Mısır'da Rabia Katliamının 5. Yılı

Mısır'da Rabia Katliamının 5. Yılı

Mısır'da demokratik seçimle göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye karşı yapılan askeri darbeyi protesto eden siviller, 14 Ağustos 2013 günü, Rabia Meydanı'nda büyük bir katliama maruz kaldılar.


Mısır'da demokratik seçimle göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye karşı yapılan askeri darbeyi protesto eden siviller, 14 Ağustos 2013 günü, Rabia Meydanı'nda büyük bir katliama maruz kaldılar.


Mursi’yi devirdikten sonra Mısır Ordusunun başta İhvan hareketi olmak üzere darbe karşıtı gruplara yönelik giriştiği katliamlar, Mısır’da başlayan yeni döneme dair fikir veriyordu.


8 Temmuz 2013 Cumhuriyet Muhafızları Katliamı, 27 Temmuz 2013 Manassa Katliamı, 14 Ağustos 2013 Rabia Katliamı, 16 Ağustos 2013 Ramses Meydanı Katliamı ve cezaevlerinde yaşanan toplu cinayetler, bu katliamlara verilebilecek örneklerden yalnızca birkaçıdır.


2013 Temmuz ayında General Sisi’nin yaptığı darbe sonrası Kahire ve İskenderiye’deki protestolara sert müdahaleler yapılmış ve 900 sivil meydanlarda katledilmiştir.


Darbenin ilk zamanlarında gerçekleştirilen katliamlar zamanla azalsa da, özellikle siyasi muhaliflere yönelik kaçırılma, gizli alıkonma, zorla kaybettirme, işkence ve infaz gibi en ağır insan hakları ihlalleri sistematik bir hal almıştır.


2016 yılında Mısır resmi kaynakları tarafından cezaevlerinde çoğu İhvan ve diğer muhalif siyasi gruplardan tutuklu insan sayısı 34.000 olarak ifade edilmekteydi. Gerçek sayının ise bunun çok üzerinde olduğu tahmin edilmektedir.


Arap İnsan Hakları Bilgi Ağı yöneticisi Cemal Eid’e göre, Temmuz 2013 ve Ocak 2016 tarihleri arasında Mısır’daki siyasi tutuklu sayısı 60 binin üzerindedir.


Yine en çok yaşanan ihlallerden biri de cebri kayıplarla ilgilidir. İnsan hakları kuruluşları 08.2015-08.2016 tarihleri arasındaki bir yıllık süreçte 912 kişinin gizli bir şekilde zorla alıkonulup, bunların bir kısmından ise hâlâ haber alınamadığını bildirmiştir.


Zorla alıkonan bu kişilerden 433 kişinin işkenceye maruz kaldığı adli tıp raporlarında, ifadelerinde ve avukatlarının açıklamalarında beyan edilmiştir.


Zorla alıkonan bu kişiler çoğunlukla normal cezaevi ve polis merkezlerinin dışında istihbarata bağlı güvenlik merkezlerinde tutulmuş; kanuna aykırı olan bu duruma, daha sonra İçişleri Bakanlığının “bu merkezlerin gözaltı merkezi olduğuna” dair kararıyla resmiyet kazandırılmıştır.


Darbe sonrası süreçte en çok tepki çeken ihlallerden biri de idamlar konusu olmuştur. 2013 yılında 109, 2014 yılında 509, 2015 yılında 538 ve 2016 yılında 237 kişiye idam cezası verilmiştir.


Verilen idam cezalarının çoğunluğu siyasi davalarla ilgili olup, bunların arasında son dört yılda 81 kişinin infazı gerçekleşmiştir.


Siyasi suçlulara yönelik verilen idam kararları çoğunlukla zorla alıkoyma yöntemiyle tutulan ve kendilerinden uzun süre haber alınamaması sonrasında bu kişilerin basın önünde suçlarının itiraf ettirilmesi yoluyla alınan kararlar neticesinde verilmektedir.