Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, uluslararası toplumun, İsrail'in hukuk dışı eylemleri karşısında sesiz kalmasını eleştirdi.

 

Al Sani, 35. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK)  Liderler Zirvesi açılışındaki konuşmaya, gençlerin bölge nüfusunun yüzde 60'ına tekabül ettiğini ve bölgenin geleceğini onların belirleyeceğini vurgulayarak başladı.

 

Katar Emiri Temim, toplantıda hazır bulunan bir önceki dönem başkanı ülke Kuveyt Emiri Şeyh Sabah Cabir el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'a başkanlığı dönemince yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür etti.

 

KİK üyesi üç ülkenin Doha büyükelçilerini çekmesi geçen ay içinde geri dönmesiyle aşılan "Büyükelçi krizine" işaret eden Emir, "Son tecrübeler bize siyasi görüşlerdeki ayrılıklara, ekonomi, toplum, medya ve diğer alanları etkilememesi için telaşlanılmaması gerektiğini öğretmiştir. Eğer görüş ayrılıklarında işbirliği mekanizmaları işlevini yitiriyorsa, bu organizasyon için yeterince güçlü bir yapı oluşturamamışız demektir" dedi.

 

Emir Temim, KİK ülkeleri ve halkları arasında "kesin gözüyle bakılan" ve "sorgulanamaz" ilişkilerin bulunduğunun altını çizerek, "Anlaşmazlıkları aşarak eylemi önceleyen bir anlayış KİK'i yek vücut hale getirebilir, 'Konsey bölgesel ve uluslararası alanda etkili bir Arap yapısıdır' sözlerini doğrular" diye konuştu.

 

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerini ve yerleşim politikalarını "devlet terörü" nitelemesiyle eleştiren Şeyh Temim, Arap ve İslam dünyasını "Ümmetin kutsallarını korumaya" çağırarak, "Uluslararası toplumun, İsrail'in hukuk dışı eylemleri karşısında dudakları mühürlü ve atıl durması, insanlık karşısında işlenen büyük bir suçtur" şeklinde konuştu. 

 

BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye halkını, "siyasi çözümü reddeden ve askeri yollara başvuran rejimin soykırım ve savaş suçlarından koruyamadığına" değinen Emir, Suriye halkının taleplerini yerine getirecek, akan kanı durduracak siyasi çözümü desteklediklerini belirtti. 

 

Emir, Suriye halkının kendini savunma hakkını yineleyerek, uluslararası toplumu, bölgesel ve uluslararası işbirliğine davet etti, işlenen insanlık suçlarının durdurulması çağrısında bulundu.

 

Libya, Irak ve Yemen'de yaşananların hükümetler ve bu ülkelerdeki siyasi güçlerin uzlaşıya varması yoluyla halklarının güvenlik ve siyasi istikrar taleplerini karşılamalarını umduğunu dile getiren Temim, şunları kaydetti:

 

"Modern dünyamızda yer alan terörizm fenomeninin, güvenlik, gelişim ve istikrarımıza oluşturduğu tehdide karşı uluslararası toplum ve bizlerin ortak çabalarını yoğunlaştırıp, gerekli tüm önlemleri alarak sorunun temelindeki siyasi, sosyal ve ekonomik nedenlerin ortadan kaldırılması için çalışmalıyız. Tarihin başından beri bilinen, şiddet, zulüm, baskı ve umut ışığının sönmesinin şiddeti doğurduğuna dikkat kesilmeliyiz."