Madımak ve Başbağlar!

Madımak ve Başbağlar!

Ali Karahasanoğlu yazısında, Madımak olayı ve Başbağlar katliamı arasında bir karşılaştırma yaparak, bu iki hadise karşısında verilen tepkileri yanlılığı üzerinden değerlendiriyor.

li Karahasanoğlu’nun Yeni Akit’te yayımlanan yazısı şöyle:

Madımak ve Başbağlar!

Bugün 5 Temmuz 2019..

Başbağlar’daki katliamın 26. yıldönümü..

Madımak’ta yakılan otel..

Başbağlar’da silahlarla öldürülen 33 insan..

Yıllardır iki olayın ortak ve farklı yönlerini yazarım..

Her seferinde mezhepçi arkadaşlardan eleştiri alırım..

Hatta.

Önceki günkü Madımak olayının yıldönümü için yazdığım yazıya bile..

“Birisine ‘Öldüler’ demişsiniz. Diğerine ‘Şehit oldular’ demişsiniz..” itirazı yapıldı..

Bu ayrıntıya bile dikkat eden okurlar için..

Buyrun o zaman..

Madımak olayı ile..

Başbağlar olayındaki benzerlikleri ve farklılıkları tekrar hatırlatalım..

Geçtiğimiz yıllarda da yapmıştım.

O testi aktüelleştireyim..

Arama motoruna “Madımak” yazıp arayayım..

Bir de “Başbağlar” yazıp arayayım..

Madımak yazdım, aradım

1 milyon 380 bin sonuç..

Başbağlar yazdım aradım..

196 bin sonuç..

Diyebilirsiniz ki..

Sadece Madımak ve Başbağlar kelimeleri, farklı sonuçları da getirmiş olabilir..

O zaman buyrun, “Madımak katliamı” diye arayalım..

Bulduğum sonuç 203 bin.

Şimdi de “Başbağlar katliamı” yazalım..

Bulduğum sonuç 47 bin 800..

Neresinden bakarsanız bakınız, Başbağlar 1 defa konuşulmuş ise..

Madımak 5 defa konuşulmuş..

Bu neyi gösteriyor?

Solcuların çok iyi algı oluşturduklarını gösteriyor.

Çok yüksek sesle bağırdıklarını gösteriyor..

Bir ölümü, 5 defa konuştuklarını ispatlıyor..

İki olayda ölen sayısına bakıyorsunuz.

Madımak’ta CHP’lilerin kabul ettiği sayı ölen yasıyı: 33.. (Aslında Sivas’ta ölen sayısı 35 ama.. Diğer iki kişiyi, göstericilerden olarak kabul edip, Madımak’taki anıttan bile isimlerini sildirmeye kalktılar..)

Başbağlar’da ölen sayısı: 33.

İkisinde de can kaybı aynı..

Ama biri bir defa, diğeri beş defa konuşulmuş..

Peki, adalet nezdinde Madımak’ın failleri ne durumda, Başbağlar’ın failleri ne durumda?

Madımak’taki olaylar sebebi ile, asli fail olarak değil, yangın öncesindeki olaylar sebebi ile ceza almış kişiler var..

Tam 33 kişiye, idam cezası verilmiş durumda..

Başbağlar’da ise..

Tek bir kişiye dahi ceza verilmiş değil..

Madımak’ta her ölen için, bir Sivaslıya idam cezası verildi..

Başbağlar’da 33 ölen için, tek bir kişiye tek bir gün bile ceza verilmedi..

Madımak’taki olay sebebi ile, üzerinden 26 yıl geçmiş olmasına rağmen, hâlâ cezaevinde olan onlarca insan var..

Başbağlar için ceza verilen kimse olmadığı için, şu an cezaevinde olan bir kişi de yok..

Madımak’taki olay için, mahkumiyet kararlarını esas alarak söylüyorum.. Otelin yakılması olayını kenarda tutarak belirtiyorum.. Oteli yakma eylemi sebebi ile kimsenin suçlanmadığı gerçeğini hatırlatarak söylüyorum.. 

Madımak’ta cezalandırılan kişilere, “Niçin gösteri yaptınız” denildiğinde..

Gösterebilecekleri haklı gerekçeleri var..

“İslam dinine, İslam’ın Peygamberi’ne, diğer peygamberlere hakaret içerikli, iftira içerikli bir kitap yayınlanmasına tepki için gösteri yaptık.. Aziz Nesin’i protesto ettik. Gösteri hakkımızı kullandık” diyorlar..

Otelin yakılması ve orda insanların yangın sebebi ile dumandan boğulması sonucunu tasvip etmediğimi, zaten bu sebeple asli fail olarak suçlanan hiçbir sanık olmadığının altını çizip, yangından sorumlu tutulmayan göstericilerin, meydanda toplanmalarının ve slogan atmalarının “haklı bir gerekçeleri”olduğunu hatırlatayım..

Başbağlar’a geçeyim..

Başbağlar’daki insanları öldüren katillerin haklı hangi gerekçeleri olabilir?

Açıkladıkları gerekçe ne?

“Madımak’ta ölenlerin intikamını alıyoruz.”

Bu bir gerekçe olabilir mi?

Bu gerekçe, haklı olabilir mi?

Tabii ki mümkün değil..

Başbağlar’da öldürülenler, Madımak’taki olayın failleri değil ki. Bu yönde küçücük bir ihtimal bile yok.. İddia bile yok..

Madımak’taki olay sebebi ile, o olaydan belki de habersiz, Başbağlar’daki insanların öldürülmesi, açık bir kışkırtmadır, Alevi-Sünni kavgası çıkartmayı hedefleyen büyük bir tezgahtır..

Belki solcu okurlarımız, yine eleştirecekler..

Ama olayları doğru analiz etmek için, bu ayrıntıyı da masaya yatırmam gerekir..

Madımak’ta ölenler için..

“Ölümü hakettiler” şeklinde bir iddiam kesinlikle yok..

Ama..

Küçük küçük hataları olduğunu da gözden kaçırmamak gerekir..

Aziz Nesin gibi, halkın inançlarına dil uzatan bir adamla aynı otelde kalmaları.. Aziz Nesin’e yönelik protestolarda, kendilerini de bir anlamda göstericilere hedef göstermeleri.. Birer hatadır..

Otelin önünde gösteriler başlamasından sonraki 7 saat boyunca, oteli terketmeme konusunda ısrar etmeleri bir hatadır.. 

İçlerinden bazılarının, protestoda bulunan halka karşı pencerelerden yaptıkları tahrik dolu hareketlere rağmen, diğerlerinin bu olayı tasvip etmeyip, o hareketlerden sonra olsun, oteli terketmemeleri hatadır..

Bir de Başbağlar’da ölenlere bakalım..

Kendi halinde, köylerinde yaşayan insanlar..

Kendilerine saldırılması için hiçbir sebep yok..

Herhangi bir tahrikleri yok. Suç işleyen birisi ile yan yana duruşları yok.. İçlerinden bazılarının yanlış hareketlerle, saldırganları tahrik eden bir fiilleri yok.. 

Tamamen kusursuz insanlar..

Ama öldürüldüler..

Ve en önemlisi..

Madımak’taki olayda, (CHP’lilerin, ‘Onlar gösterici’ diyerek isimlerini anıttan sildirmek istedikleri iki kişi dışında) tek bir silahla yaralanan, ölen kişi yok.. Yangın dumanından zehirlenerek öldüler.. Aziz Nesin aynı binadan kurtulduğuna göre, diğerleri de aslında kurtarılabilirdi..

Ama..

Başbağlar’da.. Ölenlerin hepsi, kasten öldürüldüler.. Silahla öldürüldüler.. İntikam için öldürüldüler.. Madımak’ın intikamı belli olsun diye, yangın çıkarılarak öldürüldüler.. 

100 kişilik terörist gruba karşı, ölen 33 kişinin direnme imkanı yoktu.. Kendilerini kurtarma imkanı yoktu..