İsrail’in Şehid Ettiği Hamas Liderleri

İsrail’in Şehid Ettiği Hamas Liderleri

İşgalci İsrail’in Şehid Ettiği Hamas Liderleri

Birinci İntifada meşalesinin yakıldığı 8 Aralık 1987 tarihinde ilk resmi açıklamasını yapan Hamas’ın kuruluşunun üzerinden tam 26 yıl geçti. Çeyrek asır önce Hamas isminde bir oluşumun doğum haberini veren Hamas hareketi çok geçmeden Filistin halkının umudu olmaya başladı. Taşlı intifadanın lokomotif misyonunu üstlenen Hamas 2006 yılına gelindiğinde ise yapılan genel seçimde yönetime geldi. Yönetimle direnişin bir arada götürülebileceğini ispatlayan Hamas bu süre içinde ağır bedeller ödedi.
 
İşgalci terör rejimi İsrail, Hamas'ın ilk bildirisini yayınlamasıyla bu harekete mensup herkese karşı savaş başlattı. Hareketin manevi liderini Ahmet Yasin ile bazı dava arkadaşlarını tutuklayan işgal rejimi, Hamas’ın askeri komutanlarından İmad Akil ve ardından da Hamas hareketinin öncülük ettiği istişhad eylemlerinin akıl babası büyük komutan Yahya Ayyaş’ı şehit etti. Tutuklamalarla yetinmeyen işgal rejimi onlarca Hamas liderini Mercu'z-Zuhur’a sürgün etti.
 
İslamî Direniş Hareketi (Hamas) ile terör rejimi İsrail arasında savaş hiç dinmedi. İşgal rejimi Hamas liderlerinde ve komutanlarında daha önce karşılaşmadığı azmi, kararlığı ve bükülmezliği görünce saldırı ve baskılarını daha da artırdı. Böylece savaş gün geçtikte biraz daha şiddetlenmeye başladı. Terörü, şiddeti, baskı ve yok etmeyi esas alan işgal rejiminin tepesinden Hamas liderlerine suikast yapılması için talimatların verilmesiyle, işgal rejimine bağlı terör aygıtları Hamas’ın önemli lider ve komutanlarına karşı bir bir tasfiye operasyonları başlattılar.
 
Terör rejiminin Hamas’ın önde gelen liderlerine yönelik suikast ve cinayetlerini kısa notlar halinde paylaşmak istiyoruz:
 
Halid Meşal’e suikast girişimi
 
25 Eylül 1997 yılında dönemin Başbakanı Benyamin Netanyahu’dan talimat alan işgalci İsrail’in terör ve cinayet şebekesi Mossad, Hamas’ın Siyasi Birim Başkanı Şeyh Ahmed Yasin’in tutuklanması üzerine yerine geçen Hamas lideri Halid Meşal’e suikast girişiminde bulundu.
 
Mossad’a bağlı 10 ajan sahte pasaportlarla, Meşal’in ikamet ettiği Ürdün’e geldi ve cinayetin planını uygulamaya koydular. Yolda yürürken Meşal’e zehir enjekte eden ajanları fark eden Meşal’in korumaları kovaladıkları ajanlardan bazılarını yakalayıp Ürdün güvenlik birimine teslim ettiler. İmajı bozulan Ürdün Kralı Hüseyin ajanların serbest bırakılmasına karşılık enjekte edilen zehrin panzehrinin gönderilmesini ve Şeyh Ahmed Yasin’in de salıverilmesini şart koştu. İşgal rejiminin panzehir göndermesi ve Şeyh Ahmed Yasin’i de serbest bırakmasından sonra Ürdün Mossad ajanlarını serbest bıraktı.
 
İki Cemal’in şehit edilmesi
 
Aksa İntifadası'nın başlamasından bir yıl sonra, işgal rejimi Hamas’ın Batı Yaka’daki önemli liderlerinden Cemal Mansur ve Cemal Selim’i şehit etmek için düğmeye bastı.
 
Terör rejimi İsrail ordusuna ait Apaçi helikopteri 31 Temmuz 2001 tarihinde Hamas’ın Nablus’taki bürosuna hava saldırısı düzenledi. Saldırıda Hamas’ın iki lideri Cemal Mansur ile Cemal Selim’in yanında büroda bulunan altı Hamas üyesi de şehit oldu. Bu saldırı işgal rejiminin Hamas liderlerine karşı yaptığı ilk başarılı suikast olarak tarihe geçti.
 
Kassam komutanına bir tonluk bombayla suikast
 
23 Temmuz 2002 tarihinde işgal ordusuna ait F16 savaş uçakları Gazze’nin en kalabalık semtlerinden biri olan Ed-Derec’de Kassam Tugayları komutanı Salah Şehade’nin evine bir tonluk bomba attılar. Korkunç bir o kadar da vahşice yapılan bu saldırıda Kassam komutanı Şehade’nin yanı sıra 8’i çocuk 18 kişi şehit oldu.
 
Büyük düşünüre suikast
 
İşgal rejiminin Hamas liderlerine yönelik suikastlarının artmasıyla işgalciyle Hamas arasında çatışma gidererek artarken, hareketin askeri kanadı Kassam Tugayları istişhad eylemleriyle liderlerine karşı yapılan suikastlara misillemede bulanmaya devam etti. Hamas liderlerini tasfiye etmeyi sürdüren işgal rejimi bu kez hareketin teorisyeni, düşünürü, fikir babası ve beyni durumunda olan Şeyh İbrahim El-Mukadime’yi seçti.
 
8 Mart 2003 tarihinde işgal ordusuna ait bir Apaçi helikopteri, Şeyh Mukadime’nin kullandığı aracı hedef aldı. Saldırıda Şeyh ve araçta bulunan üç kişiyle yoldan geçmekte olan küçük bir kız çocuk şehit oldu.
 
Hamas’ın mühendisine suikast
 
Hamas liderlerinden El-Mukadime’nin şehit edilmesinin üzerinden beş ay geçmişti ki bu kez işgal rejiminin terör aygıtları Siyonist hedeflere yapılan askeri istişhad eylemlerinin arkasında olduğu ve Batı Yaka’daki Hamas teşkilatıyla yakın ilişkisi bulunduğu düşüncesiyle Hamas liderlerinden mühendis İsmail Ebu Şenneb'e suikast düzenledi.
 
21 Ağustos 2003 tarihinde işgal ordusuna bağlı askeri helikopter, Hamas lideri Mühendis İsmail Ebu Şenneb’in kullandığı araca saldırdı. Saldırıda Mühendis Ebu Şenneb ile yanında bulunan üç mücahit şehit oldu.
 
İşgalcinin bu hain ve ihlal edici suikastı üzerine Hamas daha önce kabul ettiği ateşkesi bozdu ve işgalci İsrail’in hedeflerine yönelik askeri operasyonlara yeniden başladı.
 
Filistin ve mücahitlerin şeyhine suikast
 
Siyonist işgal rejimi İsrail, Hamas’ın bütün liderlerini hedef listesine koydu. Bunları seçerken, kurbanın yaşına ve sağlık durumuna da bakmadı. Bunun açık örneği tekerlekli sandalyeye mahkûm Şeyh Ahmed Yasin’dir.
 
22 Mart 2004 tarihinde dönemin Siyonist Başbakanı Ariel Şaron’un talimatıyla Şeyh Ahmed Yasin’i vurmak için havalanan askeri uçak, Gazze’de sabah namazı için camiye giden, namazını cemaatle kıldıktan sonra sabah virdini ve Kur’an’ı Kerim’i okuduktan sonra camiden çıkarken şeyhi şehit etti.
 
Saldırı sonucu Hamas’ın kurucusu, lideri ve Filistin’deki davetin büyük şahsiyetlerinden Şeyh Ahmed Yasin şehit oldu.
 
Sandalyeye mahkûm felçli Şeyh dünyadan göçtü, ama arkasında büyük bir hareket, onun ve diğer mücahitlerin öcünü alacak, Filistin’in bütün topraklarını terör rejimi İsrail’in işgalinden kurtaracak bileği bükülmez bir ordu bıraktı.
 
Filistin aslanının şehit edilmesi
 
Hamas’ın kurucularından, komutanı ve lideri Şeyh Ahmed Yasin’in şehit edilmesinden birkaç gün sonra hareketin lider ve mensupları Şeyh Yasin’in yerine hareketin lideri ve komutanı olması için Dr. Abdulaziz Er-Rantisi’ye biat etti. İşgale karşı tavizsiz tutumu, düşmana karşı silahlı direniş çağrısıyla bilinen ve Filistin’in özgürlüğü için tek yolun silahlı direniş olduğunu ısrarla vurgulayan Rantisi’ye "Filistin Aslanı" lakabı takılmıştı.
 
17 Nisan 2004 tarihinde katil İsrail uçakları Hamas’ın yeni lideri Rantisi’nin kullandığı araca füze saldırısında bulundu. Suikastta Dr. Rantisi ve araçta bulunanlar şehit oldu.
 
Âlim ve mücahide suikast
 
Filistin topraklarını işgal ettikten sonra Filistin halkına ve bu halkı savunan hareketlere karşı en ağır darbeleri indirmek için fırsat kollayan işgal rejimiyle Filistin halkının yeni umudu haline gelen Hamas hareketi arasında suikast ve misilleme rauntları devam etti. Geçmişten daha güçlü bir hale gelen Hamas katil İsrail rejimini rahatsız etmeye devam ediyordu.
 
Terör rejiminin Hamas hareketinin önemli lider, kurucu ve komutanlarını bir bir tasfiye etmesine rağmen, hareket her geçen gün biraz daha büyüyor, halk tabanı daha da genişliyor ve daha güçlü bir hale geliyordu.
 
27 Aralık 2008 tarihinde işgal ordusu bölgeyi yeniden işgal etmek ve Hamas’ın iktidarına son vermek için Gazze’ye karşı savaş başlattı. Savaş 22 gün sürdü, ancak işgalci hiçbir amacını gerçekleştiremedi. Amacına ulaşamayan işgal rejimi çoğu çocuk, kadın ve yaşlı yüzlerce insanı katletti.
 
İşgal rejiminin Gazze’ye karşı başlattığı savaşın beşinci günü olan 1 Ocak 2009 tarihinde işgal uçakları Hamas liderlerinden âlim Şeyh Dr. Nizar Reyyan’ın evini bombaladı. Saldırıda kendisi dört eşi ve dokuz çocuğu şehit oldu.
 
Şeyh Siyam’ın şehadeti
 
Siyonist işgal ordusu Gazze’ye karşı başlattığı Dökülmüş Kurşun savaşında, yoğun nüfuslu Gazze’nin her yerini sivil, asker, kadın ve çocuk demeden bombalamaya devam etti.
 
5 Ocak 2009 tarihinde terör rejimi İsrail uçakları Gazze’de bir evi özellikle seçti. Saldırıda evde bulunan Hamas’ın önde gelen komutanlarından ve İçişleri Bakanı Said Siyam, kardeşi, eşi, oğlu, yeğeni ve başka bir şahıs şehit oldu.
 
Direnişin Genelkurmay Başkanına suikast
 
14 Kasım 2012 tarihinde yine işgal uçakları Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El-Kassam Tugayları'nın genelkurmay başkanı sayılan komutan Ahmed El-Ca’beri’ye suikast düzenledi.
 
Gilat Şalit’e karşılık 1000’den Filistinli esirin serbest bırakılmasını sağlayan Özgürlerin Vefası esir takası anlaşmasının hayata geçirilmesine vesile olan El-Ca’beri yaptığı açıklamada kendisinin “Filistin direnişinin genelkurmay Başkanı” olduğunu söylemişti.
 
El-Ca’beri’nin şehit edilmesinin ardından Gazze’ye karşı savaş başlatan işgal ordusuyla başta Kassam Tugayları olmak üzere direniş güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Direniş güçleri ilk kez Tel Aviv ve Kudüs’ü geliştirdikleri yeni füzelerle vurdular.
 
Bitmeyen bir savaş
 
Hamas liderleriyle komutanlarına karşı yaptığı bunca suikasta rağmen işgal rejimi bu hareketin tek bir şahsın düşünce ve aklına bağlı olmadığını hâlâ anlamış değil. İşgalci ne kadar öldürse ve tasfiye etse de hareket boy vermeye devam edecektir. Herkes biliyor ki Hamas yediği her darbenin ardından işgalcinin karşısına daha güçlü ve daha sert bir tavırla çıkıyor.
 
Ve bugün, kuruluşunun üzerinden 26 yıl geçen Hamas’ın halk tabanı daha sağlam, daha geniş ve daha büyük. Onun arkasında işgalci İsrail’in yeni bir saldırı için bin bir hesap yapmak zorunda kaldığı güçlü, kuvvetli ve donanımlı bir ordusu var.
 
Filistin ENFERMASYON Merkezi