Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al-Sani, İhvan-ı Müslimin’in Katar nezdinde “terör örgütü” olarak tanımlanmadığını vurguladı ve ambargo uygulayan ülkelerin vereceği

"El CEZİRE KAPANMIYACAK"

karşılık ne olursa olsun El-Cezire Kanalı’nın asla kapanmayacağını belirtti.
CNN’e konuşan bakan, ülkesinin bağımsızlığına müdahale anlamına gelen hiçbir talebi dikkate almayacaklarını, Katar’ı siyasi, ekonomik ve toplumsal açıdan hedef alan bu ambargonun ülkesinin bağımsızlığını hedef aldığını ifade etti.
“Söz konusu talepleri detaylı bir şekilde incelediğimizde Katar’ı teröre destek vermekle suçlayan, Katar’ı ifade özgürlüğünü kısıtlamaya, medyayı sınırlamaya ve muhalifleri ülkeden kovmaya çağıran maddelerin olduğunu görüyoruz” diyen Dışişleri Bakanı, Katar’dan bazı kişilere tanıdığı vatandaşlık hakkını kaldırarak bu kişileri ülkelerine dönmeye mecbur bırakması yönünde talepte bulunulduğunu, bunun ise uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğini ifade etti. Katar’ın uluslararası hukuku ihlal edecek hiçbir talebi kabul etmeyeceğini vurgulayan bakan “Çözümün yalnızca Katar’ı değil herkesi kapsaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Katar’ı İran’la özel ilişkilere sahip olmakla suçladıklarına işaret eden Katar Dışişleri Bakanı, aynı süreçte bu kadar tepkili oldukları İran hakkında herhangi bir yaptırım kararına gitmediklerini, buradan da anlaşıldığı üzere Katar’a olan bu tepkinin İran’dan değil başka sebeplerden kaynaklandığını ifade etti. Bakan El-Cezire Kanalı’nın kapatılması hususunun ise tartışma konusu dahi yapılamayacağını, Katar’ın bağımsızlığına müdahale anlamına gelen hiçbir talebe boyun eğmeyeceklerini belirtti.
Katar’ın İhvan-ı Müslimin’e destek vermesi hususunda ise bakan “Mısır İhvan’ı terör örgütü olarak tanımlıyor olabilir. Katar İhvan-ıMüslimin’i terör örgütü olarak tanımlamıyor. Ancak şunu da söylemeliyiz ki, Katar’ın İhvan’ı beslediğini ya da ülkemizde İhvan mensuplarının bulunduğunu da kimse söyleyemez” ifadelerini kullandı. Katar Dışişleri Bakanı, İhvan’ın siyasi bir cemaat olduğunu ve çeşitli ülkelerde faaliyet gösterdiğini, faaliyet gösterdiği ülkeler arasında Katar’a ambargo koyan Bahreyn’in de bulunduğunu, hatta Bahreyn parlamentosuna İhvan mensubu kişilerin dahil olduğunu, buradan da anlaşılacağı üzere çifte standart uygulandığını belirtti.
Katar’ı hedef alan bu ambargonun asıl gerekçesinin ne olduğu hususunda ise Katar’ın bağımsızlığının ve izlediği siyasetin bu krizin arkasında yatan asıl gerekçe olduğunu ifade etti. 
Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al-Sani, İhvan-ı Müslimin’in Katar nezdinde “terör örgütü” olarak tanımlanmadığını vurguladı ve ambargo uygulayan ülkelerin vereceği karşılık ne olursa olsun El-Cezire Kanalı’nın asla kapanmayacağını belirtti. CNN’e konuşan bakan, ülkesinin bağımsızlığına müdahale anlamına gelen hiçbir talebi dikkate almayacaklarını, Katar’ı siyasi, ekonomik ve toplumsal açıdan hedef alan bu ambargonun ülkesinin bağımsızlığını hedef aldığını ifade etti. “Söz konusu talepleri detaylı bir şekilde incelediğimizde Katar’ı teröre destek vermekle suçlayan, Katar’ı ifade özgürlüğünü kısıtlamaya, medyayı sınırlamaya ve muhalifleri ülkeden kovmaya çağıran maddelerin olduğunu görüyoruz” diyen Dışişleri Bakanı, Katar’dan bazı kişilere tanıdığı vatandaşlık hakkını kaldırarak bu kişileri ülkelerine dönmeye mecbur bırakması yönünde talepte bulunulduğunu, bunun ise uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğini ifade etti. Katar’ın uluslararası hukuku ihlal edecek hiçbir talebi kabul etmeyeceğini vurgulayan bakan “Çözümün yalnızca Katar’ı değil herkesi kapsaması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Katar’ı İran’la özel ilişkilere sahip olmakla suçladıklarına işaret eden Katar Dışişleri Bakanı, aynı süreçte bu kadar tepkili oldukları İran hakkında herhangi bir yaptırım kararına gitmediklerini, buradan da anlaşıldığı üzere Katar’a olan bu tepkinin İran’dan değil başka sebeplerden kaynaklandığını ifade etti. Bakan El-Cezire Kanalı’nın kapatılması hususunun ise tartışma konusu dahi yapılamayacağını, Katar’ın bağımsızlığına müdahale anlamına gelen hiçbir talebe boyun eğmeyeceklerini belirtti. Katar’ın İhvan-ı Müslimin’e destek vermesi hususunda ise bakan “Mısır İhvan’ı terör örgütü olarak tanımlıyor olabilir. Katar İhvan-ıMüslimin’i terör örgütü olarak tanımlamıyor. Ancak şunu da söylemeliyiz ki, Katar’ın İhvan’ı beslediğini ya da ülkemizde İhvan mensuplarının bulunduğunu da kimse söyleyemez” ifadelerini kullandı. Katar Dışişleri Bakanı, İhvan’ın siyasi bir cemaat olduğunu ve çeşitli ülkelerde faaliyet gösterdiğini, faaliyet gösterdiği ülkeler arasında Katar’a ambargo koyan Bahreyn’in de bulunduğunu, hatta Bahreyn parlamentosuna İhvan mensubu kişilerin dahil olduğunu, buradan da anlaşılacağı üzere çifte standart uygulandığını belirtti. Katar’ı hedef alan bu ambargonun asıl gerekçesinin ne olduğu hususunda ise Katar’ın bağımsızlığının ve izlediği siyasetin bu krizin arkasında yatan asıl gerekçe olduğunu ifade etti.