Mektup yanlış olduğu kadar tehlikeli

Mektup yanlış olduğu kadar tehlikeli

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, ABD'deki Cumhuriyetçi senatörlerin İranlı liderlere gönderdiği mektupla ilgili olarak, "Bu, hem dosta hem düşmana, Başkomutanımızın Amerika'nın taahhütlerini yerine getiremeyeceğine dair çok yanlış bir sinyal gönderiyor. B

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, ABD'deki Cumhuriyetçi senatörlerin İranlı liderlere gönderdiği mektupla ilgili olarak, "Bu, hem dosta hem düşmana, Başkomutanımızın Amerika'nın taahhütlerini yerine getiremeyeceğine dair çok yanlış bir sinyal gönderiyor. Bu mesaj, yanlış olduğu kadar tehlikeli de" dedi.

Biden, yazılı açıklama yaparak, ABD'deki 47 Cumhuriyetçi senatörün İranlı liderlere gönderdiği ve Kongre'nin onayını almayan herhangi bir nükleer anlaşmanın Obama'nın iktidarda olduğu süreyle sınırlı kalabileceği uyarısında bulunduğu açık mektuba şiddetli tepki gösterdi.

Mektubun, "hassas bir uluslararası müzakerenin yürütüldüğü ortamda görevindeki bir Başkan'ın kuyusunu kazma amaçlı yazıldığını" belirten Biden, mektubun "anayasal ders kisvesi altında, ABD'nin iki yüzyıllık yönetim şeklini hiçe saydığını ve Demokrat olsun Cumhuriyetçi olsun gelecekteki tüm ABD başkanlarının, ABD adına başka ülkelerle müzakere edebilme kapasitesinin altını oyma tehdidi oluşturduğunu" ifade etti.

Biden, açıklamasına şöyle devam etti:

"Onurlu insanlar politikalar üzerinde farkı düşünebilirler ama bu (mektup), Amerika'yı daha güvenli ve güçlü kılmanın yolu değil. Amerika'nın dünya genelindeki etkisi, taahhütlerini onurlandırma yeteneğine bağlıdır. Bunlardan, uluslararası anlaşmalarla yapılan bazıları Kongre tarafından onaylandı. Ancak, bu mektubun sahiplerinin de bilmesi gerektiği gibi, uluslararası taahhütlerimizin büyük çoğunluğu Kongre'nin onayına ihtiyaç olmayan yürürlükte. Bu, İran ile ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya anlaşmaya vardığında da geçerli olmalıdır. Bu konuda birçok benzer vaka var. Geçenlerde, Suriye'den kimyasal silahların çıkarılmasına dair ABD-Rusya Çerçeve anlaşması bu konuda sadece bir örnek".

Bunun yanında tarihi vakalardan örnekler veren Biden, Çin'in tanınması, İran ile rehine krizinin çözülmesi ve Vietnam Savaşı'nın sona ermesi gibi konuların Kongre'nin onayına başvurulmadan yapıldığına işaret ederek, bu tür düzenlemelerin Kongre ve başkanlar değişse bile ABD'nin kredibilitesi ve küresel liderliğini sürdürmesini sağladığını bildirdi.

ABD Kongresi'nin itibarını zedeledi

Mektubun, ABD Kongresi'nin kurum olarak itibarını zedelediğini belirten Biden, şunları kaydetti:

"Senato'da hizmet verdiğim 36 yıl boyunca, Senatörlerin, bırakın uzun suredir düşman olan bir ülkeye, doğrudan başka bir ülkeye bile, Başkan'ın kendileriyle anlamlı bir anlaşmaya varacak anayasal yetkisinin olmadığına dair tavsiyede bulunduğu bir mektup yazdıkları örneğine daha önce hiç rastlamadım. Bu mektup, hem dost hem düşmana, Başkomutanımızın Amerika'nın taahhütlerini yerine getiremeyeceğine dair çok yanlış bir sinyal gönderiyor. Bu mesaj, yanlış olduğu kadar tehlikeli de".

Biden, İran'ın nükleer faaliyetlerine yönelik mükemmel bir çözüm olmadığını ama bu ülkenin nükleer programına önemli ve doğrulanabilir sınırlamalar getiren diplomatik çözümün en iyi şans olduğunu ifade ederek, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Ama bu mektup, İranlı liderleri, ABD ile bu tür bir anlaşmaya varmama yönünde ikna amacı taşıyor. Bu mektubun yazarı, Obama'nın İran ile diplomatik müzakerelerini sona erdirmek için her türlü eylem arayışında olduğunu açıkça gösteriyor. Ama ne tür bir son? Eğer müzakereler Kongre'nin müdahiliyeti yüzünden bozulursa, suçlanacak ABD olacak. Şu anda dondurulmuş olan İran'ın nükleer programı yeniden başlayacak. Bırakın yeni yaptırım getirmeyi, sadece mevcut yaptırımları uygulamada bile uluslararası isteksizlik bulacağız. Diplomasi ve artan baskı olmadan da güçlerimizin IŞİD ile mücadele ettiği bir sırada, (bu konuda) askeri güce başvurma ihtimali giderek artacak."

Biden, "özellikle de hala diplomasi devam ederken, barışçıl bir çözümü mahvetmenin tehlikeli bir hata olacağını" bildirdi.