ALABORA: GEZİ’NİN ARKASINDA ÖRGÜT YOK

Frankfurt’ta “Duvara Karşı” filminin opera uyarlamasında rolünün sona ermesi ardından etkinliğe katılmak için Londra’ya gelen Alabora da, Gezi sürecini anlattı. Gezi olayları sonrası ilk kez konuşan Alabora, günümüz gençlerinin analog değil de dijital dünyada yaşıyor oldukları için genç kuşağın isyanının dikkat çekici olduğunu ifade etti. Aynı zamanda Oyuncular Sendikası Başkanı olan Alabora, her şeyin sadece ve sadece 3 gün içinde olduğunu ve bunun örgütlenmeyle ilgisinin olmadığını söyledi. Alabora, “Bu bir dijital anlayıştır. Ben sendika başkanıyım. 200 tane üyesi var benim sendikanın, örgütleyemiyorum. Gerçekten, Gezi’nin arkasında hiçbir örgüt yok. Örgütsüzlüğü yüceltmek için söylemiyorum” dedi.

"GEZİ İLE DAHA ANLAŞILIR DAHA GÖRÜNÜR HALE GELİYOR"

“Ben bir sanatçıyım” diyen, Alabora konuşmasını; “Ben oradan bakabiliyorum, dünyaya. Oradan bakmak istediğim için de hala sahnede olmak istiyorum. Ya da bir oyun daha yapmak istiyorum. Ya da bir şey daha anlatmak istiyorum. Sanatla anlatmak istiyorum. Benim baktığım ve gördüğüm yerden bu dönüşüm ve geçiş, ‘Gezi ile daha anlaşılır daha görünür bir hale geliyor’ diye, düşünüyorum” şeklindeki sözleriyle tamamladı.

"TÜRKİYE'DE İÇ SAVAŞ OLACAK MI" SORUSU SORULDU

Bir dinleyicinin, “Türkiye’de iç savaş olacak mı?” şeklindeki sorusu karşısında, Alabora’nın,“Bu soruyu bana mı soruyorsun?” yanıtı salonda gülüşmelere neden oldu. Gezi Parkı olaylarının başlamasının ardından oyuncu Alabora twitter hesabından “Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı? Hadi gel” mesajını paylaşmıştı. Alabora’nın paylaşımı ile ilgili çok sayıda suç duyurusu yapılmıştı.

AHMET SEZGİN: GEZİ PARKI'NDA BAŞLAYAN İSYAN YEŞERECEK

Diğer yandan; Türk ve Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi (Day-Mer) tarafından Tottenham bölgesinde yer alan Londra Toplum Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansta Day- Mer Sözcüsü Ahmet Sezgin konuşma yaptı. Halkın bağrına bastığı ‘Üç Fidan’ın aradan geçen 41 yılın ardından Gezi Parkı’nda başlayan isyanın tam ortasında yeniden yeşererek, barikatlarda çatışan direnişçilere ilham olduğunu ifade eden Sezgin, “68 Gençlik Hareketini Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı idam ederek bitirebileceğini zanneden zihniyet, Haziran Direnişini bitirebilmek için Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Ali İsmail Korkmaz, Medeni Yıldırım, Ahmet Atakan, ve Berkin Elvan’ı da katletti” dedi.

MUSTAFA YALÇINER: HER ŞEY YASAK, SOLA BAKMAK YASAK

Türkiye’nin gündeminde ilk sırada demokrasinin yer aldığına değinen gazeteci Mustafa Yalçıner, “özgürlük” dendiğinde, mutlaka hemen herkesin tüylerinin diken diken olduğunu söyledi. İzlenimlerini dile getiren Yalçıner, “Çünkü, yeni 1 Mayıs’tan geliyoruz. Her şey yasak. Sokakta yürümek yasak. Sağa bakmak yasak. Sola bakmak yasak. Konuşmak yasak. Düşünceni ifade etmek yasak. Hele yazmak, çizmek bir basın organında yaymak bu yasak” diye konuştu. Taksim Dayanışma Üyesi Beyza Metin de konuyla ilgili soruları cevaplarken, “Taksim dayanışması sadece işçi sınıfının örgütlenmesi değildi. İşçi sınıfı örgütlenmesi de ciddi oranda vardı fakat dayanışma bundan ibaret değildi. Çevreciler, sayısız örgüt ve duyarlı vatandaşlar da örgütlenmeye destek vermişti”şeklinde konuştu. Aynı zamanda Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanlığını yürüten Beyza Metin, konuşmasını, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganıyla sonlandırdı.