Mağdur Annelerden Erdoğan'a Teşekkür

Mağdur Annelerden Erdoğan'a Teşekkür

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında Diyarbakır'da çocukları PKK tarafından kaçırılan ailelerin yaptıkları oturma eylemine destek açıklamasının ardından, anneler Başbakan'a teşekkürlerini illeti.

20 Mayıs günü Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde oturma eylemi başlatan ailelere Başbakan Erdoğan'dan destek geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında bugün yaptığı konuşmada çocukları PKK tarafından kaçırılan ailelere destek açıklamalarında bulundu. Başbakan'ın konuşmalarını değerlendiren anneler, Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında mutluluk duyduklarını ifade ederek, teşekkür etti.
 
"DAYANACAK GÜCÜM KALMADI, ÇOCUĞUMU GERİ GETİRSİNLER"
 
23 Nisan günü Lice ilçesinde düzenlenen piknikte PKK tarafından kaçırılan Ali Karaşin'in annesi Yüksel Karaşin, Başbakan Erdoğan'ın kendilerine yardımcı olacağına inandığını ifade ederek, çocuğunun geri gelmesi için çağrıda bulundu. 8 gündür oturma eylemi yaptıklarını anlatan Yüksel Karaşin, "Çocuklarımız gelmeyene kadar, biz burada eylemimizi sürdüreceğiz. Ben karaciğer hastasıyım. Çocuklarıma bakamıyorum, ailece psikolojimiz bozulmuş bir durumda. Allah rızası için çocuğumuzu bize geri getirsinler. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak'tan yardım bekliyoruz. Benim çocuğum hasta, dağda yaşayamaz. Kulak zarında bu ay ameliyat olması gerekiyordu. Dayanacak gücüm kalmadı artık. Oğlumun gidişinden buyana her gün ağlıyorum. Çocuğumu geri getirsinler. Gerekirse ben kendimi yakarım" dedi.
 
"BAŞBAKANIMIZA GÜVENİYORUZ"
 
PKK tarafından kaçırılan Fırat Aydın Eren'in annesi Mahfuze Eren ise Başbakana duyarlılığından dolayı teşekkür ederek burada hiçbir annenin ağlamaması gerektiğini söyledi. Anne Eren, "Bir an önce barış gelsin. 23 Nisan'da kaçırılan çocuklarımızın geri gelmesini istiyoruz. Bu konuda Başbakanın yardımlarını bekliyoruz. Başbakanın o açıklamalarına çok sevindik. Başbakanımıza güveniyoruz. Yaşadıklarımıza duyarlı olacağını ve duyarlılığını devam ettireceğine de inanıyorum" diye konuştu.
 
SP'DEN ZİYARET
 
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde 20 Mayıs'tan bu yana oturma eylemi düzenleyen ailelere her geçen gün destek ziyareti artıyor. Saadet Partisi (SP) Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan ailelere desteklerini ileterek, çocukların serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
 
Öte yandan baygınlık geçiren bir anne, çağrılan ambulansa taşınarak tedavi edildi.
 

Anneler ne diyor?

DİYARBAKIR Büyükşehir Belediye Başkanlığı önünde PKK'nın dağa götürdüğünü çocuklarını bırakmasını isteyerek eylemlerini sürdüren annelerin görüşleri şöyle:
 
EYLEMİ İLK BAŞLATAN ANNE
 
Belediye önünde ilk eylemi başlatan 15 yaşındaki H.G.'nin annesi Safiye Gündüz: "Kızım 23 Nisan'nda piknik bahanesiyle kaçırıldı. Selahaddin Eyubi Anadolu Lisesi 2'nci sınıf öğrencisiydi. 4 çocuğum var. Kocam Ahmet Gündüz, Kuzey Irak'ta inşaat taşeronu olarak çalışıyordu. Şimdi o da işini bırakmış şu an eylem yerinde bekliyor. 2'si kız, 2'si erkek 4 çocuğum vardı. Bir kızım dağa gitti, diğer çocuklarım başka şehirlerdeki çeşitli üniversitelerde okuyor. Kızımın bırakılmasını istiyorum."
 
'OĞLUNU DAĞDAN İNDİREN KADIN BİZE UMUT OLDU'
 
15 yaşındaki F.E.'nin annesi Filiz Eren: "Oğlum F., H. ile aynı sınıftaydı. 19 Mayıs'ta geldik, bugün 9 gün oldu. 23 Nisan'da birlikte pikniğe gitmişlerdi. Orada 5 çocuğu kaçırmışlardı. Ondan sonra bir kadın üniversite yolunda eylem yaptı, 'çocuğumu getirin' diye. Sonra onun oğluyla birlikte 3 çocuğu serbest bıraktılar. Biz de bunu televizyonda duyduk umutlandık. H.'nin annesi ile birlikte belediye önünde eylem yapmaya karar verdik ve burada eyleme başladık. Mücadelemize devam edeceğiz."
 
15 yaşındaki A.B.T.'nin annesi Fatma Türk: "Oğlumu Ergani'den götürmüşler. Seçimden 2 gün sonra evden çıktı ve bir daha dönmedi. 8 çocuğum var. A.B. en küçük çocuğumdu. Oğlumu istiyorum onu geri getirsinler. Partiyle alakası yoktu kendi halindeydi."
 
'GEREKİRSE AÇLIK GREVİNE GİRECEĞİM, HATTA KENDİMİ YAKACAĞIM'
 
16 yaşındaki A.K.'nin annesi Yüksel Karaşin: "Oğlum hastaydı, hiç alakası yoktu dağdakilerle. Kulağından iltihap akıyordu. 9 Nisan'da götürdüler. Ben oğlumu istiyorum. 8 gündür buradayım. Tüm bu eylemlerden önce Dağkapı Meydanı'nda tek başıma eylem yapmayı düşünüyordum. Oğlum gelir, onu bırakırlar diye bekliyordum. Sonra bu kadınların çocukları için eylem yaptığını televizyondan görünce ben de buraya gelip eyleme başladım. Açlık grevine gireceğim, gerekirse kendimi yakacağım. Küçük çocuğumu da alıp gelmişim. 4 çocuğum var evde bıraktım geldim ne yapayım?"
 
'AİLELER KORKUYOR'
 
17 yaşındaki M.T.'nin annesi Sarriye Tokay: "Oğlum 14 yaşında Namık Kemal Lisesi 1'nci sınıf öğrencisiyken gitti. 2 ay birinci sınıfa gitti, sonra onu götürdüler. Aslında bize katılmak isteyen bir çok aile var ama korkuyorlar, çekiniyorlar. Korkudan ve endişeden dolayı buraya gelemiyorlar. Onu kandırıp götürdüler, hastaydı gözlerinde rahatsızlığı vardı. Bütün annelere sesleniyorum bize destek versinler. Gültan Kışanak'a sesleniyorum, Baydemir'e sesleniyorum, Ahmet Türk'e sesleniyorum, devlete sesleniyorum; bize sahip çıksınlar, çocuklarımızı getirsinler."
 
'SAVAŞ İSTEMİYORUZ, ÇOCUĞUMU İSTİYORUM'
 
18 yaşındaki O.B'nin annesi Zeynep Baytok: "Oğlumu 40 gün önce kaçırmışlar. Serbest çalışıyordu. 9 çocuğum var. O. 5'nci çocuğumdu. Televizyonda buradaki kadınları gördük. Oğlumu geri versinler. Oğlumuzu verene kadar buradan kalkmayacağız. Biz savaş istemiyoruz. 6 günden beri buradayım. Çocuğumu istiyorum, bana oğlumu getirsinler."
 
'YA ÇOCUĞUMU BIRAKSINLAR, YA DA CANIMIZI ALSINLAR'
 
19 yaşındaki V.Ç.'nin annesi Meral Çapak: Oğlum 7 ay önce gitmiş. Okula gitti bir daha gelmedi. Televizyonlarda kadınların çocukları için yaptığı eylemi görünce hemen düşünmeden ben de geldim. Ya çocuğumuzu bıraksınlar, yada bizim de canımızı alsınlar. Biz çocuklarımızı istiyoruz. Çocuğumu serbest bıraksınlar. Bunu istiyoruz. Saf kendi halinde evden çıkmayan bir çocuktu, yani oraya gidecek bir çocuk değildi."
 
BİR OĞLU ASKER
 
21 yaşındaki Y.Y'nin annesi Hediye Yıldız: "Oğlum 17 yaşındayken dağa gitti. Burhanettin Endüstri Meslek Lisesi öğrencisiydi. 7 çocuğum var. Kocam işsiz, perişan olduk. 20 yaşındaki oğlum Recep de Yalova'da asker. Televizyonda annelerin eylemini gördüm ben de destek için ve oğlumun geri gelmesi için eyleme başladık. 6 gündür eyleme devam ediyorum. Televizyonda görüp geldim. Huzurumuz yok, her gün ağlıyoruz. Hem asker oğluma, hem de dağdaki oğluma ağlıyorum. Hasta çocuğum var evde. Her gün de buraya geliyorum. Eşimin işi yok o da buradadıır. Biz barış istiyoruz."
 
'KIZIM 1 YIL ÖNCE GİTTİ'
 
Diyarbakır ve başka kentlerde okuyan çocukları olduğunu, onlara zarar gelmesinden endişe duyduğu için görüntü vermek istemeyen, 24 yaşındaki F.A.'nın annesi Keji Aydemir de, kızının bir yıl önce örgüte katıldığını söyledi. Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde okurken kızını bir kez daha dağa götürülmek istendiğini, ancak durumu erken fark ederek polisle birlikte ona engel olduklarını söyledi. Anne Aydemir, "Kızım bir yıl önce gitti. Eskişehir Anadolu Üniversitesi son sınıf öğrencisiydi. Kızımın ve bizim hayatımızı bitirdiler" dedi.
 
'SANA İŞ VERECEĞİZ DİYE DAĞA GÖTÜRDÜLER'
 
21 yaşındaki S.U.'nun annesi Muhsine Uçakan: "48 gün oldu kızım gideli. 6 günden beri burada eylem yapıyoruz. Arkadaş ortamından tanıştığı kişiler onu dağa götürdüler. Sana iş vereceğiz diye kandırdılar. Kızım hastadır, sara hastasıdır. Gözleri iyi görmüyor ve dizlerinde rahatsızlığı var. Bunu dağa götürseniz ne yapabilir ki? Televizyonda kadınların çocukları için eylem yaptığını gördük ve kendi çocuğumun bırakılması için eyleme destek verdik."