Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, haftalık olağan basın toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Parti genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında Türkiye’de terörün artmasından ve azgınlaşmasından ülkede başka bir gündemin konuşulamaz hale geldiğini hatırlatan Kamalak, “Son 6 ayda 5 ayrı canlı bomba saldırısı ile karşı karşıya kaldık. Ne zaman, nerede, nasıl patlayacağı belli olmayan bombalar, artık sadece canımızı almakla, yüreğimizi yakmakla kalmıyor, milletimizin istikbale ilişkin umut ve heyecanlarını da hızla yok ediyor” dedi.
 AYNI ÜST AKILDAN TALİMAT ALIYORLAR
 Ülke ve millet olarak büyük bir ihanetin ve sinsi bir kuşatmanın hedefinde olduklarına dikkat çeken Kamalak, “Ankara’da 103 vatandaşımızın hayatına mal olan saldırının arkasından IŞİD çıkıyor. Hemen arkasından Merasim Sokak ve Kızılay hedef alınıyor, aslında bir bütün halinde Türkiye hedef alınıyor, arkasından bu sefer PKK çıkıyor. Milletimiz bunun acısıyla sarsılırken herkesin teyakkuzda olduğu bir ortamda,  İstanbul’da İstiklal caddesinde canlı bomba patlıyor, arkasından tekrar IŞİD çıkıyor. Ne kadar gariptir ki, Suriye’de birbiriyle savaşanlar,
 Türkiye’ye saldırı söz konusu olduğu zaman adeta birbirleriyle yarışıyorlar. Daha da ilginci, saldırı şekilleri, güzergâhları, zamanlamaları, yöntemleri, hedefleri dikkate alındığında her iki örgüt de sanki aynı üst akıldan, aynı merkezden talimat alıyorlar” diye konuştu.
 SURİYE’DE OYNANAN KANLI OYUN TÜRKİYE’DE SAHNELENMEK İSTENİYOR
 Üst aklı deşifre etmeden terörü önlemenin mümkün olmayacağına vurgu yapan Kamalak, “Terör yoluyla Türkiye’yi dizayn etmeye çalışan küresel güçlere karşı gereken tedbirler alınmadan terörü önlemek mümkün değildir.  Çünkü en başından beri plan bellidir. Daha önce Irak’da, Libya’da ve Suriye’de oynanan kanlı oyun, şimdi terör yoluyla Türkiye’de sahnelenmektedir. Bağdat’ta canlı bombaları patlatan güç kim ise İstanbul’da patlatan da odur. Şam’da bombalı araçları patlatan güç kim ise, Ankara’da patlatan da odur.  Bu saldırıların arkasında, Türkiye’yi bir Irak, bir Libya, bir Suriye haline getirme çabaları vardır.  Eğer bugün Türkiye her şeye rağmen bir Suriye olmadıysa, bu milletimizin basiret ve ferasetinin bir sonucudur” diyerek üst akla dikkat çekti.
 TÜRKİYE’Yİ POLEMİK SİYASETİNE KURBAN EDİYORLAR
 Öncelikli işi kanı durdurmak olan siyasetin Türkiye’yi polemik siyasetine kurban ettiğinin altını çizen Kamalak, “Bırakın çözüm üretmeyi, bırakın akan kanı durdurmayı, bırakın terörü önlemeyi, bir masanın etrafında oturup konuşmayı dahi beceremiyorlar. İktidar ‘Avrupa’dan vizesiz seyahat alacağız’ diye 79 şartı biran evvel yerine getirmenin telaşında. Bunun için Kıbrıs’tan bile taviz vermeye hazırlanıyor.  Çok net söylüyorum, bugün ‘Berlin’e, Brüksel’e vizesiz gideceğiz’ diye milleti oyalayanlar, yarın Türk Toprağı, Lefkoşa’ya, Girne’ye, Gazi Magosa’ya pasaportla girmek zorunda kalacağımızı milletten saklıyorlar.  Bu yüzden Hükümet,  79 şartı yerine getirmek için çırpınmayı bırakıp, Türkiye’nin güvenliğini sağlayacak önlemleri almak için çırpınmalıdır” şeklinde konuştu.
 MİLLET VİZE DEĞİL, CAN DERDİNDE
 “Bu millet bugün Brüksel’e vizesiz nasıl gideceğinin değil, İstanbul’da Ankara’da korkmadan sokağa nasıl çıkabileceğinin derdindedir” diyen Kamalak şöyle devam etti: “Bu ortamda, başkanlık sistemi gibi, Avrupa Birliği gibi, dokunulmazlık gibi fantazilerle uğraşmayı bir kenara bırakıp, Türkiye’nin istihbaratı, güvenliği ve huzuru için gereken önlemleri almalıyız. Türkiye’nin bir Suriye olmasını önlemek için kısır kavgaları bir kenara bırakmalıyız. Ülkenin birlik ve beraberliğini, barış ve huzurunu sağlamak için el ele, omuz omuza vermeliyiz. Milletimizin bu süreçte ortaya koyduğu asalet ve ferasete uygun bir duruş ortaya koyarak, bir an evvel bu karanlık günleri geride bırakacak adımları atmalıyız.”
 KOMŞULARLA İLİŞKİLER DÜZELTİLMELİ
 Türkiye’nin içeride ve dışarıda mutlaka barış yolunu tutması gerektiğini ifade eden Kamalak şunları kaydetti: “Bilhassa, başta Rusya, İran ve Suriye olmak üzere yakın komşularla ilişkilerimizi mutlaka düzeltmeliyiz. Biz, Saadet Partisi olarak bu konuda her türlü fedakârlığı yapmaya, her türlü desteği vermeye hazırız. Bu arada, önceki gün Belçika’nın başkenti Brüksel’de meydana gelen patlamaları da şiddetle telin ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha terörist saldırılarda hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.”