Kılıçdaroğlu, kimden çaldı... Davutoğlu’ndan mı, Sisi’den mi?

Malûm, CHP Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün “Mega Projesi”ni açıkladı... Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı ve ‘Merkez Türkiye’ adı verilen projeye göre; Anadolu’da bir mega kent kurulacak... Merkez Türkiye Projesi adı verilen projeye göre 20 yılda 200 milyar dolarlık yatırım hedefleniyor... 2035 yılında Türkiye insani gelişmişlikte dünyanın ilk 20 ülkesi arasına girecek. İşsizlik yüzde 5’in altına inecek; büyüme hızı ortalama yüzde 6 olacak.

“Yeni bir şehir, küresel bir proje... Akdeniz ve Karadeniz limanları üzerinden dünyaya bağlanan bir merkez... 3 milyon nüfuslu yaşanacak bir cazibe merkezi olacak. Otoyol ve demiryolu ağlarının tam ortasında yer alan bir şehir... AR-GE, tekno park şehri. Bölgenin en fazla yeşil alana sahip şehri olacak. 1 milyon 633 bin kişiye, çevresiyle 2 milyon 200 bin kişiye istihdam yaratacak. 2035’te 100 milyar dolar katma değer yaratacak.”

HARİTASI BİLE YABANCI!

Ne var ki, Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı bu “proje”den hiç kimse bir şey anlamadı... Hadi, “kamuoyu”ndan vazgeçtik, “CHP kurmayları” da bir şey anlamadı... Hatta, bırakın CHP’lileri, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi”nin bile bir şey anlamadığından, adım kadar eminim!..

“Tutuşturmuşlar” eline bir metin, sadece onları okudu!..

Hem de, bir “harita” önünde...

Gösterdikleri harita bile “yerli” değil, iyi mi?... Bakın o haritaya; ortada “Türkiye” var ama, sınır komşularının hepsi “İngilizce” yazılmış!..

Kıbrıs bile “Cyprus!”

Yunanistan, “Greece!”

Ermenistan, “Armania!”

Lübnan, “Lebanon!”

Suriye, “Syria!”

Gürcistan, “Georgia!”

Azerbaycan, “Azarbaijan!”

Sorarım size, “İngilizce harita”nın önünde açıklanan bir proje, “yerli” olabilir mi?..

Kesinlikle “yerli” değil!..

İyi ki; Ankara’yı “Türkçe” yazmışlar!

Kılıçdaroğlu’nun kendisi de, “kaset artığı bir proje” olduğu için, “proje” bir adamın eline bir “proje” tutuşturup, açıklattırmışlar!..

OKU KEMAL, OKU!

Kaldı ki;

Kılıçdaroğlu’nun “mega proje” diye açıkladığı, yani “yapılması plânlanan” bu işleri; AK Parti, bundan 14 yıl önce, yani 2001 yılında açıklayıp, üstelik hayata geçirmişti!..

Biliyorsunuz; Başbakan Ahmet Davutoğlu; Kılıçdaroğlu, projesini açıklar açıklamaz dedi ki;

“Merkez ülke Türkiye’yi kuran biziz... Kılıçdaroğlu günlerdir sır gibi sakladıkları projesini açıkladı. Kendisini dinlerken acı bir şekilde tebessüm ettim. Çünkü çok geriden geliyor. 2001 yılında yazdığım Stratejik Derinlik kitabımı okusaydı, merkez ülke tabirini 15 sene önce kullandığımı görürdü... Ya okuma alışkanlığı yok, ya hafızası zayıf. 

Kılıçdaroğlu’na, birkaç sene önce gazeteci soruyor; ‘Davutoğlu’nu eleştiriyorsun ama kitabını okudun mu’ diye; ‘Hayır, özetini okudum’ diyor. 

Şimdi arka sayfasından okumaya başlamış. 

Bu açık bir intihaldir, hırsızlıktır hırsızlık. Akademik hırsızlık. 

Afro-Avrasya kavramını kullanıyor, bütün AK Parti bildirgelerindeki dış politika anlatımlarında bu vardır. Hafızası zayıf olduğu için yeni bir şey keşfettim sanıyor. Bizim hayata geçirdiğimiz projelerle Afro-Avrasya’nın merkez ülkesi kuruldu bile. Şimdi İstanbul’u küresel ekonominin finans merkezi yapıyoruz.” 

Davutoğlu, önceki gün bu “eleştiri”yi yapmakta, yerden-göğe haklı...

Çünkü, sadece kitabında değil; “bundan tam 11 yıl önce” yani 18 Şubat 2004’te, hem de CNN Türk’te yayınlanan “Editör” programında “Merkez Türkiye”yi anlatmıştı...

Demişti ki;

“Türkiye köprü değil, merkez ülke olmalı. Bunun için sadece diplomat ve siyasilerde değil, aydınlarda da zihniyet değişikliği lazım.”

YÜZYILIN HIRSIZLIĞI!

Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı proje, Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın da gündemindeydi...

Dün, o da dedi ki;

“Bu millet size dönüp demez mi, yüzyılın projesi diye lanse ettiğiniz proje, 2001’de yayınlanan ülkenin Başbakanı’nın kitabındaki bir proje ve Türkiye’de AK Parti bu projeyi de hayata geçirmiş. 

l Yüksek hızlı trenle Pekin ile Londra’yı birbirine bağlıyor. 

l 3. havaalanıyla bütün dünyayı İstanbul’a getirip, İstanbul’dan dünyaya dağıtıyor. 

l Finans merkezi yaptık... Bütün bankaların genel müdürlüğünü biz İstanbul’a aldık. 

l Bu CHP; o zaman genel müdürlükler İstanbul’a gitmesin diye neler yapıyordu. İstanbul’u biz dünyanın finans merkezi yapıyoruz, Şanghay gibi, New York gibi yapıyoruz ve bugüne kadar bunların tamamına bu CHP karşı çıktı. 

l Şimdi biz 3. köprüyü yapıyoruz, üzerinden tren geçecek, ona da karşı çıkıyor. Marmaray’a da, 3. havaalanına da karşı çıktı. 

l Sayın Kılıçdaroğlu, ‘yüzyılın projesi’ diye, yüzyılın intihalini Türkiye kamuoyuna deklare etmiştir. Yüzyılın projesi şu anda yüzyılın fiyaskosu olarak ortaya çıkmıştır. Kitabın tam içine de girmemişler. Kapağından almışlar ama içine girseler Stratejik Derinlik’te boğulacaklar.”

Bekir Bozdağ’ın da dediği gibi, ortada bir “intihal” var, yani “hırsızlık” var!..

“Yüzyılın intihali!”

“Yüzyılın fiyaskosu!”

“Yüzyılın çuvallaması!”

“Yüzyılın skandalı!”

Zaten “yapılan” ve “yapımı devam eden” işleri, Kılıçdaroğlu “yapacağım” diyor!..

Oysa, “yapılmışı” var!..

SİSİ’DEN Mİ ÇALDI?

Tamam, Kılıçdaroğlu’nun “intihal”ciliği, yani “hırsızlığı” ortaya çıktı da, bu projeyi “nereden ve kimden çaldı?”

Başbakan’ın da söylediği gibi;

“Ahmet Davutoğlu’nun Stratejik Derinlik adlı kitabından mı, 

Mısır’ın darbecisi Sisi’den mi?..”

Biliyorum, soracaksınız;

“Sisi de nereden çıktı?”

Size, “15 Mart 2015 tarihli gazeteler”den 2-3 başlık aktarayım da, “Kılıçdaroğlu-Sisi ilişkisi” ortaya çıksın...

Efendim, başlıklar şöyleydi:

“Sisi’den çılgın proje!”

“Mısır’da Mega Proje!”

“Başkent Kahire taşınıyor!”

“Sisi de çılgın proje açıkladı!”

15 Mart 2015 tarihli gazetelerde yer alan bu başlıkların altında, şu detaylar vardı:

l “Kanal İstanbul’u örnek alan Mısır, kolları sıvadı... Türkiye’nin açıkladığı Kanal İstanbul Projesi’nden sonra ortaya attığı benzer projelerle sempati toplamaya çalışan Sisi hükümeti şimdi de yeni bir yaşam kenti oluşturma peşinde.”

l “Mısır, Kahire’nin dışına inşa edeceği yeni yönetim ve iş kentini görücüye çıkardı... Planları yayınlanan şehir; başkent Kahire ve Kızıldeniz arasına inşa edilecek... Projeye göre, yeni şehrin 5 milyondan fazla kişiye ev sahipliği yapması hedefleniyor... Ayrıca proje hayata geçerse 1 milyon 750 bin kişiye de iş imkânı sağlanacak.”

l Hatırlanacağı üzere Türkiye’de de uzun süre konuşulan konulardan biri, İstanbul’da yeni bir yaşam kenti kurma projesiydi... İstanbul’un Trakya tarafında kurulması planlanan yeni yaşam kenti projesi tüm dünyanın ilgisini çekmişti.”

l “İstanbul’un, hatta dünyanın mega projesi olarak anılan Kanal İstanbul Projesi’nin açıklanmasının ardından çok geçmeden darbeci Sisi hükümeti dikkat çekecek bir şekilde Süveyş Kanalı projesini açıkladı.”

Lütfen “ayrıntı”lara dikkat!..

Darbeci Sisi, ne yapıyor?..

Resmen, “Türkiye’yi taklit” ediyor!..

Hem Kanal İstanbul’u taklit ediyor, hem de; “İstanbul’un Trakya tarafında kurulması planlanan Yeni Yaşam Kenti” projesini!..

Peki, Kılıçdaroğlu ne yapıyor?..

“Zaten var olan” ve kimi de halen “uygulanan” projeleri, hem “çalıyor”, hem de “yüzyılın projesi” diye kakalamaya çalışıyor!..

Buna, “kendi evinden hırsızlık yapmak” denmez de, ne denir?..

Hadi, hakkını yemeyelim;

Belki de, “Sisi’den çalmıştır!”

Tıpkı; diğer projelerini de, Cem Uzan veya Haydar Baş’tan çaldığı gibi!..

İşin garibi;

Çalmayı da beceremiyor!..

Başbakan Davutoğlu; “Türkiye, 2019’da merkez üs olacak” ifadesini “aylar önce” kullanmıştı...

Yani, “2019’da” kullanmıştı bu ifadeyi.

Peki, Kılıçdaroğlu ne diyor;

“2035’te!”

Ben, daha ne diyeyim?..

HA SİSİ, HA SİNSİ KEMAL!

Adam, bir “skandal”a, hem de “yüzyılın skandalı”na imza atıyor ama, “yoldaş ve candaş” gazeteler; ne “skandal”ı görüyor, ne de “hırsızlık” ve “fiyasko”yu!..

Tam aksine;

“İstihdambul” gibi başlıklar kullanıp, destek veriyorlar Kılıçdaroğlu’na!..

Oysa; “Mısır’da mega proje!.. Sisi’den çılgın proje” başlıklarını atıp, “darbeciye destek” veren de bu gazetelerdi!..

Açıp baksınlar 15 Mart 2015 tarihli kendi gazetelerine...

Baksınlar ve görsünler; “Kılıçdaroğlu ve Sisi’nin projelerinin benzerliklerini!”

Sisi; “1 milyon 750 bin kişiye iş imkânı” diyor, Kılıçdaroğlu; “2 milyon 200 bin kişiye iş imkânı!”

Sisi, “ilk 7 yılda 45 milyar dolarlık yatırım”dan söz ediyor, Kılıçdaroğlu “20 yılda 200 milyar dolarlık yatırım”dan!

Daha nice benzerlikler!..

“Mısır’da Sisi, Türkiye’de bir sinsi!..

İkisi de hırsız!..

ECEVİT DE BÖYLE GİTMİŞTİ!

Tamam da; Sisi denilen darbeci, nihayetinde “Türkiye”yi örnek alıyor, “Kanalistanbul”u taklit ediyor, “Yeni Yaşam Kenti” projesine özeniyor; peki Kılıçdaroğlu kime özeniyor, kimi taklit ediyor?..

Davutoğlu’nu mu,

Sisi’yi mi?..

AK Parti Hükümeti’ni mi, 

Sisi Cuntası’nı mı?..

Kimi taklit ediyor, kime özeniyor?..

Sahi; bir “proje” açıkladı da, “kimden çaldı” bu projeyi?..

Davutoğlu’ndan mı,

Sisi’den mi?..

Anlaşılan o ki; “Çalandan çalmış!”

Sisi AK Parti’den çalmış, Kemal Kılıçdaroğlu da Sisi’den!..

Haa, şunu da söyleyeyim:

Bülent Ecevit’i; “hayatının hayali” olan “Köy Kent” projesi götürmüştü, öyle görünüyor ki, Kılıçdaroğlu’nu da “Mega Kent” götürecek!.. Çünkü, Ecevit de, o projeyi, MHP’nin “Tarımkent” projelerinden çalmıştı!..

Uzun lâfın kısası;

“Hırsız”lara prim vermeyin!..

 ********************************************************************************

Bırak proje açıklamayı... Gölge etme, başka ihsan istemez!

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın, Kılıçdaroğlu tarafından açıklanan “Mega Kent” projesine getirdiği eleştiriler, son derece mantıklı...

Buyrun, Fikri Işık’ı dinleyelim:

• “Kılıçdaroğlu, açıkladığı Mega Kent projesinde; Ar-Ge ve inovasyonun olacağını söylüyor... Bunların dünyadan haberi yok...

Bakınız, Silikon Vadisi ile San Francisco arasındaki mesafe 60 kilometre. Gençler, San Francisco’dan Silikon Vadisi’ne çalışmaya gitmek istemiyor. Onun için de pek çok teknoloji firması; özellikle genç araştırmacılar için San Francisco’da ofis açmak zorunda kalıyor. Böyle bir dünyada kalkıp da ‘Yeni bir şehir kuracağız, oraya Ar-Ge’yi götüreceğiz, oraya inovasyon götüreceğiz’ demenin hayatla, gerçekle, dünyayla uzaktan yakından alakası yok.”

 CHP’nin, Bandırma’daki Chemport Projesi ile Filyos Projesi’ne de destek vermesini istediklerini belirten Işık diyor ki: “İkide bir mahkemeye gidip projeleri iptal ettirmek yerine, Türkiye’nin ihtiyacı olan kümelenme modeliyle; sanayiyi, üretimi ve Ar-Ge’yi geliştirme alanında CHP’nin önümüzdeki süreçte AK Parti’ye desteğini bekliyoruz.”

Kısaca, demek istiyor ki;

“Gölge etme, başka ihsan istemez!”

yeniakit

Bu yazı toplam 486 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar