'İsrail 15 yaşındaki çocuklara benzin içirip diri diri yakıyor'

'İsrail 15 yaşındaki çocuklara benzin içirip diri diri yakıyor'

A Haber'de yayınlanan Mehmet Ali Önel yönetimindeki Deşifre Programı'nda, İsrail'in Gazze'ye uyguladığı devlet terörü masaya yatırıldı.

Programda, 'Gazze'deki katliama Batı ve Arap Dünyası neden sessiz?', 'İsrail'in 66 yıldır uyguladığı bu vahşi saldırıların perde arkasında ne var?' sorularına yanıt arandı.

Programa konuk olan İHH Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Oruç, Yeryüzü Doktorları Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kerem Kınık, Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak ve Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın birbirinden farklı çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İşte o çarpıcı açıklamalardan satır başları…

ABDURRAHMAN DİLİPAK: Bizde Beyaz Türklerden bahsedildiği gibi birde Beyaz Araplar var. Bugün İsrail'in saldırıları sadece Gazze'den ibaret değil. Gazze meselesi çözülürse Kudüs'ü de çözmeye çalışıyorlar. Bugün o insanlara İsrail, ya öleceksin ya hapse gireceksin ya bu toprakları terk edeceksin diyor. Bugün Arap rejimlerinde çok kanlı eylemler oluyor. Arap dünyası kınamak yerine destek veriyor. İsrail bir halt yediğinde kimse sesini çıkarmıyor. Bugün Almanya İsrail'den yana tavır alıyor. Saldırının hedefi, eğer sessiz kalırsak tüm Müslümanlara karşı bir operasyondur. Katledilen çocukların sayısı son on yılda şu an 14 bin, sakat kalan çocukların sayısı ise 50 bin çocuk. Silahsız bir halk ve karşında denizden havadan karadan her yerden saldıran bir vahşet. Ama şu an hala görmek istemeyenler var. Artık İsrail içinde vicdan sahibi kişiler de isyan etmeye başlayacaklar. 15 yaşında çocuğa benzin içirip diri diri yakanlar insan değildir.

''İSRAİL RÜZGAR ESİYOR AMA KASIRGA BİÇECEK''

PROF. DR. MESUT HAKKI CAŞIN: İsrail tarafı planlı programlı şekilde bu hareketi başlatmıştır. Çocuklar Orta Çağ'da dahi öldürülmezdi ama İsrail çocukları öldürüyor. Bu hiç bir kitaba hiç bir dine uymuyor. İsrail rüzgar esiyor ama kasırga biçecek. Burada Sisi'nin taraf olmadığı bir Mısır var. İsrail bu zamanlamayı bilerek hazırlamıştır. Burada önemli olan kalıcı Ateşkes olması gerekir. Türkiye'de barışı destekleyen konumda bir devlettir. Yardımsever bir devlet çünkü Osmanlı geleneği var. Bizim istihbaratımız tüm Dünya'daki istihbaratlardan güçlü olması gerekiyor. Yoksa istihbaratı güçlü olmayan devlet Batı'da barınamaz. Bu kafayla dünyaya meydan okuyarak bir sonuca varılmaz. Türkiye adaletli kalacaktır. Türk Millet'i bunları unutmayacaktır.

'GAZZE BİR MÜLTECİ KAMPINA DÖNÜŞTÜ'


DR. KEREM KINIK: Gazze kronik bir afet bölgesidir. Gazze aslında bir mülteci kampıdır, dünyanın en yoğun mülteci kampıdır. Kendi topraklarında yaşayan Filistinliler mülteci olarak yaşıyorlar. Çok acı bir durum cidden. Orada yapılması gereken barış sağlanması. Temel ilaçların yüzde yüzü bitmek üzere, diğerleri de çok az sayıda kalmış durumda. Gazze'de şu an su ve elektrikte yok. Dünya'da şu an 55 milyon mülteci var. Gazze'de barış mümkündür. Bundan sonra yapılması gereken oradaki yaşam hakkının tanınması.

HÜSEYİN ORUÇ: Biz bütün taraflarla görüşüyoruz savaşların katliamların dinmesi için, ama bunlar bazılarının hoşuna gitmiyor olabilir. Bugün biz Filistin'de 13 bin çocuğun kapısını çalıyoruz ve Türkiye olarak sizin yanındayız diyoruz. İsrail hiçbir şey elde edemeyecek bundan önce edemedi bundan sonrada edemeyecek. Mavi Marmara'da benim arkadaşlarımı da şehit etti. Şu an yapılanları hayvan yapmaz yapamaz.