İslami Cihad'dan Gazze'de Gövde Gösterisi-FOTO

İslami Cihad'dan Gazze'de Gövde Gösterisi-FOTO

Gazze'de 51 gün süren savaş sonunda siyonistlere büyük darbeler vuran Direniş Gruplarından İslami Cihad Gazze'de büyük bir zafer yürüyüşü gerçekleştirdi...

Gazze’deki Ömeri Camii’nde kılınan Cuma namazından sonra İslami Cihad Hareketi’nin çağrısıyla zaferi kutlamak için büyük bir yürüyüş düzenlendi.

İslami Cihad Hareketi’ndeki üst düzey isimlerden Şeyh Halit El-Batş Cuma hutbesinde direnişin silahından ve düşmanı bozguna uğratma gücünden söz etti. Batş direnişin silahının kırmızıçizgi olduğunu, silah bırakarak müzakere masasına oturmalarının asla mümkün olmadığını ifade etti.

Yürüyüşe İslami Cihad Hareketi’nden çok sayıda yönetici ve üye katıldı. Yürüyüş ekibi Filistin Meydanı’nda toplandı ve kalabalık kutlama alanına varmadan önce caddede yürüyüş yaptı. Burada İslami Cihad Hareketi’nin Gazze Emiri Muhammed El-Hindi ve Kudüs Seriyyeleri yeni sözcüsü Ebu Hamza konuşma yaptılar.

Ebu Hamza, direnişin bundan sonraki savaş için iki kat hazırlık yapacağını ve silah üretiminin savaş sırasında da durmadığını söyledi.

Bir sonraki savaşın Filistin’in kurtuluş savaşı olacağını vurgulayan Ebu Hamza, direnişe verdiği destekten dolayı İran’a, Hizbullah’a ve Sudan’a teşekkür etti.

Muhammed Hindi ise konuşmasında şunları söyledi:

“Biz bugün İsrail’in masum bir halka karşı düzenlediği 3. saldırıya karşı Kudüs’ü özgürleştirme yolunda kazanılmış olan 3. zaferi kutluyoruz. Direnişe kucak açmış ve düşmana büyük bir bedel ödetmiş olan Filistin halkını selamlıyoruz.

Bu halk evlerini yıkarak, sükunetlerini bozarak direnişle aralarını bozmaya çalışanların planlarını başarısızlığa uğrattı. Evleri yıkılan, kayıplar veren bu halkın Allah’ın rızasından başka bir hedefi olmadı. Ne yaparsak yapalım bu kişilerin haklarını ödeyemeyiz. Bu anlamda Kudüs Seriyyeleri’ni, Kassam Tugaylarını ve bu yolda şehit vermiş olan diğer tüm direniş gruplarını selamlıyoruz. Bu kimseler Şehit Salah Abu Hasaneyn’in, Daniel Mansur’un, Şaban Dahdoh’un, Muhammed Ebu Şemale’nin, Raid Attar’ın ruhlarına hediye sundular. Allah onlardan razı olsun. Batı Şeria’da ve işgal altındaki diğer topraklarda yaşayan Filistinlileri de selamlıyoruz. Filistin’i ve Kudüs’ü savunmak için devamlı olarak çaba sarf eden herkesi selamlıyoruz. “Gazze yalnız değildir. Gazze tüm dünya için hakkı ve hayrı savunuyor” diyen dünyanın özgür insanlarını da selamlıyoruz.

Direnişi yok ederek Filistin davasını tasfiye etmeyi hedefleyen İsrail ordusu başarısız oldu. Mevcut sıkıntıya rağmen direnişin ve halkın ortaya koyduğu istikrarlı duruş İsrail’in tuzağını başına geçirdi. Düşman sadece Filistin’de değil bölgede ve tüm dünyada bir ‘bölme’ savaşı yürüttü. Planlarına göre hemen ardından Gazze’nin ve Filistin’in geleceğini belirleyecek ve böylece önümüzdeki yıllarda bölgeye yeni bir şekil kazandıracaktı.

Ancak yeni nesil düşmana karşı daha bilinçli… Filistin davasının ümmetle olan ilişkisinin farkında… Filistin davası olmadan ümmetin gerçek bir uyanışa geçemeyeceğinin ve bağımsızlığını elde edemeyeceğinin farkında… Ancak bir gerçek daha var ki, ümmet uyanıp görevlerini yerine getirmeden de Filistin asla özgürleşemeyecek. Bu yüzden haklarımızı aramamız yasak… Bu yüzden özgürleşmemiz yasak… Bu yüzden ümmetin uyanıp bağımsızlığını elde etmesi yasak… Eğer bu yasakları delersek bu kez komplolarla karşılaşırız. Biz işte Filistin’de yasakları delmenin bedelini evlerimizi, çocuklarımızı kaybederek, anne-babalarımızın feryatlarına seyirci kalarak ödedik. Çünkü biz özgür bir halkız ve özgürlüğün bedelinin ne olduğunu biliyoruz.

Biz halkımızın özgürleşmesini ve ümmetin uyanışa geçmesini istiyorsak bunun yolu yalnızca bölgede ilerlemeye çalışan Siyonistlere karşı koymaktan geçer. Biz bu mücadelede ümmetin başını çekiyoruz. Halkımıza miras kalmış olan bu dava bizim için bir izzet ve onur sebebidir. Acıların ardından gelen zafer herkese mesajımızdır.

İlk olarak dünyaya bir mesajım var: Bu saldırılarda bizimle dayanışma içerisinde olan kişileri, güçleri, kurumları, hatta ülkeleri, Latin Amerika ülkelerini ve diğerlerini, direnişe destek veren, her zaman direnişin yanında yer alanları selamlıyoruz. Bize destek verenlerle İsrail’in kendileri üzerinden suç işlemesi sebebiyle başları önüne eğilmesi gereken,  tüm insanlığı hor gören, insan haklarından, özgürlükten, demokrasiden nasibini almamış olan hükümetleri asla bir tutamayız. İsrail’e ses çıkarmayanlar açıkça insanlık suçu işlediklerini ortaya koymuşlardır. İsrail Gazze’ye 20 bin ton patlayıcıyla saldırdı. Bu da kişi başına düşen patlayıcının yaklaşık 13 kg. olduğu anlamına geliyor.

Hiroşima’nın 69. yıldönümünde İsrail, dünyanın gözleri önünde Gazze’ye yeni bir Hiroşima yaşattı. Gazze’deki her 3 kişiden 1’i evsiz kaldı. On binlerce ev yıkıldı. Her 1 milyon kişiden 1300’ü şehit edildi. 6000 kişi de yaralandı. Yapılan insan hakları istatistiklerine göre şehitlerin %86’sı sivil…

Güçlü ve gelişmiş silahlara sahip olan İsrail kadınlardan ve çocuklardan başka birini öldürmüyor. Öldürdüğü direnişçilerin bile büyük bir çoğunluğu meydanda savaşırken değil evlerindeyken ya da mescitlerdeyken öldürülüyor. Çünkü onlar daha çok toplu mekânlar üzerinde çalışıyorlar.

Hal böyleyken bazı dünya liderleri İsrail’in nefsi müdafaasından söz edebiliyorlar. İşgalcinin nefsi müdafaası olmaz. İşgalcinin işgali bitirmesi gerekir. İşgal altındaki halkların en doğal hakkı da kendilerini her şekilde savunmaktır.

Tüm insan hakları savunucularına sesleniyorum. Gazze’deki katliama sessiz kalan herkes bu katliamın ortağı olmuştur.

Ümmete de bir mesajım var: Biz sizin kardeşiniziz. Biz sizden bir parçayız. Biz köklü bir geçmişe, ortak bir kültür, medeniyet ve tarihe sahibiz. Filistin sizin… Kudüs sizin… Biz sizdeniz. Bizim gücümüz sizin gücünüzdür. Bizim güçsüzlüğümüz de hepimizi hedefe oturtmuş olan, bölgeyi ele geçirmeyi hedefleyen düşmanınıza güç katacaktır. Biz bugün bölgenin güvenlik ve istikrarını savunuyoruz. Bu zulmü bertaraf etmek için evlerimizi, evlatlarımızı kurban ediyoruz.

Bizim topraklarımızı işgal eden ve halkımızı katleden düşmandan başka hiç kimseyle bir sorunumuz yok. Halkımız bu uzun mücadelede size ihtiyaç duyuyor. “Şer İmparatorluğu” İsrail yenilmeye başladı. Gazze’de ortaya koyduğu çılgınlık yenilgisinin göstergelerindendir.

Filistin Yönetimi’ne sesleniyorum. Oslo Anlaşması’nın dönemi bitti. Anlaşma Gazze’nin enkazına gömüldü. Ramazan Abdullah Şallah dün “Filistin yönetimiyle Gazze’yi hedefine oturtmuş olan düşman arasında herhangi bir düzenlemenin devam etmesinin bir anlamı yok. Bu noktada sorumluluk Filistin yönetiminindir” dedi.

Düşman bu saldırılar sayesinde Oslo sürecinin bittiğini ortaya koydu. Bizim şu anda yeni bir ulusal strateji belirlememiz, adımlarımızı buna göre şekillendirmemiş gerekiyor. Aldığımız kararların asla çiğnenmeyecek şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Ortak hükümet ve ortak heyetle başlamış olan birlik sürecini güçlendirici adımların atılması gerekiyor. Düşmanla kurulan güvenlik koordinasyonu acilen durdurulmalıdır. Batı Şeria’da düşmana meydan okumak için halk hareketleri daha da güçlendirilmelidir. Asıl mücadele orada… Özellikle de bölgeyi Yahudileştirme politikaları ciddi bir tehlike anlamına geliyor. Herhangi bir bahaneyle sunulan müzakerelerin kesinlikle reddedilmesi gerekiyor. Çözüm müzakere masasında değil meydanlarda aranmalıdır. Siyonistlerin savaş suçları bir an önce ciddiyetle incelenmelidir. Ambargonun kaldırılması hususunda ısrarcı olunmalı ve bu talebin çok normal bir talep olduğu ortaya konulmalıdır. Herkes tarafından onaylanan ulusal bir heyet üzerinden Gazze’nin yeniden imarı için hazırlık yapılmalıdır.  

 

İslamiAnaliz

 

FOTO: TEVHİDHABER