İslami Kuruluşlardan 'Koalisyona ve Tezkere'ye Hayır' Açıklaması

İslami Kuruluşlardan 'Koalisyona ve Tezkere'ye Hayır' Açıklaması

Ortak açıklama yapan İslami kuruluşlar ABD öncülüğündeki koalisyona ve tezkereye karşı olduklarını belirttiler.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

Amerika, İslam Coğrafyasına Sadece Zulüm Getirir! Emperyalist Koalisyona Hayır!

İslam coğrafyasında devam etmekte olan insanlık suçlarının faili, siyonist İsrail’in hamisi ABD Irak’ta yaşattığı zulümlerden sonra IŞİD’i bahane ederek Suriye’de de katliam operasyonları yapıyor. Suriye’nin Müslüman halkına yönelik 4. yılına giren oğul ESED’in zulümleri devam ederken ABD’nin işbirlikçilerini de yanına alarak oluşturmaya çalıştığı koalisyon, hep şahit olduğumuz gibi coğrafyamıza sadece zulüm, kan ve gözyaşı getirmiştir. Suriye halkının özgürlük mücadelesinin başlamasından bugüne kadar, işlenen gayri insani vahşete karşı kıllarını kıpırdatmayanlar, katliama göz yumanlar, kimyasal silahlarla yapılan saldırılarda yaşanan katliama ses çıkartmayıp, göstermelik adımlar atanlar açıkça saflarını belli etmişlerdir.

Emperyalist işgalci elin yıllardır coğrafyamızda ektiği fitne ve fesat tohumları, mezhep savaşlarını körüklemeye dönük atılan adımlar, Müslüman halkları birbirine hasım yapmak için oynanan oyunlar kör bir öfke sarmalı oluşturmuştur. Ölçüsüz, kontrolsüz IŞİD bu öfke patlamasının sonucu olarak ortaya çıkmıştır. IŞİD bir sebep değil, sonuçtur. Müslümanlar birbirlerine karşı şefkatli ve merhametli, küfür ehline ve onların işbirlikçilerine karşı izzetli ve şereflidirler. İzzet; Müslüman kanı dökerek, kadın, çocuk, yaşlı savunmasız insanları katlederek, insanları yerlerinden yurtlarından göçe zorlayarak sağlanmaz. IŞİD’in bölgedeki direniş gruplarına karşı tekfirci ve ümmet bilincine sığmayan saldırıları, kendileri ile savaşmayan masum halka karşı gayr-i müslim dahi olsa işlediği zulüm kabul edilemez. Tüm dünya halkları nezdinde İslam adına, onun adını kirleterek oluşturulmak istenen bu algı operasyonunu kabul etmemiz mümkün değildir. İslami direniş ve özgürlük mücadelesi asildir. Emperyalist akıl tarafından çıkarılıp, bir hançer gibi coğrafyamıza müptela edilen bu algı operasyonu İslami Direnişin asaletine gölge düşüremez.

ABD öncülüğünde oluşturulan emperyalist işgalci koalisyonun bugüne kadar ezilenlerden, mazlum halklardan yana hiçbir duruş sergilemediği bilindiği halde, İslam’a ve İslami hareketlere karşı açık düşmanlığı belli iken, onlar eli ile bölgeye, bölge halklarına huzurun, sükunun geleceğine inanmamız asla mümkün değildir. Uluslararası kamuoyu yine üç maymunu oynamakta, tahakkümcü, dayatmacı bir mantık ile bölge ülkeleri ve Türkiye; güvenlik, insani değerler, bölge barışı gibi süslü ifadelerle koalisyona dâhil edilerek, işbirlikçilik rolü verilmeye çalışılmaktadır. Günlerdir medya kanalları aracılığı ile ve diplomatik sıkıştırmalar ile tazyik altında tutulan Türkiye koalisyona katılmaya zorlanmaktadır.

Türkiye bugüne kadar gerek Irak’ta, gerek Mısır’da, gerek Filistin’de ve gerek Suriye’de her daim dikta rejimlerinin baskı ve zulümlerinin karşısında, kardeş halklardan yana tavır almıştır. Gücü elinde bulunduran emperyalistlerin tüm bu yaşananlara karşı ortaya koydukları duyarsızlık ve tutarsızlığa inat Türkiye, duruşu ile ortaya koyduğu pratik ile Müslüman halkların güvenini kazanmış ve ümmet nezdinde saygıdeğer bir konuma oturmuştur. Bundan ötürü de ağır bölgesel ve ekonomik bedeller ödemiş, ödemeye de devam etmektedir. Her ne sebeple olursa olsun, Türkiye kendine özgü yeni duruşlar geliştirmeli, işgalci emperyalistlerin politikalarına alet olmamalı, onurlu duruşunu sürdürmelidir. Müslüman halkların beklentileri bu olduğu gibi erdemin, onurun ve adaletin gereği de budur.

Uluslararası hukuk, diplomatik kurallar, vb. gerekçelerin ardına sığınarak Suriye’de yaşanan vahşete göz yumanlar, bir kere dahi; -Esed rejiminin katliamlarına karışı ne yapacağız, diye sormayanlar, İslami kimliğinden dolayı özgürlük mücadelesi veren halkları öncelikli tehdit görüp, işlenen cinayetleri görmezden gelenler;- IŞİD sorununu görmezden mi geleceğiz diyerek Irak ve Suriye’nin şehirlerine bomba yağdırmaktan çekinmiyorlar. IŞİD adı altında bütün direniş gruplarını ve sivilleri çoluk çocuk demeden bombalıyor, yeni insanlık suçlarına imza atıyorlar.

Biz aşağıda imzası bulunan kurumlar olarak diyoruz ki; IŞİD üzerinden ümmetin evlatlarına yapılacak her türlü saldırının karşısındayız. Türkiye, topyekûn Suriye direnişini hedef alan ABD öncülüğünde emperyalist işgalci koalisyonun saldırganlığına hiçbir yolla ve hiçbir biçimde destek vermemelidir. Türkiye İslam ümmetini yaralayacak hiçbir operasyonda yer almamalı, bilakis bu tür saldırılara karşı mazlumdan yana tutumunu sürdürmelidir. Meclis gündeminde olan tezkerenin, Türkiye’nin bugüne kadar ortaya koyduğu darbe karşıtı ve mazlum halklardan yana adil, istikrarlı ve onurlu duruşa tezat oluşturabileceği endişesi ile hükümeti, emperyalist işgalci İslam düşmanlarının dayatmalarına karşı dik duruşunu sürdürme iradesini ortaya koymaya çağırıyoruz.

 

AKABE VAKFI  –  ANADOLU PLATFORMU - İNSAN VE MEDENİYET HAREKETİ – MEDENİYET VAKFI - UMRAN HAREKETİ - ANADOLU ÖĞRENCİ BİRLİĞİ – GENÇ HAREKET