedemeyenler var. Bunların hiçbiri umrumuzda değil halkımızında umrunda değil. Bu konular benim asla arzu ettiğim ifadeler değildir. Bizim tek derdimiz var biz eğer Allah'ın rızasını takdir edebiliyorsak ne mutlu bize. Aşırılığa kaçan ifadeleri sizleri tenzih ederek söylüyorum lütfen bu ifadelerden kaçının.

NAMUSLULAR, NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMADIĞI SÜRECE...

Bütün güçleri bütün imkanları ile şuanda bir seferberlik ilan ettiler. Şuanda yaptıkları hesaplar açıkladıkları rakamlar ile tehdit mekanizmasını çok açık bşir şekilde kullanıyoprlar. Ben Doğu'daki kardeşlerime sesleniyorum. Bize göre oy namustur.
'Namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadığı sürece başarıyı yakalayamayız'. Dürüst olan samimi olan direniyor. Görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler.

BU MEDYA HİÇ BİR ZAMAN DOĞRUNUN YANINDA YER ALMADI

(Mısır'daki idam kararıyla ilgili bazı medya organlarının tavrı) Şimdi bu medya grubu hiç bir zaman İslam dünyasındaki bu tür gelişmelerde doğrunun yanında yer almadı. 

BUNLARI DUYUNCA ŞOK OLDUM

Mursi işbaşındayken bir Mısır seyehatimiz vardı. O Mısır seyehatinde de bizim Yüksek Düzeyli Starteji Konsey toplantısını yapmıştık. Tabi o gün o Sisi denilen zat da oradaydı sordum Mursi'ye nasıl diye. 'İyidir iyidir' dedi. Sonra bana bazı enteresan şeylerini anlattılar.

Meğerse Pazartesi-Perşembe oruçlarında falan zaman zaman akşam namazlarında Sisi gelirmiş Mursi'nin arkasında beraber namaz kılarlarmış. Mursi bana bunları anlatınca ben o zaman şok oldum. Yani orada şok olmadım o olaylardan sonra şok oldum. Bu iki yüzlülüktür. Hatta zaman zaman şimdi bunu satıyorlar. Yok hafızdır yok bilmem işte ailesi şöyledir böyledir falan gibi bir şeyler. Ve arkadaşları bu idama hükmeden kararlar çıktı. Bütün bu sürece baktığımız zaman en bir Müslüman olarak buna tahammül edemem. Bu benim kanıma dokunuyor. Eğer sen bir Müslümansan bir defa adil davranmak zorundasın 1 yılda ne oldu da sen kalkıp öyle bir darbeyi yapıyorsun. 

KİMSE MISIR'A BİR ALLAH'IN KURUŞUNU VERMEDİĞİ DÖNEM...

Kimse Mısır'a bir Katar hariç Allah'ın kuruşunu vermediği dönemde biz 2 milyar dolar bir para aktardık. Mursi'nin yönetiminde bir kuruş para vermeyenler Sisi döneminde buraya para aktardılar. Şimdi dünyanın nereye oynadığı ortaya çıkıyor. Mısır gibi bir ülkenin uyanışına dirilişine engel olmak için bu darbeyi yaptılar.

SİSİ İLE MISIR AYAĞA KALKAMAZ

Sisi ile Mısır'ın ayağa kalkacağına ben inanmıyorum. Batı dünyası tamamı ile burada iflas etmiştir sınıfta kalmıştı. Şimdi idamlar ile ilgili konuşuyorlar 'endişeliyiz' diye. ABD'nin Rusya'nın yaklaşım tarzı.

Kaynak : Haber7