Kör müsün Teziç?

Kör müsün Teziç?

Kız öğrencilerin peruk takmasının bile yasaklandığı Gazi Üniversitesi hakkında 23 dâvâ ve 5 suç duyurusu bulunuyor... Ancak YÖK Başkanı Teziç, bunların hepsini görmezden geliyor.

Prof. Dr. Nurettin Güz, 1996-1999 döneminde Selçuk Üniversitesi’nde İletişim Fakültesi Kurucu Dekanı’ydı. Türkiye’nin ilk üniversite televizyonunu, radyosunu o kurdu. Ardından, 2001-2004 yılları arasında Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Dekanlık görevinde bulundu. Fakülte bu dönemde, Ankara’nın en çok dinlenen radyosuna kavuştu. İlk haftalık üniversite gazetesi olan ‘Gazete Gazi’yi çıkarttı. İnternet üzerinden televizyon yayınına başlayan ilk fakülte de G.Ü. İletişim Fakültesi oldu. Öğrencilerine pratik imkânı da sunmasından dolayı puanları hızla yüklelen G.Ü. İletişim, daha sonra sol ideolojinin eline geçince, çalışmalar akamete uğradı. Üniversite bilim değil dedikodu üretilen, hocaların birbirleriyle adeta kanlı bıçaklı olduğu bir alan haline geldi.

İDDİALAR
Fakülteye, önceki dönemlerde hakkında cinsel taciz dosyası bulunan profesörlerin alınması, iletişimle ilgili olmayan öğretim üyelerinin sırf ideolojik durumlarından dolayı mevzuaata aykırı olarak kadroya dahil edilmesi, sağduyulu bölüm başkanlarının binbir türlü baskı ile yıldırılmak istenmesi, Prof.Dr. Nurettin Güz ve Prof.Dr. Mehmet Küçükkurt’un da aralarında bulunduğu bilim adamları tarafından başlatılan hukuk mücadelesinde üzerinde durulan sıkıntılardan bir bölümünü oluşturdu.

YÖK KALKANI
Rektör Kadri Yamaç ve İletişim Dekanı Korkmaz Alemdar hakkındaki suç duyurularında, şu hususların altı çizildi:
“GÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. M.Korkmaz Alemdar’ın yaptığı işlemler genelde idari ve adli yargı konusu olmuş veya üst makamlara aksettirilmiştir. Bugüne kadar (son bir yıl içinde) Dekan Alemdar hakkında Ankara İdare Mahkemelerine 23 dava açılmış, verilen ara kararların hepsi Alemdar’ın aleyhine sonuçlanmıştır. Dahası, Dekan Alemdar’ın açıkça suç teşkil eden eylemleri sebebiyle Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na 5 ayrı suç duyurusunda bulunulmuştur. Dekan Alemdar’ın, HUKUK DIŞI, KEYFİ YÖNETİM ve GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMA örneklerinden bazıları aşağıda bilgilerinize arz edilmiştir.
- Prof. Dr. Alemdar, göreve gelir gelmez belirli bir süre için seçilmiş olan bölüm başkanlarını baskı ve tehditle sindirmiş, haksız işlemlere ve ideolojik kadrolaşmaya direnen bölüm başkanlarını ise çeşitli bahanelerle görevden almıştır. Dekan Prof. Alemdar, Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurettin Güz’ü, mahkeme kararına rağmen bölüme kadro alımları sırasında iki kere görevden almış, bu idari işlemler mahkeme kararı ve Gazi Üniversitesi Rektörlüğü’nün talimatları ile iptal edilmiş; ancak bir süre sonra mahkeme kararını tekrar hiçe sayarak Güz’ü üçüncü defa yeniden görevden almıştır. Konu, Güz tarafından Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na (2006/68493 sayılı dilekçe) ve idari mahkemeye intikal ettirilmiştir. Dekan Alemdar, aynı şekilde Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Küçükkurt’u da 06.01.2006 tarihinde mevzuatın açık hükmüne rağmen görev süresi dolmadan Bölüm Başkanlığı görevinden almış ve bu konu da Küçükkurt tarafından idari mahkemeye aksettirilmiştir (Ankara 8. İdare Mahkemesi: E. 2006/171).
- Fakülte Kurulu üyelerini süreleri dolmadan görevden almıştır. Konu idari mahkemeye aksettirilmiş (Ankara 4. İdare Mahkemesi E. 2004/3356; E. 2005/615) ve idari mahkeme yürütmeyi durdurmuştur.
- Öğretim üyeleri üzerinde baskı kurmak amacıyla soruşturmalar açılmaktadır. (Ankara 11. İdare Mahkemesi E. 2005/1683), (Ankara 5. İdare Mahkemesi E. 2005/1093).
- Yasaya uygun olmayan bir biçimde ve keyfi bir işlemle, fakültede ana bilim dalı başkanlıkları ihdas etmiş, bazı öğretim üyelerine yasal olarak var olmayan Ana Bilim Dalı Başkanı unvanları dağıtmış, Yrd. Doç. Dr. Cengiz Anık’ın bu usulsüzlüğü 19.04.2005 tarihli dilekçe ile üst makamlara aksettirmesi üzerine unvanlar lağvedilmiş, ancak yasadışı bu uygulama ile ilgili Dekan Alemdar hakkında herhangi bir idari disiplin soruşturması yapılmamıştır.
- Fakülte personeli arasında ayrımcılığı kural haline getirmiştir. İletişim Fakültesi’nin Halkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı kadrosundaki araştırma görevlileri Hasan Topbaş ve Ayşe Gül Soncu, fakültemize hizmet verdikleri odadan önce çıkartılmış, daha sonra metruk bir odaya gönderilmiş ve nihayet fakülteye girmeleri engellenmeye çalışılmış, güvenliği tehdit eden kişiler olarak muameleye maruz bırakılmışlardır. Adı geçen akademik personellerimiz halen, her gün yabancı kişilere uygulanan kimlik soruşturmasına maruz bırakılarak işyerlerine girebilmekte, sürekli tahkir ve tezyif edilmektedirler.
- Yönetim kurulu üyelerinin itiraz edeceği bir gündem maddesi söz konusu olduğunda, çeşitli yöntemlerle üyelerin yönetim kuruluna katılmasını engellemektedir. Örneğin; Dekan Alemdar, yardımcı doçent atamalarının görüşüleceği Yönetim Kurulu toplantısından önce, Prof. Küçükkurt’u Yönetim Kurulu üyeliğinden almış, Yönetim Kurulu’nda söz konusu atama kararı (salt çoğunluk sağlanmadan) alındıktan sonra, görevden alma işleminin “sehven” olduğunu bildirmiştir. Konu idari yargıya (7. İ.Mahkemesi E. 2006/894) aksettirilmiştir.
- Bölüm Kurulu kararları dikkate alınmamakta ve hemen bütün akademik kurulların kararları öğretim üyeleri tarafından alınan kararlardan farklı olarak raporlaştırılmakta ve imzaya zorlanmaktadır. İmzalamayan öğretim üyelerine hakaret edilmekte ve küçük düşürülmekte, ilgili kurul kararları eksik imza ile yürürlüğe konulmaktadır. (Ankara 8. İdare Mahkemesi E. 2006/906) aksettirilmiştir.
- İdari yetkilerinin yanı sıra jüri üyesi olarak görev yaptığı kurullarda da fakültemiz öğretim üyeleri üzerinde baskı kurmaktadır. Örneğin, Yrd. Doç Dr. Murat Sadullah Çebi ve Yrd. Doç Dr. Cengiz Anık doçentlik sınavlarında eser aşamasında başarılı bulunmuşlar, ancak üç defa girdikleri doçentlik sözlü sınavlarında başarısız sayılmışlardır. Çebi ve Anık’ı doçentlik sözlü sınavında ısrarla başarısız sayan jüri üyeleri Prof.Dr. R.K. ve Prof.Dr. M.Z.’nin, Prof. Dr. M. Korkmaz Alemdar’la ilişkileri bilinmektedir. (Ankara 4. İdare Mahkemesi E. 2005/2595; Ankara 12. İdare Mahkemesi E. 2005/2002).

İDEOLOJİK KADROLAŞMA
- Yardımcı Doçent kadrosuna atanan T.A. bölücü terör örgütüne yardım ve yataklık etmekten ceza almış bir sendikacının (M.C.) Genel Başkanlığını yürütmüş olduğu bir sivil toplum örgütünde çalışmış ve söz konusu örgütün yazar kadrosunda yer almıştır. Ayrıca, Öğretim Elemanları Sendikası’nın (ÖES) kurucu üyeleri oldukları için Dekan Prof. Alemdar ile aralarında ideolojik bir bağ bulunmaktadır. Fakültenin ve Bölümün ihtiyacı olduğu için değil, bu özel bağ sayesinde Yardımcı Doçent kadrosuna atanmıştır. Zira, Halkla ilişkiler ve Tanıtım Bölüm Kurulu kararı ile, bölümde bu kişiye ihtiyaç olmadığı oybirliği ile karar altına alınmış, kişinin atanmasının yasal olmadığı tescil edilmiştir. Ancak Dekan Alemdar buna rağmen, görevini kötüye kullanarak şahsın atanmasını sağlamıştır. Konu idari mahkemeye aksettirilmiştir.
- Mersin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nde Yardımcı Doçent olarak görev yaparken, Doçent unvanını almasına rağmen Doçent kadrosu verilmeyen Y.A., uzmanlık alanı ile hiçbir ilgisi bulunmayan Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü’ne Profesör olarak atanmak istenmektedir. Türk Halk Kurtuluş Ordusu (THKO), Halkın Kurtuluşu (HK), Türkiye Devrimci Komünist Partisi (TDKP) geleneğine mensup kadroların kurduğu Emeğin Partisi (EMEP) ile üyelik ilişkileri olan bu kişinin, ataması gerçekleştiği takdirde fakültemizin öğretim üyeleri ve öğrencileri arasında ideolojik kamplaşma ve çatışmaya neden olacağından endişe edilmektedir.
- Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim üyesi iken çeşitli iddialara muhatap olan Prof.Dr. İ.E. de Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümüne Profesör olarak atanmıştır. E., bir süredir fakültemizde dersler vermektedir.
- Fakültemizin kadrolu öğretim üyelerinin ders yükleri dolmadığı halde, dışarıdan özel ilişkiler kurulan çok sayıda kişiye dersler kamu yararı, kaynakların etkili ve verimli kullanılması ilkelerine aykırı olarak dağıtılmıştır. Öte yandan, Dekan Prof. Dr. M. Korkmaz Alemdar, 2005-2006 Bahar Dönemi’nde İletişim Sosyolojisi dersini Mersin Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent kadrosunda görev yaparken cinsel taciz iddiasıyla açılan bir soruşturmada kız öğrencilerle uygunsuz ilişkiler kurma suçlamasıyla ifadesi alınan ve Mersin Üniversitesi’nden ayrılan Dr. M.E.’ye vermiş, bölüm öğretim üyelerinden birinin dersi talep etmesi ve Prof. Dr. Mehmet Küçükkurt’un Fakülte Yönetim Kurulunda konuyu gündeme getirmesi ile söz konusu ders Prof.Dr. İ.E’ye aktarmıştır.
Öte yandan, Rektör Kadri Aytaç ve Dekan Korkmaz Alemdar’la ilgili şikâyetlerin yer aldığı dosyayı kendilerine ilettik. Her iki makamdan da incelemenin ardından gerek görüldüğü takdirde cevap verilebileceği yolunda karşılıklar geldi.

Vakit