Libya ve Osmanlı


Libya-Türkiye Dostluk Cemiyeti Başkanı Adil Mişergi diyor ki: "Osmanlılar Libya'yı İspanyolların ve Malta Şövalyelerinin işgalinden kurtarmış olmasalardı benim adım Antonio veya Mario olabilirdi." Doğru söylüyor. Endülüs'ün işgali vakitlice sona erdirilebilseydi, ünlü aktör Antonio Banderas'ın adı da Abdullah olabilirdi. Turgut Reis'ler, Hızır Reis'ler, Oruç Reis'ler Libya'yı ve bütün Mağrib'i Endülüs'ün akıbetine uğramaktan –Allahu Alem- kurtarmışlardır.

Eylül 1969 Devrimi'ni gerçekleştiren kadro olaya böyle bakmıyordu; Mişel Eflak, Cemal Abdunnasır gibi bakıyordu; "Arapların 400 yıllık geri kalmışlığının sorumlusu olan işgalci Osmanlılar"dan dem vuruyordu. Fakat bu söylem artık değişiyor. Devrim Lideri Muammer Kaddafi, Başbakan Erdoğan'ı Sirte'de ağırlarken, "İstanbul bizim ortak başkentimizdi, aynı ülkenin vatandaşlarıydık" diyerek, değişimin ilk işaretini verdi. Libyalı yetkililer "Filistin'e sahip çıkan ve Arap âlemiyle dostluğu önemseyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a duyduğumuz büyük saygı, Osmanlı ile ilgili tavrımızı yumuşatmamızı gerektiriyor" diyorlar.

Aslına bakarsanız, Arap milliyetçiliği ve sosyalist devrimciliğin hatırına sergilenen bu tavır zaten sembolik bir tavır olmaktan öteye geçmiyordu ve Türkiye ile ilişkilere somut bir etki yapmıyordu. İlişkilerde din kardeşliği ve tarihi yoldaşlık daima ağır bastı. Türkiye eski Osmanlı toprağı olan Kıbrıs'a asker çıkarırken Libya'dan muazzam bir destek gördü, Türkiyeli müteahhitlere Libya'da öteden beri ayrıcalık tanınır vs, vs, vs...


* * *
Geçtiğimiz yıllarda, başkent Trablus'un eski şehir mıntıkasındaki Osmanlı kalesi ve "Türk Çarşısı"nın yıkılması ve onların yerine gökdelenlerin yapılması gündeme gelmişti. Şimdi ise Osmanlı mirasının restorasyonu için 2 milyar dolarlık bir projenin hayata geçirilmesi gündemde. Bu iş için Türkiye'den birçok şirket ile görüşülüyor.

Restorasyon deyince: Turgut Reis'in kabri ve yanı başındaki diğer Osmanlı kabirleri Türkiye-Libya işbirliği ile restore edildi.


* * *
Yeni konjonktüre uygun bir yayın hamlesi:

Libya'daki "Kuloğulları"nın soyundan gelen tarihçi Orhan Koloğlu'nun "Türkiye-Libya İlişkilerinde 500 Yıl" adlı abidevi eseri, Libya-Türkiye Dostluk Cemiyeti tarafından Arapçaya tercüme ettirilip bastırıldı.


* * *
Türk kökenli Libya vatandaşlarının haddi hesabı yok. Adana'nın Kozan ilçesinde ve İzmir'in Eşrefpaşa semtinde de Libya kökenli Türk vatandaşları varmış. Bir grup Libyalı sinemacı, Libya'daki Türklerin ve Türkiye'deki Libyalıların belgeselini yaparak iki ülkenin tarihi 'içiçeliğini' vurgulamak için Arapça TRT ile irtibat arıyor. Kendilerine Arapça TRT'nin başında bulunan Sefer Turan'ın telefon numarasını verdim. Bakalım ne olacak.


* * *
Libya notlarına bilahare devam edeceğiz inşaallah.

 


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Diyalog Gazetecilik San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan köşe yazısı/habere aktif link verilerek kullanılabilir.

yenişafak

Bu yazı toplam 2048 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar