Metiner: Hani PKK anti Amerkancıydı?

Metiner: Hani PKK anti Amerkancıydı?

AK Parti Adıyaman Millevekili Mehmet Metiner, çözüm sürecinde yeni yollarınarandığı günlerde Cemil Bayık'ın açıklamalarını değerlendirdi.

Metiner, peşmerge askerlerinin Türkiye üzerinden Kobani'ye geçişleri sırasında meydana gelen olayları, Kandil'den Cemil Bayık'ın yaptığı açıklamayı ve IŞİD konusundaki son gelişmeleri değerlendirdi.

BİJİ OBAMA DİYE BAĞIRMAK DA NEYİN NESİ?
PKK/KCK EşBaşkanı Cemil Bayık, çözüm sürecine üçüncü bir ülkenin gözlemci veya arabulucu olarak dahil olmasını istiyor. Niye? ABD’nin ismini özellikle vermiş. Hani anti-amerikancıydınız, hani anti-emperyalisttiniz? Ne oldu anticiliğinize? Şimdi kalkmış “Biji serok Obama!” diye bağırıyorsunuz. Anticiliğiniz de sosyalistliğiniz de buraya kadarmış demek…

KANDİL, PARALEL YAPIYA DESTEK OLMUŞTU

Çözüm sürecinde aksayan bir yan varsa bunun sorumlusu Kandil’dir. Hükümetimiz kararlılıkla bu sürecinde arkasında durmaktadır. Kandil sözünde durup silahlı güçlerini sınır dışına çekmiş olsaydı çözüm süreci bugün çok daha farklı bir noktada olurdu. Belki de sorun çözülmüş olurdu. Kobani meselesinde de Türkiye IŞİD’e karşı savaşan PYD’ye çok daha farklı bir katkı sağlardı. Kandil sözünde durmadığı gibi Türkiye/AK Parti düşmanı güçlerle işbirliği yoluna gitti. Kandil, gezi sürecinde İmralı’ya rağmen hükümeti devirmek isteyen o güç odaklarının arkasında durdu. Gezi zihniyetine sahip çıktığını deklare etti. Gezide hükümetin devrilebileceğini varsayarak silahlı güçlerini sınır dışına çekmedi. Paralel yapının hükümeti emniyet ve yargı üzerinden devirme operasyonuna da Kandil arka çıktı.

TÜRKİYE'NİN KOBANİ'YE YARDIMINI NEDEN GÖRMÜYORLAR?

Şimdi Cumhurbaşkanımız olan Erdoğan’a gezicilerin/paralelcilerin/ulusalcıların ağzıyla küfürler savurdu. “Diktatörlük” dediler, “faşizm” dediler. Sokaklara oynadılar. Hem sözünüzde durmayacaksınız, hem partneklik ilişkisiyle bağdaşmayan düşmanlık oyunlarına girişeceksiniz, hem de kalkıp sanki çözüm sürecini hükümet askıya almış gibi bir yalan üzerinden sorunu uluslararasılaştırmaya çalışıyorsunuz, pes vallahi! Yaman hırsız bile bu kadar mahir olamaz yani…

İMRALI 'TAMAM' DEDİ KANDİL KARŞI ÇIKTI

Çözüm süreci için belirlenen yol haritasına İmralı evet dedi. Ne vardı o yol haritasında? En başta PKK’nın silahtan ve şiddetten arındırılması vardı. PKK kamu düzenini bozacak eylemlerden mutlak surette kaçınacaktı. Çözüm karşıtı çevrelerin değirmenine su taşıyan bu eylemlerden kaçınmak çözüm sürecinin başarısı için olmazsa olmaz bir öneme sahipti. Ne yaptı Kandil? Bu sözünde de durmadı. Kamu düzenini ihlal eden eylemlerin başını çekti. Paralel bir devlet yapılanmasına yöneldi. Kobane bahanesiyle de sokakları terörize etti. Türkiye’nin Kobane’ye her türlü insani yardımını görmezlikten gelip düşmanca siyasalar izledi. Türkiye’nin IŞİD’e karşı Kobane’ye girme ihtimalini bile “işgalcilikle” suçlayıp püskürtmeye çalıştı. Kandil’in talimatıyla düz ovadaki sözümona siyasetçiler çözüm süreci bitti diyorlar. IŞİD’in arkasında AK Parti var diyorlar. IŞİD’in arkasındaki gerici-dinci (!) AK Parti hükümetine karşı o eski Türkiye’nin malum laikçi-sekular kesimlerini sorumlu davranmaya çağırıyorlar. Düpedüz darbe çağrısında bulunuyorlar. Şimdi Kandil kalkıp bütün bunları yapan kendisi değilmiş gibi, yani süreci sabote eden kendisi değilmiş gibi üçüncü ülke formülünü dillendiriyor. Önce özeleştirini vereceksin, kamu düzenine uyacaksın, silahla siyasal sonuç devşirme yönteminden vazgeçeceksin, bölge halkı üzerinde stalinist bir baskı rejimi kurmaktan vazgeçeceksin, silahlarla değil fikirlerle ve siyasetle yarışmayı esas alan demokratik düzeni benimseyeceksin, ondan sonrası kolay… Bütün bunları yaptıktan sonra içerde biz bize bu sorunu çözeriz. Bunu çözme iradesini güçlü bir biçimde koyan AK Parti hükümeti var, üçüncü ülkelere ne gerek var…

KANDİL İSTESİN ÇÖZÜM SÜRECİ BAŞARIYA ULAŞIR

Ben iddia ediyorum: Kandil söz verdiği hususları yerine getirsin, yani kamu düzenine bağlı kalsın ve silahlı güçlerini sınır dışına çeksin, göreceksiniz çözüm süreci en kısa zamanda başarıya ulaşacaktır… Kandil’i belirlenen yol haritasına uymaya çağırıyorum. Kendisine ve halkına güveniyorsa silahlarını bırakıp düz ovada siyaset yapmaya çağırıyorum. Bir dediği bir dediğini tutmayan, konjonktürel gelişmeleri kendi lehine çevirmek için stratejik körlük içinde olan bir Kandil üçüncü ülkeleri yardıma davet etmeden önce Kürtlere kaybettiren yanlış siyasalarını gözden geçirsin derim…
Üçüncü ülke çağrısı, IŞİD üzerinden bölgeyi dizayn etmek ve AK Parti hükümetini de hizaya sokmak isteyen güç odaklarına Kandil’in yeşil ışık yakması demektir. Ne dönemde Kandil’in kendini nerede ve kimlerin safında konumlandırdığını artık Kürtler görmeli diyorum… IŞİD’in de Kobane’nin de gerçekte neyin bahanesi olduğunu herkes görmeli diyorum…