'Kahrolsun İsrail' Sloganına Hapis Cezası

'Kahrolsun İsrail' Sloganına Hapis Cezası

Geçen yıl Siyonist İsrail'in Filistin'de yaptığı katliamları protesto edip "kahrolsun İsrail" sloganı atanların, toplamda 20 ay hapis cezasına çarptırıldığı bildirildi.

Milli Gazete'den Ahmet Açıkay'ın haberine göre, Gazze’ye insani yardım götürmek için yola çıkan, Mavi Marmara gemisine saldırarak, 10 vatandaşımızı katleden İsrail ile, ilişkilerin düzeltilmesi için Dışişleri Bakanlığı’nın müzakere masasına oturduğu günlerde verilen, ilginç bir ceza ortaya çıktı. 2014 yılında Gazze’ye yapılan saldırıları İsrail Büyükelçilik Konutu önünde protesto eden 4 duyarlı vatandaşa 16 Aralık’ta toplamda 20 ay hapis cezası verildi.

Türkiye’de son bir haftadır yaşananlar akıl almaz boyutlara ulaştı. Suriye ve Irak’ta düşülen durum Türkiye’yi NATO ve İsrail’e anlaşma yollarına itti. 2010 yılında Mavi Marmara gemisi ile Gazze ablukasını kırmak için yola çıkanlara terör devleti İsrail komandoları tarafından yapılan saldırı sonrası 10 vatandaşımız şehit olmuş, yüzlercesi de yaralanmıştı. Türkiye’nin öne sürdüğü şartlar halen yerine getirilmezken İsrail ile varılan ön mutabakat anlaşması ise ümmet için adeta hayal kırıklığı oldu.  Tamamen Türkiye’nin aleyhine maddelerin yer aldığı ön anlaşmaya ilişkin tartışmalar sürerken öte yandan yaşananlar ise adeta şok etkisine sebep oldu.

2014 yılında İsrail’in Gazze’ye saldırması sonrası terör devletinin şebeke yuvası olan Ankara Büyükelçilik Konutu önünde toplanan çok sayıda STK mensubu, saldırıların durdurulması için eylem yapmıştı.

"Yaptıkları hamasetin bedelini bize ödettiriyorlar"

Hapis cezası alanlardan Mazlumder Ankara Şubesi Eski Başkanı Mehmet Can Ç., Milli Gazeteye yaptığı açıklamada, “Türkiye bu kadar hamaset üretti, bunun da bir bedeli olması lazımdı. O bedeli bize ödettikten sonra İsrail’le anlaşmaya vardı. İsrail Büyükelçisi, biz eylem yaptıktan sonra ülkeyi terk etmişti. Biz ceza alıyoruz, onlar görevlerine geri dönüyorlar. Hükümet hamaset üretiyor, bedelini ise başkalarına ödetiyor. Artık bu takiyyenin görülmesi gerekiyor” diye tepki gösterdi.

"Bu davanın İsrail’in yönlendirmesiyle açıldığı aşikar"

Yusuf Ş. Mehmet Can Ç. Hüseyin Y. ve Levent A. ile ilgili İsrail elçiliğinin bir şikayeti olmamasına karşın savcılar ‘polise mukavemet ve kamu malına zarar verme gerekçesiyle’ iddianame hazırlanmıştı. İddianame nedeniyle 5 ay hapis cezası alan mağdur Yusuf Ş. ise ortada herhangi bir suç unsuru olmadığına dikkat çekerek, “Bu tür baskı ve yıldırma politikalarıyla zulme karşı çıkan sesler bastırılmaya çalışılıyor. Bu davanın İsrail’in yönlendirmesiyle açıldığı aşikar. Gerek Filistin meselesinde gerek ümmeti ilgilendiren bütün meselelerde hak bildiğimizi söylemek boynumuzun borcu” dedi.

İsrail ile mutabakat maddelerine ilişkin birçok duyarlı kesim tepkiler gösterirken, Türkiye’de yaşananlar ise pes dedirtti. 2014 yılında İsrail’in Gazze’ye saldırması sonrası terör devletinin şebeke yuvası olan Ankara Büyükelçilik Konutu önünde toplanan duyarlı STK mensupları, Gazze saldırılarının durdurulması için eylemlerde bulunmuş, Siyonist elçilik konutuna da taşlar atmıştı. Yusuf Ş. Mehmet Can Ç. Hüseyin Y. Ve Levent A. ile ilgili İsrail elçiliğinin bir şikayeti olmamasına karşın savcıların ‘polise mukavemet ve kamu malına zarar verme gerekçesiyle’ iddianame hazırlamasından sonra görülen dava neticelendi. İsrail’e taş atan 4 kişi, toplamda 20 ay hapis cezasına çarptırıldığı öğrenildi. İsrail ile Zurih’te görüşmelerin sürdüğü bir dönemde verilen bu cezalar, İsrail’i bir jest olarak yorumlanıyor.

İsrail ile mutabakat görüşmelerinin gizli sürdüğü bir dönemde hafta başında Ankara Adliyesi’nde görülen dava ise taş atanların aleyhine neticelendi. İçinde Mazlumder Eski Ankara Şubesi Başkanı Mehmet Can Ç’nin de olduğu Yusuf Ş. Hüseyin Y. ve Levent A’ya 5’er ay hapis cezası verildiği ortaya çıktı. Böylelikle 4 kişiye toplamda 20 ay hapis cezası verilmiş oldu. Hükmün açıklanmasının ise ileri bir tarihe ertelendiği de bize ulaşan bilgiler arasında.

5 ay hapis cezası alan bir diğer mağdur Yusuf Ş ise ortada herhangi bir suç unsuru olmadığına dikkat çekerek, ““Bu tür baskı ve yıldırma politikalarıyla zulme karşı çıkan sesler bastırılmaya çalışılıyor, bu davanın İsrail’in yönlendirmesiyle açıldığı aşikar. Gerek Filistin meselesinde gerek ümmeti ilgilendiren bütün meselelerde hak bildiğimizi söylemek boynumuzun borcu” diyerek haklılığını yineledi.

Dava sonucunda 5 ay hapis cezası alan Mazlumder Ankara Şubesi Eski Başkanı Mehmet Can Ç, gazetemize yaptığı açıklamada İsrail’in dahi dava açma cesaretini gösteremediğinin altını çizerek, “İsrail bile islediği katliamın farkında olmalı ki sonrasında yaşanan protestoları normal karşılamış ve dava açma cesareti göstermemiş. Ancak savaş suçunu protesto eden bizlere Filistin hassasiyetinin en yoğun olduğu ülkelerden biri olan T.C. halkı adına dava açılması tam bir fecaat. Neredeyse her gün Filistin üzerinden hamasi söylemlerle mazlumların yanında olduğunu riyakarca sürdüren devlet aklı, Filistin mücadelesini hakiki anlamda savunan insanlara da bedel ödetiyor. Ben mazlum Filistin halkı adına gasp edilen bu hakkımızı helal etmiyorum” diyerek tepki gösterdi.

Mehmet Can Ç “Bu cezayı almazdan evvel. Biz Türkiye ile İsrail ilişkilerinin normalleşme aşamalarına ilişkin iddialar yoktu. Türkiye bu kadar hamaset üretti, bunun da bir bedeli olması lazımdı. O bedeli bize ödettikten sonra İsrail ile anlaşmaya vardı” diyerek, tepkisini dile getirdi. Mehmet Can Ç, “Böyle bir mutabakat ortaya çıktı. Maalesef Türkiye İsrail ilişkileri normale dönüyor. İsrail Büyükelçisi biz eylem yaptıktan sonra ülkeyi terk etmişti. Biz ceza alıyoruz, onlar görevlerine geri dönüyorlar. Hükümet hamaset üretiyor, bedelini ise başkalarına ödetiyor. Artık bu takiyyenin görülmesi gerekiyor. Hükümetin duruşu samimi olsaydı gerçekten biz bu cezayı almazdık” diye de eleştirisini sürdürdü. (Milli Gazete)