'Katille Anlaşmak'

'Katille Anlaşmak'

Milli Gazete yazarı Burak Kıllıoğlu, "Katille Anlaşmak" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Tevhid Haber

AB’nin 50 küsur yıldır yan çizdiği, “olmaz” dediği tam üyelik meselesinin peşinden gidip, garip bir tehdit olarak “referanduma gideriz ha” diyenleri de gördük. Hem AB’nin kapısında bekleyip hem de güya rest çekme gibi bir garipliği de yaşadık. Madem referanduma gidecekseniz, mesela İsrail’le anlaşma konusunda neden aklınıza gelmedi halka sormak Yanıtı olmayan bir soru daha.
 
Ve beklenen oldu, ki “beklenen” diye bahsettiğimiz şeyin İsrail’le anlaşmak olması ve bunu yapanın da güya mütedeyyin insanlarının oylarıyla iktidar olmuş bir parti olması başlı başına bir ibret tablosu olsa gerek. Dış politikada yapılan her yanlışın (ki her atılan adımın da yanlış olduğu notunu düşerek) ardından artık siyasi iktidarın artık alıştığımız “yan çizme” ve “iddiasının aksini yapma” eylemleri İsrail meselesinde de söz konusu oldu. Ve Türkiye, artık nasıl bir çaresizlik içindeyse demek, gidip Ortadoğu’nun gayri meşru ve terörist devleti İsrail’le anlaşma yolunu seçebildi. Üstüne üstlük, 10 vatandaşını katleden, Gazze’de okul, hastane, ev, ağaç vb ayırt etmeden vuran bir katille…
 
“One minute” hadisesinin bir tiyatro olduğu meydandaydı. Toplantı esnasında ve kameralar önünde Peres’e “siz adam öldürmeyi iyi bilirsiniz” deyip, toplantı çıkışı “tepkim moderatöreydi” demenin tek izahı bunun bir “tiyatro” olmasıdır keza. Bu aleni “şov”u bile (olmadığını bile bile) büyük bir zafer diye niteliksiz kütlelere “kakalayanlar”, bugün de İsrail’le anlaşmayı “İsrail diz çöktü” saçmalığıyla sunuyorlar. Ramazan’da bile yalan söylemekten kaçınmamak nasıl bir azgınlıksa artık…
 
“One minute” şovundan sonra ve Mavi Marmara katliamından önce, güya ilişkilerin limoni olduğu bir sırada İsrail’in OECD vetosunu kaldıran kimdi acaba O da mı “İsrail’in diz çökmesiydi” acaba Mavi Marmara katliamının ardından İsrail’le ticaretin tarihi rekorlar kırması da İsrail’in boyun eğmesiydi herhalde! Türkiye, İsrail’le anlaşabilmek için 3 art öne sürmüştü, ki neden terörist bir devletle “anlaşmaya” gerek duyulduğunun hala bir açıklaması yok. Bu şartlar “özür, tazminat ve ambargonun kalkması” idi. Türkiye ile İsrail’in anlaştığı haberlerinin ardından, bunu müthiş bir şeymiş gibi sunmaya çalışanlar ısrarla “İsrail’in Mart 2013’te, tarihte ilk kez yabancı bir devletten özür dilediği” gibi bir saçmalığı pompalamaya başladılar. Ezikliğe bakın! İsrail’i artık nasıl gözlerinde büyütüyorlarsa, “tarihte ilk kez” özür diledi diye övünç duyuluyor! Bu arada, bu bahsi geçen özrü “resmi” olarak da gören olmadı tabii.
 
Tazminat maddesi tam bir komedi. 21 milyon dolar gibi bir rakam verecekmiş İsrail… Bir futbolcu parası yani… Bu “İsrail’e boyun eğdirmek”miş! Ambargonun kalkması meselesi ise ayrı bir husus. İsrail ablukayı kaldırmıyor ama insani yardım geçişlerine izin veriyor. Ne zamana kadar İsrail’in keyfi gelip onu da yasaklayana kadar! Türkiye, İsrailli katil askerler hakkında açılan davaları düşürecek, bu da “boyun eğdirmek”miş meğer!
 
Türkiye, İsrail’le anlaşmayı neden bu kadar istedi Doğu Akdeniz’de çıkan ve İsrail’in sahiplendiği doğalgazın Avrupa’ya birlikte pazarlanması projesi için en başta. Geçtiğimiz aylarda “İsrail’e su da veririz” diyenler, İsrail’e boyun eğdirmişmiş! Müslüman bir ülke, zulmü ve katliamlarıyla İslam aleminin başındaki bela olan bir ülkeyle, ucunda hangi ekonomik ve siyasi çıkar olursa olsun, anlaşmayı nasıl vicdanına sığdırabilir, içine sindirebilir Bu nasıl bir çaresizliktir ki, İsrail’e bile avuç açar hale gelinebilir!
 
İbretlik bir açıklamayla bitirelim. İsrail’den “İşbirliği yapmamız gereken, müttefik bir ülke” diye bahseden Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “İsrail ile inşallah bu hafta sonu, bizim istediğimiz yönde, Cumhurbaşkanımızın o koymuş olduğu ‘Özür dilenecek, tazminat ve Gazze’nin insani ihtiyaçlarının karşılanması, garanti edilmesi’ ile ilgili sonuçları alınacak” demiş. Saydığı “bizim koyduğumuz şartlar” kısmının laf-u güzaf olduğunu herkes biliyor da, “İnşallah” deyip İsrail’le anlaşmak tam bir ibret vesikası!
93 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca İsrail’e bu kadar boyun eğeni de görmemiştik!