Nureddin Şirin

Nureddin Şirin

İsrail İşbirlikçisi Gizli Siyonist Yahudi Cemaati Bizleri Kuşatamaz

Siyonist İsrail rejiminin Gazze"ye yönelik kara saldırısı başladığında Filistin gönüllüleri olarak bizler de binlerce Müslüman kardeşimizle birlikte siyonist rejimin İstanbul"daki konsolosluğunu/terör yuvasını 16 gün boyunca abluka altına almış, siyonistlerin saldırı ve katliamları karşısında yeryüzündeki bütün onurlu Müslümanlarla birlikte hepimizin birer "Hamas askeri" olduğumuzu haykırmıştık.

60 yıldır dünyaya korku saçıp terör estiren siyonist rejimin bir konsolosluğuna yönelik gerçekleşen bu ilk abluka eylemi, dünya Yahudi lobilerinde büyük bir rahatsızlık uyandırdığı gibi, ülkemizdeki yahudilerde de bir korkuya yol açmış, bunun üzerine "Türkiye"de anti-semitizm yükselişe geçti" şeklinde bağırışlar duyulmaya başlanmıştı.

Halk deyimiyle, "yarası olan gocunur" sözünde olduğu üzere; soykırımcı ve kan içici siyonist rejime karşı gösterilen tepki, niçin bu yahudilerde korku ve rahatsızlığa yol açıyordu, katil ve işgalcilere karşı yağan öfkeleri niçin kendi üzerlerine alıyorlardı..!?

Dünya yahudi lobilerinin Başbakan Erdoğan"a gönderdikleri bir mektupla, "Türkiye"deki yahudiler kendilerini kuşatılmış hissediyorlar" diyerek bir tepki gösterip "gereğinin yapılması" şeklinde buyrukta bulunmaları , sonuçta siyonist saldırganlığa karşı onurlu bir tepki ortaya koyan Müslümanları, özelde de siyonist rejim konsolosluğunu abluka altına alan Müslümanları hedef göstermeleri anlamına geliyordu"

Nitekim bundan sonra birtakım gelişmeler, tehditler, provakatif yayınlar artmaya başladı. Yahudi kaynakları, kalemleri ve siteleri, Türkiye"deki anti-siyonist duruşa yönelik kampanyalara yöneldi. Her nedense bu yahudiler bizimle fazla ilgilenmeye, bizi mercek altına alıp siyonist rejime karşı etkinliklerimizi, protesto eylemlerimizi ve konuşmalarımızı "laikliğe karşı şeriat çağrısı" "Hizbullah propagandası" şeklinde sunmaya, salon toplantılarında ve anma programlarında yaptığımız konuşmaların videolarını sık sık yayınlamaya başladılar"

Bizler bu yahudi komplolarına yabancı değiliz. Yıldönümünde olduğumuz 28 Şubat döneminde de bunu yapmışlar, kontrolleri altında tuttukları medya organları ve uzantıları vasıtasıyla Sincan"da düzenlenen "Kudüs Gecesi"ni "laikliğe karşı şeriat gösterisi" "laikliğe meydan okuma" "terör örgütü propagandası yapma" şeklinde sunarak, malum yargılanma sürecini başlatmış, sonuçta "Lübnan Hizbullah örgütü üyesi" olma isnadıyla 17 yıl 6 ay hapis cezası almamıza yol açmışlardı"

Şimdi bu yahudiler yeni bir kampanya başlatarak, siyonizme karşı duruşu enterne ettirme çabalarını artırdılar. Kullandıkları argüman aynı: "Yahudi karşıtlığı ile mücadele"  Bu noktada basın yayın çalışmalarına, sosyal etkinliklere "yahudi karşıtlığı yapılmayacak" yaptırımını uygulatmak için dışarıdan ve içerden baskılar yapmaya başladılar. Washington ve Tel Aviv"den gelen yoğun baskılara bir yenisi eklenerek "Türkiye Yahudi cemaati başkanı Silvyo Ovadya, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül7e çıkarak, "Yahudi karşıtı yazılar"dan duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor"

Cumhurbaşkanı Gül ile görüşmesi sırasında, herhangi bir etnik ya da dini grubu hedef alan yazıların mutlaka cezalandırılması gerektiğini dile getiren Ovadya, Cumhurbaşkanı Gül'e Avrupa'da bu konuda alınan önlemleri içeren bir dosya sunarak, Türkiye'de de bu önlemlerin etkin biçimde ele alınmasını ya da savcıların re'sen harekete geçmesini yahudi karşıtlığı içinde olanların cezasız bırakılmamasını istedi..

Bu yahudi lidere şunu sormak istiyoruz öncelikle: "Niçin bu ülkede yahudilere karşı nefret dalgası büyüyor? Hangi olaylar ve gelişmeler buna sebebiyet veriyor?" Bu yahudi lider, ülkemizdeki Müslümanların tepki ve öfkesinin ardında yatan sebebin kan içici siyonist rejiminin soykırım saldırıları olduğunu bilmiyor mu?

II. Dünya savaşı sırasında Alman Nazileri tarafından büyük bir soykırıma –holocaust- tutulduklarını ileri sürüp kendilerinin büyük bir mazlumiyet ve mağduriyetle karşı karşıya kaldıklarını iddia eden bu yahudiler, tarihin en büyük soykırımcısının siyonist İsrail rejimi olduğunu görüp, "bir Yahudi olarak İsrail"in yaptığı bu katliamları telin ediyoruz" diyerek açıkça bir tavır takınması gerekmez mi? Tel Aviv hahamları Filistinlilerin kadın ve çocuklarıyla topyekün katledilmesi fetvasını verirken, buradaki hahamların, "masum ve savunmasız insanların katledilmesi bizim dinimizce yasaktır; Tel Aviv"deki katliam çağrısı yapan hahamlar Yahudiliği temsil edemez" şeklinde açık tavır alması gerekmez mi..?

Dünyanın herhangi bir yerinde, Müslümanların gerçekleştirdiği direniş eylemlerinin adını "İslami terör" diye koyan ve bu söylemi "İslamfobia" ve "İslamo-faşist" adı altında sürdürenler, yahudi hahamların fetvalarıyla soykırım gerçekleştiren siyonist rejim şeflerinin yaptıklarının bir "yahudi terörü" olduğunu söylemekten niçin kaçınırlar..?

Müslüman"ın adını "terörist" koymada, işgal altındaki vatanlarını savunmak için direnenleri "terörist" diye yaftalamakta başta koşanlar, söz yahudilere gelince, "mazlum ve mağdur Yahudi" edebiyatıyla işgal, katliam, soykırım ve yıkımların üstünü örtmek, tarihin en büyük terör çetesi olan siyonist İsrail rejimini kollamaya çalışmakta pek de mahir görünüyorlar.

Cumhurbaşkanı Gül"e çıkıp "yahudi karşıtlığı yapanlar derhal cezalandırılmalıdır" isteğinde bulunan –ya da talimatını veren- yahudi cemaati başkanı, eğer zerre kadar insani bir duygu ve sorumluluğa sahipse, çıksın toplum önünde açıkça, Gazze"de soykırım -holocaust- gerçekleştiren Peres, Olmert, Livni, Barak vb. siyonist katillerin cezalandırılması gerektiğini söylesin...

Siyonistlerin içten ve dıştan başlattıkları bu kampanya ve baskılar sonucu, İslami camiada, bazı yayın organlarında "aman Yahudi karşıtlığı yapmayalım" diye bir gündem oluşturan gazeteci, yazar ve aydınlarımızın yahudi cemaati başkanı Sillvyo Ovadya"nın küstahça çıkışına hak ettiği cevabı vermeleri gerekmez mi? Bir Yahudi çıkacak, "savcılar re'sen harekete geçip yahudi karşıtlığı yapanlar derhal cezalandırılmalıdır" gibi bir açıklama yapacak..? Böyle bir küstahlık karşılıksız bırakılır mı?

Biz bu küstah yahudiye önce şunu söyleriz: "Önce sen kalk, siyonist İsrail rejiminin soykırım saldırılarından beri olduğunu açıkça ilan et, onların ne denli insanlık düşmanı olduğunu, katil çeteler olduğunu söyle de, biz de senin bir adam olduğunu düşünelim, ona göre, böyle adamlara karşı düşmanlık yapmanın hiç de doğru olmadığını yüksek sesle söyleyelim"

Peygamberlerin katili Yahudilerin, komplocu, tuzakçı, arkadan hançerleyen yahudilerin insanlık karşısında, gerçekten "arınmak" gibi bir sorumlulukları vardır. Siyonizmle mücadelede başöğretmenimiz olan Şehid Seyyid Kutub, bu Yahudilerin tarih boyu nasıl zulüm, ifsad, ihanet, saldırı ve komplo içinde olduklarını bize çok güzel öğretti. Şimdi bu yahudi cemaati başkanı, bu anlatılanlardan kendilerinin uzak olduğunu açıklasın da bunu da öğranelim.... 

Sizi İspanya"nın giyotinlerinden kurtarıp size alabildiğince hoşgörü göstererek güvenlik ve esenlik içinde yaşamanızı sağlayan Osmanlı İmparatorluğu'nu arkadan hançerlemediğinizi bize ispat edin. Bunun için "500. Yıl Vakfı" kurdunuz, madem ki öyle, bu vakfınızın resmi bir açıklamasıyla, Tehodore Herzl"in ve işbirlikçilerinin Osmanlıya karşı gerçekleştirdiği ihanetten beri olduklarını ortaya koysun. Sizin yazarlarınızdan Nesim Bembaneste"nin "Bir Dehanın Analizi: Atatürk" adı altında yazdığı kitapta, Atatürk"ün gölgesine girip, Atatürk"e sözde ne kadar düşkün olduğunuzu ileri sürerek, bu milletin dinine, mukaddesatına karşı sergilediğiniz kin ve düşmanlıktan beri olduğunuzu ortaya koyun! Moez Kohen"lerin yazdığı yazılarla "Kahrolsun Şeriat" naraları atılmasından beri olduğunuzu ortaya koyun. ..

Dinle ey Sillvyo Ovadya..! "Bu ülkenin sahipleri, vatanını pak kanlarıyla savunan ve her karış toprağını temiz kanlarıyla sulayan Osmanlı"nın çocuklarıdır. Bu ülkenin sahipleri Sultan Abdulhamid"in çocuklarıdır. Bu ülkenin sahipleri haç"ın değil, Hilal"in; Londra, Washington veya Tel Aviv"in değil, Mekke"nin, Medine"nin Kudüs"ün çocuklarıdır"!"

Osmanlının çocukları ve bu ülkenin gerçek sahipleri, yüzlerinizdeki iğreti "masumiyet" maskesinin ardında nasıl çirkin bir surat olduğunu çok iyi biliyor. Öylesine çirkinsiniz ki..! Ruhunuz o kadar karanlık ve kirli ki"! Çünkü siz soykırımcı siyonist rejimin ortağısınız; iki yüzlü, yalancı ve sahtekarsınız"

Uluslar arası patronlarınız ve efendileriniz vasıtasıyla siyonizme karşı duranlara yönelik yaptığınız baskı ve kuşatmaya içerden katılarak yeni bir adım atmaya kalktınız.. Yani bizleri kuşatmak istiyorsunuz. Bırakın bu beyhude uğraşları bay Ovadya" Bu ülkenin sahiplerinin siyonistleri kuşatması Filistin tamamen özgürleşinceye, "özgür Kudüs ve İsrail"siz bir dünya" kuruluncaya kadar sürecektir" Bunu ne Amerika"nız, ne İngiltere"niz, Ne NATO"nuz, Ne BM Güvenlik Konseyi"niz, ne de işbirlikçileriniz önleyemeyecek"

Madem ki, savcıların re"sen harekete geçmesini istediniz, buyurun siz o savcılardan birine başvurun da, mahkeme salonunda görüşelim. Avukatınızı göndermeyin, siz gelin ki, o çirkin yüzünüze tükürme fırsatımız olsun"

Sana diplomatik bir terimle seslenelim son olarak:

Sillvyo Ovadya: Persona Non grata

Bu yazı toplam 7383 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar