Terörist İsrail’in hesabını vermediği Mavi Marmara katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti

Mavi Marmara gemisi, Filistin davasına, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne ve Siyonist işgale karşı direnişe destek için demir almıştı. 2010’un 31 Mayıs’ında Siyonist işgal güçleri, Müslüman kardeşlerine yardım etmek için yola çıkan Mavi Marmara gemisini uluslararası karasularında eşkıyaca bastı. Saatler süren katliamda 10 Müslüman kardeşimiz şehit edildi.

Mavi Marmara gemisi, Filistin davasına, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne ve Siyonist işgale karşı direnişe destek için demir almıştı. 2010’un 31 Mayıs’ında Siyonist işgal güçleri, Müslüman kardeşlerine yardım etmek için yola çıkan Mavi Marmara gemisini uluslararası karasularında eşkıyaca bastı. Saatler süren katliamda 10 Müslüman kardeşimiz şehit edildi.

2006’da başlayan Siyonist ambargo ve ardından aralıklarla iki büyük katliama maruz kalan Gazze, 2008’de ‘Dökme Kurşun Harekâtı’ adıyla operasyona tabi tutuldu. Binden fazla masum çoluk çocuk katledildi, 4 binden fazla Müslüman yaralı kaldı. 17 bin ev bombalarla yerle bir edildi. Açık hava hapishanesine dönüştürülmüş Gazze’ye, işgalci çeteler hava, kara ve denizden saldırılarına aralıksız devam ediyordu. 1,5 milyondan fazla sivil ve direniş güçleri dünyanın en donanımlı ordularından birine boyun eğmedi. Gazze adeta kan gölüne döndü, ancak Filistinliler yılmadı. Hastaneler cesetlerle doldu, geri adım atılmadı.

GAZZE’DE İNSANLIK KATLEDİLDİ

İsrail’in Aralık 2008’de 22 gün boyunca sürdürdüğü Dökme Kurşun Operasyonu’yla, zaten yıllardır abluka ile tüm yaşam kaynakları kurutulan Gazze’de tarım arazileri, okullar, iş yerleri ve evler yerle bir edildi. Halen Gazze’de 1,5 milyon Filistinli bir açık hava hapishanesinde yaşam mücadelesi veriyor. Gazze halkının %72’si açlık sınırında yaşıyor, bunlardan %65’i çocuk. Çocukların %10’u fiziksel olarak gelişemiyor. 2010 Mayıs ayında 6 uluslararası sivil toplum örgütü tarafından toplanan bağışlarla temin edilen 6000 tonluk insani yardımı Gazze’ye ulaştırmak için bir yardım filosu oluşturdu. Filo insani yardımla birlikte 750 aktivisti de taşıyordu. Almanya, Kuveyt, İsrail, İrlanda, İsveç, Yunanistan, Güney Kıbrıs, Fas, Yemen, Mısır ve Cezayir gibi 37 ülkeden gelen aktivistler arasında 15’den fazla milletvekili, 60’ın üzerinde uluslararası basın mensubu, sanatçılar ve ödüllü aktivistler de yer alıyordu.

YARDIMA KARŞI KATLİAM

Gazze’ye insani yardım götürmek amacıyla yola çıkan Gazze Özgürlük Filosu, 31.05.2010 günü İsrail askeri terör güçlerinin hukuk dışı saldırı ve müdahalesiyle karşı karşıya kaldı. Bu saldırı esnasında ve devam eden süreçte 10 insani yardım gönüllüsü katledildi, 56’sı ağır yaralandı. Filo katılımcıları hiç bir yasal dayanak olmaksızın hapsedildi, yaralılara kelepçe takıldı, bazı yaralılar günlerce hücrelerde alıkonuldu ve kendilerine işkence ve kötü muamelede bulunuldu. Filo katılımcılarının tamamı kötü muameleye maruz bırakıldı, hapsedildi, şahsi eşyalarına el konuldu ve gemilere çeşitli maddi zararlar verilmek suretiyle birçok haksız fiil işlendi.

MAVİ MARMARA YALNIZ BIRAKILDI

Aralarında dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi’nin de yer aldığı Mavi Marmara katliamı sanıklarından dört kişinin yargılandığı davanın 8 Aralık 2016’da düşürülmesine, sanıklar hakkında yakalama kararının kaldırılmasına hükmedildi. Davanın düşürülmesine halk tarafından büyük tepkiler gelince dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Giderken bana mı sordunuz?” sorusu tarihe geçerken, “Mavi Marmara davası satıldı” yorumları yapılmıştı.

Milli Gazete