İşte Hamas'ın Suudi Arabistan Heyetindeki O İsimler

İşte Hamas'ın Suudi Arabistan Heyetindeki O İsimler

Suudi Arabistan’a giden Hamas heyetinde kimler yer aldı, bu isimler üzerinden bir mesaj mı verildi?

Geçtiğimiz hafta Hamas lideri Halid Meşal öncülüğündeki bir heyetin Suudi Arabistan'a ziyarette bulunması birçok spekülasyonu beraberinde getirmişti. Ziyaretin İran nükleer görüşmeleriyle aynı döneme denk gelmesi, "Sünni blok" söylemleri üzerine birçok yorum yapılmasına neden olmuştu.

Suudi Arabistan'a giden Hamas heyetinde kimler yer aldı: Bu isimler üzerinden bir mesaj mı verildi?

Geçtiğimiz hafta Hamas lideri Halid Meşal öncülüğündeki bir heyetin Suudi Arabistan'a ziyarette bulunması birçok spekülasyonu beraberinde getirmişti. Ziyaretin İran nükleer görüşmeleriyle aynı döneme denk gelmesi, "Sünni blok" söylemleri üzerine birçok yorum yapılmasına neden olmuştu.
Ortadoğu uzmanı Abdulbari Atvan'ın genel yayın yönetmenliğini yaptığı Re'yu'l-Yevm haber sitesinde konuyla ilgili yer alan haber analizde de ziyarete iştirak eden isimler üzerinden yapılan değerlendirmelerde ilginç iddialar yer alıyor.

Söz konusu haber analiz şu şekilde:

Hamas, Suud'da Kral Selman'la bir görüşme gerçekleştirdi. Hareketin bu ziyaretiyle ilgili çok sayıda yorum yapıldı. Meşal tarafından "önemli" olarak tanımlanan ziyareti gerçekleştiren heyet mensuplarının her gruba yakınlığıyla bilinen, bölgedeki Arap devletleriyle ve diğer ülkelerle ilişkili olan kişilerden seçilmesi dikkat çekti.

Hamas'ın Batı Şeria'daki temsilcilerinden biri "Re'yu'l-Yevm"e yaptığı açıklamada görüşmenin önceden planlandığını, ancak Kral Selman'dan yanıt beklendiğini, Kral Selman'ın görüşmeyi onaylamasından hemen sonra heyetin hazırlanması için harekete geçildiğini ifade etti.

Hareket, Halid Meşal'in düşüncesinden farklı olarak heyete, Mısırlı yetkililerle bireysel anlamda ilişkili olan, Gazze'de de önemli bir konuma sahip olan Musa Ebu Merzuk'u seçti. Musa Ebu Merzuk'un yanı sıra heyete uzun zamandır siyaset sahnesinden uzak kalan ve Ürdün yönetimiyle ilişkili olan Muhammed Nezzal ve Türkiye'de ikamet eden ve Türkiye'yle sağlam ilişkilere sahip olan Salih El-Aruri seçildi.

Heyete Meşal'in daima beraberinde götürdüğü ve kendisi gibi Katar'da ikamet eden Muhammed Nasr ve İzzet Er-Rışk'ın katılmamasının ise çok sayıda işareti beraberinde taşıdığı ifade edildi.

Hamas Hareketi'ndeki üst düzey isimler hareketin heyetteki isimler üzerinden Kral Selman'a "Bizim Katar, Türkiye gibi birçok devletle yakın ilişkilerimiz var" mesajı vermek istediğini, bu sayede Kral Selman'dan Mısır'la barış anlaşmasının sağlanması noktasında Mısır'ın büyük müttefiki olarak arabulucu olması yönünde beklenti içerisinde olduklarına dair mesaj verildiğini ifade ettiler.

Heyet içerisinde Tahran'ı ziyaret eden heyette bulunanlardan ya da Hamas'ın Suriye'den ayrılması sonucu İran ve Hamas arasındaki ilişkilerin bozulmasına rağmen İran'la ilişkilerini koparmayanlardan hiç kimse yer almadı. Bu durum da Hamas Hareketi'nin Suud'un kontrolündeki Sünni bloğu Suriye-İran bloğuna tercih ettiğini gösteriyor.
Heyetin Kral Selman'la görüştüğü bayram günü sabahı açıklama yapan Hamas'ın Gazze'deki lideri İsmail Haniye ise kimsenin Filistin direnişini engelleyemeyeceğini, Hamas Hareketi'nin bölgede önemli bir güce dönüştüğünü ifade etti. Kaynakların da ifade ettiği üzere İsmail Haniye'nin açıklaması Hamas'ın Suud'la ilişkilerini düzeltmesinin ardından önemli konulara yoğunlaşacağını gösteriyor.

Hamas Hareketi ziyaretin sona ermesinin ardından bir açıklama yayımladı. Açıklamada heyetin Kral Selman'a yaptığı ziyaretin iki gün sürdüğü, iki gün içerisinde heyet mensuplarının bayram namazını Mescid-i Haram'da kılıp umre yaptıkları, Kral Selman'ın yanı sıra Prens Muhammed Bin Nayif ve Muhammed Bin Selman'la görüştükleri belirtildi.

Ayrıca heyet kendilerini memnuniyetle karşılamaları, Filistin davasına destek olduklarını vurgulamaları sebebiyle Kral Selman'a teşekkürlerini sundu.

Ziyaretin çok sayıda yorum ve sonucu beraberinde getirmesi bekleniyor. Bu bağlamda ziyaretin en kritik noktası bu ziyaretin Suud'un özellikle de İran'ın nükleer anlaşmayı sağlamasından sonra Sünni bloğu güçlendirme hedefiyle yola çıkması ve Hamas'ı da İran eksenine yeniden kaymaktan engellemeye çalışarak bu girişimi kabul etmesiydi.

islamianaliz