İstanbul'da 'cemaat' operasyonu

İstanbul'da 'cemaat' operasyonu

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında eski ve halen görevde olan polislere yönelik operasyon başlatıldı. Gözaltına alınan polislerin Gülen cemaatiyle bağlantılı olduğu belirtiliyor.

Operasyon talimatı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından verildi. Talimat üzerine İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler gece 02.00 sularında bazı polislerin adreslerine baskın düzenledi. Aralarında meslekten atılan ve uzaklaştırılanlarla, halen görevde olanların da bulunduğu bazı polisler gözaltına alındı. Operasyon özellikle polislerin oturduğu Halkalı bölgesinde yoğunlaştırıldı. Gözaltına alınan bazı polislerin evlerinde de aramalar yapılıyor.

Operasyon kapsamında gözaltına alınan polislerin çoğunun 17 ve 25 Aralık Yolsuzluk operasyonları ile Selam örgütü soruşturmasında görev aldığı belirtildi. 

İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimi Hulusi Pur'un verdiği karara  göre, gözaltına alınacak isimlerin ilk sırasında Ali Fuat Yılmazer var.

Şüphelilere yöneltilen suçlamalara dair, Türk Ceza Kanu'nun 312, 316, 327, 204, 157 ve 172. maddeleri sıralanıyor. Bu maddelerden 312. madde, hükümeti devirmeye teşebbüs suçlamasını düzenliyor ve ömür boyu ağırlaştırılmış hapis cezası öngörüyor.  

Operasyon kapsamında İstanbul Emniyet İstihbarat Şubesi'nin eski müdürü Ali Fuat Yılmazer’in evinde sabahtan bu yana arama yapılıyor.

Ancak hem avukatı hem de kendisi gözaltı kararı olduğunu reddediyordu.

 

 
 

 

Yılmazer Twitter'dan eleştirdi

Operasyon kapsamında evinde arama yapılan eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer, aramadan önce Twitter hesabından, "Baştan beri Hakk'a dayanmışız, dolayısıyla başıma geleceklerden kendi hesabıma hiç endişem olmaz. Yapsınlar operasyonlarını... Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler..." mesajını paylaşmıştı.

Polislere 'darbeye teşebbüs ve casusluk' suçlaması

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla başlayan operasyon, emniyetin iki şubesi tarafından yürütülüyor. Terörle Mücadele ve Organize Suçlar şube müdürlükleri...

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nun yaptığı yazılı açıklamaya göre, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün yürüttüğü operasyonda 76 polis hakkında gözaltı ve arama kararı var. Bunlardan şu ana kadar 52'si gözaltına alındı. Organize Suçlar Şubesi'nin yürüttüğü operasyondaysa, 39 polis hakkında gözaltı kararı verildi. Bunlardan 15'i gözaltına alındı. Başsavcılık açıklamasında, sanıklar hakkında 'amaçlarının casusluk olduğu belirlenen emniyet görevlileri' ifadesini kullandı. 

Soruşturmanın gerekçesi 'Selam-Tevhid' soruşturması

Savcılığın basın açıklamasında, gözaltına alınan polislerin yürüttüğü 'Selam-Tevhid' soruşturmasında takipsizlik kararı verildiği bilgisi de yer aldı.

Başsavcılık, “TMK. 10.  madde ile yetkili savcılıkta 2010 yılından beri yürütülen sözde selam–tevhid adlı örgüt kurulduğu iddiasıyla 252 kişi hakkında yürütülen soruşturmayla ilgili yapılan inceleme ve araştırma tamamlanıp 251 kişi hakkında takipsizlik kararı verildi” dedi.

'Amaçları casusluk'

Başsavcılık, 'Delil olmadığı halde, bir kurgu oluşturularak 2010 yılında soruşturmaya başlandığını" belirtti. Bu kapsamda üç yıl boyunca 251'i hedef 2280 kişinin dinlendiğini, bunlar arasında Başbakan ve MİT müsteşarının da olduğunu vurguladı. Başsavcı, polislerin amaçlarının gerçekte casusluk olduğunu belirtti. 

'Özel amaçlı dinleme yaptılar'

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, gözaltılara gerekçe olan diğer olayın ise, Emniyet müfettişlerinin İstanbul Emniyet İstihbarat Şubesi'nde tespit ettiği yasa dışı dinlemeler olduğunu belirtti. Başsavcı, sahte kimlik ve bilgilerle ilk başta 250 civarında kişinin özel amaçlı olarak dinlendiği, bunlar arasında milletvekili, hakim, basın mensubu ve bürokratların bulunduğunu, dinlemelerin devletin güvenliği ile ilgisi olmadığının anlaşıldığını vurguladı.  

 

 
 

 

Gözaltılar 02.00'de başladı

Gözaltılar için emniyet güçleri gece 02.00 sıralarında polislerin adreslerine baskın düzenledi.

Operasyon İstanbul merkezli 22 ilde başlatıldı. Bu iller arasında Ankara, Antalya, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Şanlıurfa, Van, Zonguldak, Malatya ve Mardin de var. 

Operasyon kapsamında gözaltına alınan polislerin tamamının 2010-2013 döneminde Selam Tevhid örgütü soruşturmasında görev aldığı belirtildi.

 

 
Eski Terörle Mücadele Müdürü Ömer Köse

 

Al Jazeera'nin edindiği bilgilere göre, polislere, "casusluk", "usulsüz dinleme", "resmi belgede sahtecilik", "suç uydurma", "özel hayatın gizliliğini ihlal", "konut dokunulmazlığını ihlal", "soruşturmanın gizliliğini ihlal" ve "delil üretmek" suçlamaları yöneltiliyor. 

Gözaltına alınanları çoğu rütbeli polisler. Aralarında emniyet müdürü olanlar da var.

İstanbul Terörle Mücadele Şubesi'nin eski müdürleri Yurt Atayün ve Ömer Köse, Müdür Yardımcısı Hayati Başdağ ile Mali Şube'de görevli Kazım Aksoy gözaltına alınanlar arasında. Emniyet Amiri Gaffur Ataç'ın da gözaltına alındığı öğrenildi. 

 
Gözaltındaki Emniyet Amiri Gafur Ataç, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a, Silivri Cezaevi'ne giderken refakat etmişti.

 

Terörle Mücadele Şubesi'nin eski müdürü Yurt Atayün, Emniyet Müdürlüğü'ne götürülürken gazetecilere, "Teslim olduk, arkadan kelepçelediler gördüğünüz gibi. Tamamen siyasi saiklerle..." dedi.

Sağlık kontrolüne girerken kelepçesiz olan Ömer Köse'nin de çıkışta ellerinin önden kelepçelendiği görüldü. 

İstanbul'da gözaltına alınan ve aralarında resmi kıyafetli bir polisin de bulunduğu şüpheliler, saat 03.30'dan itibaren Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirilerek sağlık kontrolünden geçirildi.

Şüphelileri sağlık kontrolüne getiren sivil polis memurlarının üzerinde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yelekleri olduğu görüldü.

 

 

 

 

 
Eski Terörle Mücadele Müdürü Yurt Atayün

 

 

Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nün operasyonunda gözaltına alınan polislere “içeriği itibarıyla resmi belgede sahtecilik”, “görevi kötüye kullanma”, “bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme”, “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçlamaları yöneltiliyor.

Cemaat bağlantılı olduğu belirtilen bu polislerin 200'den fazla kişinin telefonlarını yasadışı yöntemlerle dinledikleri iddia ediliyor. Telefonları kanuna ve hukuka aykırı şekilde dinlenenler arasında gazeteciler, emniyet müdürleri, askerler, yüksek yargı mensupları, işadamları ve siyasi parti temsilcilerinin bulunduğu belirtiliyor.

Savcı: Başbakan dosyada yoktu

Selam örgütüne yönelik soruşturmanın basına yansımasının ardından Afyonkarahisar Başsavcılığı'na atanan Adem Özcan, Al jazeera'nın sorularını yanıtladı. Telefonla ulaştığımız Savcı Adem Özcan, 'Soruşturma kapsamında Başbakan ve bakanların görüşmeleri dinlenildi mi? sorusuna, "Benim dosyamda böyle bir şey yok. Alınan dinleme kararları ortada. Bu açıklama bazı insanları suçlamaya yönelik. Başbakan ve Bakanlarla ilgili bir dinleme yapılmadı. Bu açıklama tamamen iftira niteliğinde" dedi. 

"Medyadan takip ediyorum"

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ operasyonlarla ilgili bilgisi olmadığını, gelişmeleri medyadan takip ettiğini söyledi. 

Operasyona yeni mahkeme imza attı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Gülen Cemaati'ne" yönelik başlatılan operasyona yeni kurulan Sulh Ceza Hâkimliği imza attı.

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) her türlü tutuklama, arama el koyma, tutukluluğa itirazları karara bağlayacak olan sulh ceza hâkimlerini 16 Temmuz tarihinde atamıştı.

Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi’ne de altı sulh ceza hâkimi atandı. Bu hakimlerin arasında yer alan 2. Sulh Ceza Hâkimi Hulusi Pur, salı günü sabaha karşı başlatılan operasyonun arama-el koyma kararlarını imzaladı. Hâkim Pur, kararları Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun talebi üzerine aldı. Kararların alınmasının ardından polislere yönelik operasyon başlatıldı.

Hulusi Pur, 17 Aralık yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan Halkbank'ın eski genel müdürü Süleyman Aslan’ın tahliyesine karar veren hâkimdi.

Milli takım formalarıyla bekliyorlar

 

 
Yakub Saygılı ve Yasin Topçu'dan "operasyon hatırası" [Fotoğraf: Twitter]

 

Halkalı'daki polis lojmanlarında kalan iki eski polis müdürü, Yakub Saygılı ve Yasin Topçu Türkiye milli futbol takımının formalarıyla binadan çıktı.

17 ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarından sonra meslekten ihraç edilen İstanbul Mali Şubesi'nin eski müdürü Yakup Saygılı gözaltılarla ilgili açıklama yaptı. “Keşke ramazan ayında, sahur vaktinde özellikle aceleye getiren kişilerin Meclis’te bu fezlekeleri okuma konusunda da aynı gayreti göstermiş olduklarını görmüş olsaydık. Biz değil miyiz Filistin'e ramazan ayında saldırıyor diye İsrail'i eleştiren. Aynı duruma düşmemeliydik diye düşünüyorum" dedi.

"18 Aralık yargıya darbe"

Saygılı ayrıca 17 Aralık’ın “adli bir operasyon” olduğunu söyledi. “Ancak 18 Aralık yargıya yapılmış bir darbedir. Ve o darbe devam ediyor ve o darbenin sonuçlarını şu anda görüyorsunuz" diye tepki gösterdi.

Yakub Saygılı, Mali Suçlarla Mücadele Şubesi'nin eski müdür yardımcısı Yasin Topçu ile fotoğraflarını da “operasyon hatırası” diye Twitter’dan paylaştı.

Her iki polis de gözaltında olmadıklarını ancak beklediklerini söyledi.

Mali Suçlarla Mücadele Şubesi'nin eski müdürü Yakub Saygılı, operasyon yapılacağını pazartesi günü Twitterhesabından “Havada operasyon kokusu var” başlıklı bir metinle paylaşmıştı.

 

 
 

 

Kaynak: Al Jazeera