MHP'ye yapılan kaset komplosunda şüpheliyi Sedat Peker açıkladı

MHP'ye yapılan kaset komplosunda şüpheliyi Sedat Peker açıkladı

Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Sedat Peker, 2011 seçimleri öncesinde MHP'ye yapılan kaset komplolarına dair çarpıcı açıklamalar yaptı. Sedat Peker, kaset komplolarında şüpheli olarak; bugün MHP Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ola

Sedat Peker’in resmi Facebook ve Instagram hesaplarından paylaştığı açıklaması:

“Kıymetli Dostlarım,

Bu ara MHP’ nin üst yönetimiyle ilgili yaptığım paylaşımların bazılarınıza gereksiz geldiğini biliyorum lütfen hakkınızı helal edin ancak ben bu meselenin ülkemiz için çok önemli olduğuna inanıyorum.

Dini inancımızdaki kaderciliği yanlış yorumlayarak son zamanlarda ülkemizdeki birçok gelişmeyi tesadüf olarak normal kabul ederek bence çok büyük hatalar yapıyoruz. Bazı arkadaşlar bu paylaşımımı okuduktan sonra bende Şefkat Çetin takıntısı olduğunu bile düşünebilirler, durumun vahamiyyeti keşke bu kadar kolay olsaydı inanın ben takıntılı biri olarak anılmaya razı olurdum.

3 Kasım 2002 seçimlerinde MHP seçimlerde çok kötü bir mağlubiyet alınca partinin içindeki idealist ülkücülerin baskısı ile Şefkat Çetin partinin ikinci adamlığı görevinden uzaklaştırıldı. Partide ülkücülük konusunda ciddi hassasiyetleri olan isimler bu sayede parti yönetiminde ön plana çıktılar. Ancak bir sihirli el devreye girerek 2011 seçimlerinin öncesinde MHP'nin en etkili isimlerini kaset komploları düzenleyerek milletvekilliklerinden ve partiden istifa etmelerini sağladılar. Partinin genel sekreteri Sayın Cihan Paçacı, Belediyelerden sorumlu Genel başkan yardımcısı Sayın Metin Çobanoğlu sokakları ve teşkilatçılığı en iyi bilen isimlerden biri olan eski İstanbul il Başkanı Sayın İhsan barutçu teşkilattan sorumlusu Sayın Bülent bey partinin para işlerinden sorumlu kişisi muassip Sayın Ümit Şafak. Ayrıca ikinci körfez savaşı öncesi Amerika ve İsrail in planlarını akıl almaz diplomatik ayak oyunlarıyla bozan Türkiye'nin savaşın dışında kalmasının baş aktörlerinden biri olan Sayın Deniz Bölükbaşı gibi tüm isimler bir anda kaset operasyonları sayesinde siyaseten diskalifiye edildiler. Partinin içinde ki herkesin bildiği üzere bu kişileri çok iyi tanıyan birilerinden yardım alınmasaydı böyle bir komplo gerçekleştirilemezdi. Tüm polis eğitimlerinde ilk öğretilen şeydir. Yapılan olaydan sonra kim kar elde ettiyse ilk akla gelen en büyük zanlı odur. Bu kaset komplosundan sonra takdir edersiniz ki tek kar elde eden Şefkat Çetin olmuştur.


“ÇETİN SONRASI MHP’DE EKSEN KAYMASI”



Hemen akabinde ise Şefkat Çetin partinin ikinci adamı olarak tekrardan partiye geri getirildi gerçi sadece ismi ikinci adam çünkü partide ocaklara kadar bütün her şeyi kendisi kontrol ediyor. Bu kişinin gelmesi ile partinin politik duruşu tekrardan değişmeye başladı bunu ilk mısırdaki askeri darbede gördük. Darbecilere yaptıkları açıklamalarla can simidi oldular. Daha sonra ise Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çok enteresan bir aday icat ettiler.

Ekmelettin bey İsrail'in Gazze saldırısına ilk önce tarafsız kalmalıyız yorumunu getirdi. Halkta yükselen çok sert tepkinin üzerine ise hemen söylemini değiştirip, ben Filistin’e şöyle hizmet ettim, böyle hizmet ettim demeye başladı. Ancak halkımız bu dönüşe inanmadı. Cumhurbaşkanı adayları Ekmelettin İhsanoğlu’yla ilgili kamuoyu hazırlarken. Peygamber Efendimizin kabrini elleriyle temizleyen adam hiç kötü bir adam olabilir mi? İsrail lobisine yakın olabilir mi diyorlar.

Peygamber Efendimizin (S.A.V) kabrinin, ayrıca da KUTSAL KABE’nin bulunduğu toprakları ülkesinde barındıran Suudi Arabistan Kralı'nın paralarını İsrail bankalarında muhafaza ettiği, senede bir kez İsrail gizli Servisi'nin başkanıyla düzenli görüşerek Siyonizm'e teslim olduğu bir dünyada bizlerin bu hikâyelere karnı fazlasıyla toktur. (Kabir temizledi diye iyi insan olacağı masalı gibi)

Kaset operasyonundan sonra Şefkat Çetin'in dönüşü ve partiyi ele geçirmesiyle partinin duruşunda ciddi bir eksen kayması olduğunu tüm samimi vatanseverler görmekteler. Bunu gördükleri içinde MHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekmelettin İhsanoğlu'na oy vermediler. Yukarıda anlatmış olduğum gerçeklere siz hala tesadüfen gelişen olaylar diye bakabiliyorsanız, kuvvetle muhtemeldir ki gördüğünüz her sakallıyı da amcanız zannediyorsunuzdur. Benim bu düşüncedekilere tavsiyem Poliannacılık oynamayı bırakıp gerçeklerle çok acil yüzleşip Ak Partiye alternatif olabilecek yeni bir MHP üst yönetimi oluşturmalarıdır. Bu sayede oluşacak hizmet yarışında da kazanan zaten ülkemiz olacaktır.

Hepinizi YÜCE ALLAH’a emanet ediyorum.

BİR UMUTTUR YAŞAMAK

SEDAT PEKER”