Karagül'den şoke eden paralel yapı iddiası

Karagül'den şoke eden paralel yapı iddiası

Karagül, Türkiye'deki paralel yapıyla, ABD'nin tüm dünyayı dinlediği ortaya çıkan istihbarat örgütü NSA ile arasında bir bağlantı olduğunu ileri sürdü

Yeni Şafak gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül gazetedeki bugünkü köşesinde paralel yapılanmayla ilgili çarpıcı iddialarda bulundu. Karagül, Türkiye'deki paralel yapıyla, ABD'nin tüm dünyayı dinlediği ortaya çıkan istihbarat örgütü NSA ile arasında bir bağlantı olduğunu ileri sürdü.

İşte Karagül'ün 'Hepimiz tehdit altındayız' başlıklı o yazısı:

Hepimiz kurbanız.

Hepimiz tehdit altındayız.

Ben, sen, o değil biz, siz, onlar.

Türkiye toplumunun önemli bir yekunu.

Ciddi anlamda tehdit altındaymış.

Yeni öğreniyoruz. Bir çok şeyi yeni farkediyoruz.

Kimimiz PKK'lı, kimimiz El Kaideci, kimimiz yolsuz olmuşuz. Kimimez devlet düşmanı, kimimiz cemaat düşmanı, kimimiz potansiyel tehdit olmuşuz.

Kırk yıl sonra kendileri için sıkıntı olacakları bile not etmişler.

Sevmedikleri, güvenmedikleri, benimsemedikleri, ileride tehdit olabileceğini vehmettikleri herkesi sıraya koymuşlar.

Ortada dolaşıp erdemli sözler sarfeden, iyi niyetli cümleler kuran, yazılar yazan birçokları bu vahim senaryonun içindeymiş.

Bırakın düşmanlarını, sevdiklerine, yan yana yürüdükleri herkese tuzaklar kurmuşlar.

Bugün kendilerini can havliyle savunan, kişiliğini ortaya koyan, ekran ekran dolaşıp yalın kılıç savaşanları bile not etmişler, arkalarından planlar kurmuşlar.

Yüzlerine gülüp, ellerini sıkıp o gülümsemelerin arkasına nefret yerleştirmişler.

Bırakın siyasi iktidarı, devletin kurumlarını, STK'ları, ülkesini seven, güçlenmesi için mücadele eden temiz yürekli insanları bile nasıl harcayacaklarının planlarını yapmışlar.

Türkiye çok kritik bir eşikten dönmüş. Belki Ukrayna'dan beter olacakmışız. Belki Suriye'ye dönecekmişiz.

Belki binlerce insanı hapislere dolduracaklarmış. Büyük bir savaş hazırlığı yapılmış.

Bu savaşın ilk kurbanları belirlenmiş.

Yeni dönemin, darbe sonrasının yöneticileri de, sermayedarları da, kahramanları da, kadroları da, kurbanları da, mazlumları da seçilmiş.

Yazık bu ülkeye. Yazık Türkiye'ye..

Son on yılda başları dik yürümeyi öğrenenlere. Avrupa sokaklarında itilip kakılmaktan kurtulanlara. Kendini, milletini, ülkesini, tarihini yeniden keşfedenlere..

Başkalarının nefretini, başkalarının hayatlarını, başkalarının inançlarını ve hesaplarını kendi yolunda kullananlar, müthiş örgütlü, planlı, takvimi belli hesaplar yapmışlar.

Hazırlanmışlar..

Kendi Türkiye'lerine hazırlanmışlar.

Kendilerinden olmayanları mahvedecekleri Türkiye'ye..

Binlerce insanı devlet düşmanı, ülke düşmanı ilan etmeye..

Bu nasıl bir öfke, nasıl bir kötülük duygusu, nasıl bir ideolojik körlük!

Devlet vatandaşını koruyamamış...

Devlet gücünü eline geçirenler örgüt adına fişlemeler yapmış. İnsanları kategorilere ayırmış. Notlar almış. Herkese bir suç örgütü icat etmiş. Yarın ne ile suçlanacaklarını belirlemiş. Hangi suçlamayla içeri atılacaklarını ayarlanmış.

Bu kadar insana bu ülkenin hapishaneleri yetmez!

Stadyumlara mı dolduracaklardı? Binlerce insana suçlama senaryoları hazırlayanlar bu insanları yok etmek için ne tür planlar yapmıştı?

Türkiye büyük bir yıkımın eşiğinden dönmüş! Kaos ülkesi olacakmış. Belki iç savaş ülkesi olacakmış.

Şu an orada burada atıp tutanlar, kendileriyle ilgili senaryoları duyduklarında ne yapacaklar, ne diyecekler?

Son derece ürkütücü, şok edici şeyler var. Millete savaş açılmış.

Bu işler başladığı zaman, dünya genelindeki NSA dinleme skandalının Türkiye ayağı demiştim. Darbe ekibinin Türkiye hesaplarıyla NSA'nın küresel ağı arasında bir bağlantı var.

Hem darbe hem casusluk hem vatana ihanet..

Bu millet yakanıza yapışır. Yapışır gerçekten..

Bu dosya, Türkiye'nin en büyük dosyası olmaya aday.

Yakında görürüz...