Mısır'ın yeni cumhurbaşkanı: Sisi

Mısır'ın yeni cumhurbaşkanı: Sisi

Mısır medyasındaki tartışmalar kimin cumhurbaşkanı olacağından çok, Sisi’nin cumhurbaşkanı olduktan sonra ülkeyi nasıl yöneteceği ve icraatlarının nasıl olacağı merkezli yapılıyor

Mısır’da zaman zaman gerilim yaşansa bile günlük sosyal hayat çok normal bir şekilde akışını sürdürüyor. Ülkenin alanının büyük, nüfusunun ise 90 milyon civarında olması olayları absorbe etmesini kolaylaştırıyor.

İnsanlar sokaklarda bir eylem, protesto, gösteri veya çatışma görmüyor. Eğer El Cezire Mısır Televizyonu olayları ekrana taşımamış olsa, halkın ülkenin bazı bölgelerinde yaşananlardan haberi bile olmayacak. Mısır sokağında işte bu derece normal bir sosyal hayat var.

Mısırlıların kahir ekseriyetini ülke ekonomisinin durumu ilgilendiriyor. İnsanları en fazla etkileyen unsurların başında işsizlik, artan enflasyon, son zamanlarda başlayan elektrik kesintileri ve hayat pahalılığı geliyor.

Kahire’de Tahrir, Ramses, Rabia ve Nahda gibi meydanlarda çok büyük eylemler yapılamıyor. Yönetim, bu bölgelerin göstericiler tarafından ele geçirilmesini önlemek için, her şeyi göze alacağını daha önceden açıklamıştı.

30 Haziran ve 3 Temmuz süreçlerinin ardından Mursi’nin devrilmesinden sonraki dönemde Mareşal Sisi’nin halk desteği yüzde 60’lara kadar çıkmıştı. Belki daha da fazlaydı. Mısır halkının belirgin bir bölümü Sisi’yi destekliyor.

Sisi’yi destekleyenler onu, Mısır Devleti’nin, Suriye’de olduğu gibi iç savaşa sürüklenmesi ve parçalanmasının önündeki en önemli engel olarak görüyor. Sisi güvenliğin ve istikrarın en önemli garantörü olarak algılanıyor. Onu bir kurtarıcı ve kahraman olarak görenlerin sayısı da az değil.

Ekonomik gelir bakımından toplumun en alt ve en üst tabakalarının Sisi’yi desteklediği gözlenmektedir. Cumhurbaşkanlığına aday olmasını destekleyenler arasında yaşlılar, kadınların önemli bir bölümü, ülkenin çok fakir ve çok zengin elit takımı yer alıyor.

Elitler belki ülkenin yüzde 2 veya 3’ünü oluşturuyor. Ancak sahip oldukları fabrikalar, şirketler ve kurumlarda on binlerce insan çalışıyor. Haliyle çalışan fakir insanları etkileyebiliyorlar. Ayrıca Sisi, çok karizmatik bir duruş sergiliyor ve duygusal konuşmalar yaparak halkı kendi tarafına çekebiliyor.

Ülkede seçimlerle ilgili genel algı, sandık sayımının yargıçlar tarafından yapılacağı ve sayım işleminin şeffaf olacağı şeklinde. Ancak propaganda döneminde eşit adalet olacak mı onu zaman gösterecek. Propaganda sürecinde, Maraşal Sisi’ye rakip olma ihtimali olan adayların rahat hareket etme alanı bulamayacağı şimdiden hissediliyor.

Mesela afiş asmak isteyen Hamdin Sabbahi’nin ekibine müdahale edildiği iddia edildi. Eymen Nur, Abdulmunim Ebulfutuh gibi siyasi figürler seçimleri boykot edeceklerini açıkladı. Amr Musa ise sürecin içinde yer alıp Meclis Başkanlığı koltuğunu kapmayı hedeflemiş gibi bir imaj veriyor.

Eğer beklenmedik bir olağan dışı bir sürpriz yaşanmazsa, Sisi’nin referandumda olduğu gibi, yüzde 90’ların üzerinde oy alacağını söylemek abartılı olmayacaktır.

Mısırlılar Sisi’nin cumhurbaşkanı olacağını kabullenmiş durumdalar. Hasaneyh Heykel’in dediği gibi, bazı insanlar tarafından Sisi “zorunlu cumhurbaşkanı” olarak algılanıyor olabilir.

Ülke medyasındaki tartışmalar kimin cumhurbaşkanı olacağından çok, Mareşal Sisi’nin cumhurbaşkanı olduktan sonra ülkeyi nasıl yöneteceği ve icraatlarının nasıl olacağı merkezli yapılıyor.

Sisi cumhurbaşkanı olduktan sonra halkın beklentilerinin karşılanamaması durumunda, üçüncü bir devrim dalgasının başlayabileceği konuşuluyor.

529 İDAM MESELESİ

Müslüman kardeşler üyesi 529 kişi ile ilgili idam meselesi, karardan sonraki bir kaç gün ülke gündeminde önemli bir yer oluşturdu. Hukukçular ve emekli yargıçlar, kararın siyasi olduğu şeklinde yorumlar yaptı. Ancak bir müddet sonra konu kamoyunun ilgi alanının dışına doğru itildi. Medya idam kararını artık gündeme taşımıyor.

Son günlerde 6 Nisan Hareketi yöneticilerinden Ahmed Mahir ve Muhammed Adil’in 3 yıl hapis cezasının kesinleşmesi kararı Mısır gündemini meşgul ediyor. Cumhurbaşkanı Adli Mansur’un Ahmed Duma ile birlikte bu üç ismi af edebileceği konuşuluyor.