Nureddin Şirin

Nureddin Şirin

Milli Görüş Hareketi ve Suriye Konusundaki Tavrının Anlamı

Suriye meselesi üzerine, ülkemizdeki İslamcı camianın takındığı tavırlar arasında, Milli Görüş Hareketi"nin takındığı tavrın ayrı bir anlam ve önem taşıdığını, yine bir minnet ve vefa noktasında belirtmek istiyorum ki, bunun da Merhum Necmeddin Erbakan hocamızın, siyonizmle mücadeleyi merkeze alan bakış açısının bir tezahürü olduğunu vurgulamak gerekiyor.

Yine aynı şekilde, Milli Görüş hareketinin bu tavrı, " tarihinde Rabbimize uğurladığımız merhum hocamızın 40 yılı aşkın siyasi hayatında, her türlü baskı, komplo, tuzak ve saldırılara karşın tam bir azim ve kararlılıkla koruduğu ilkelerin, onun rıhletiyle birlikte ortadan kalkmadığını, bilakis, tüm saptırma ve puslu havalara rağmen, hayatın içinde zinde bir şekilde durduğunu gözler önüne seriyor.

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Sayın Oğuzhan Asiltürk"ün 17 Kasım 2011 tarihinde Milli Gazete'de, "Irak ve Libya'daki hatalar Suriye'de yapılmasın" başlığı altında yayınlanan tarihi beyanatında dile getirdiği hususlar ve aynı şekilde Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Mustafa Kamalak"ın Suriye konusunda yaptığı önemli açıklama ve uyarılar, Milli Görüş hareketinin kırmızı çizgilerinin tüm yalınlığı ile nasıl durduğunu hepimize gösteriyor.

Milli Görüş hareketinin kucağında büyüyen bir Müslüman olarak, İslami direniş eksenini kırma amaçlı yürütülen çok yönlü emperyalist ve siyonist saldırganlık karşısında bu ülke topraklarında Erbakan hocanın yeşerttiği bu kutlu ağacın bereketlerini görmenin hem kıvancı hem de onurunu taşıdığımı da belirtmek istiyorum.

Milli Görüş hareketi ve Merhum Erbakan hocamız hakkında kullandığımız ifadeleri, devrimci çizgiden savrulma, parti hareketine yamanma hatta buralardan nemalanma gibi değerlendirenler, sanırım bu duruşumuzun ne anlama geldiğini anlamışlardır.

Acaba, Milli Görüş hareketinin, suyun akıntısının aksine, İslam ümmetine karşı oynanmak istenen oyunlara karşı takındığı bu tavından daha büyük devrimci bir tutum mu olurdu? Daha düne kadar devrim ve direniş diyenlerin güç, sermaye ve mevki ihtirasıyla "reel politik" kulvarında sıra durup tekmil verdikleri bir dönemde, her ne pahasına olursa olsun, kırmızı çizgilerimi terk etmem" diyerek haçlı emperyalizm ve siyonizmin tuzaklarına karşı yumruklarını sıkan bir hareketten daha dürüst bir hareket mi olurdu?

Bizler ne devrim ve direniş çizgisinden ayrıldık, ne de yüreğimizden milli Görüş ruhunu çıkarıp attık; bir kez daha görüldü ki, Milli Görüş hareketi, sergilediği asil tavır ile siyonizme karşı mücadele cephesinin onurudur, yüz akıdır.

Selam olsun...

Nureddin ŞİRİN

Bu yazı toplam 2315 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar