'IŞİD Yermuk Kampı'ndan Çekiliyor'

'IŞİD Yermuk Kampı'ndan Çekiliyor'

Suriyeli muhaliflerin kurduğu geçici hükümetin Filistinli mültecilerden sorumlu üyesi Eymen Ebu Haşim, IŞİD'in Yermuk'un yüzde 80'inden çekildiğini söyledi. Haşim, "IŞİD'i kampa saldırtan Esed rejimiydi, saldırılarda tek bir rejim askeri ölmedi" dedi.

 

Suriyeli muhalifler tarafından kurulan geçici hükümetin Filistinli mültecilerden sorumlu üyesi ve Filistin asıllı Eymen Ebu Haşim, Yermuk Kampı'nda son günlerde yaşanan gelişmeleri Al Jazeera Türk’e değerlendirdi.
10 Nisan tarihi itibariyle IŞİD’in kampı yüzde 80 oranında terk ettiğini ve bunun sebebinin de rejimin ağır hava bombardımanları olduğunu ifade eden Eymen Ebu Haşim “Eğer IŞİD diretseydi, en fazla 15 gün içerisinde rejim kampı yerle bir edecekti” diyor.
‘IŞİD kampa dört nedenle saldırdı’
Ebu Haşim'e göre, dört yıla yakın zamandır insanlık dışı muamelelere maruz bırakılan Yermuk Kampı’nın IŞİD saldırıları ile gündem olması, Batılıların Suriye konusundaki ikiyüzlülüğünün en iyi delili. Ebu Haşim “Esed katlederken izleyenler, IŞİD saldırınca birden insanlığı hatırladılar. Böyle çifte standart olamaz’ diyor.
IŞİD’in Esed’le anlaşmalı olarak Yermuk Mülteci Kampı’na saldırdığını iddia eden Eymen Ebu Haşim'e göre IŞİD’i kampa saldırmaya iten 4 neden var: 
“Esed rejimi 2012'de kampı kuşattı. O zamandan beri Filistinlileri yavaş yavaş öldürüyordu ve bu durumdan İsrail ve ABD ziyadesiyle memnun oldu. Ancak kamp sakinlerinin 4 yıllık zaman diliminde pes etmemesi canlarını sıktı ve Suriye ve Irak’ta birçok bölgede olduğu gibi alan temizliği yapmak için IŞİD faktörü devreye sokuldu. Sonrasında kampa yönelik korkunç bir bombardıman başladı. Son 10 gün içerisinde kampa atılan varil bombası sayısı 160’ı aştı.”
'Rejim Yermuk’a diz çöktüremeyince IŞİD’i bahane etti'    
İkinci neden olarak ise Haşim, Esed rejiminin iç savaşın başlangıcından bu yana Yermuk’taki ‘vahşice’ eylemler yaptığını, ancak başarısız olmasının ardından IŞİD’i bahane ettiğini öne sürüyor. Haşim Filistinli mültecilerin Suriye’de yaşadıklarını şöyle özetliyor:
“1994 Oslo Anlaşması ile Filistin devletinin ilan edilmesinden sonra Filistin dışında yaşayanlarla devlet hiçbir biçimde ilgilenmedi. Biz yaşadığımız ülkelerde tamamen korumasız ve tüm haklardan mahrum yaşamaya mecbur bırakıldık. Suriye devleti 1948’den bu yana hiçbir Filistinliye pasaport vermedi. Burada 60 yılı aşkın süredir geçici kimlikle yaşıyoruz ve bizim durumumuzla ilgilenen bir devletimiz yok. Askeri ve siyasi hiçbir dayanak noktamız yok. Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Suriye Temsilcisi Enver Abdulhadi ile birlikte Ahmet Mecdebani Baas rejimi ile birlikte hareket ederek Filistinlilerin ihtiyaçları ve talepleri ile hiçbir zaman ilgilenmedi. Esed kampta yaşayanları topyekûn terörist ilan etti, vahşice ölmemiz için gereken ne varsa tatbik etti. Ancak yine de diz çöktüremediğini görünce IŞİD’i bahane ederek topluca katledip bizden kurtulmak istedi.”
‘Yermuk stratejik konumda’
Yermuk’un oldukça stratejik bir konumda olduğunu ve Suriyeli Filistinlilerin başkenti durumunda olduğunu belirtiyor.
Çok sayıda entelektüel ve siyaset adamının bu kamptan çıktığını vurgulayan Haşimi, IŞİD’in Yermuk’a saldırısının bir diğer nedeni olarak da kamp ile Esed’in sarayı arasındaki mesafenin yalnızca 4 kilometre olmasını gösteriyor.
‘IŞİD’i kampa saldırtan Esed rejimi’
Son olarak IŞİD’i kampa saldırtanın Esed rejimi olduğunu ve bu saldırısı sırasında tek bir rejim askerinin ölmediğini de iddia eden Haşim şöyle devam ediyor:
“Burada Beşşar Esed’le anlaşmalı Filistinli gruplar vardı. IŞİD, kampı onlardan devraldı ve Rejim askerlerine tek bir kurşun dahi atmadan kampı ele geçirdi. Sonrasında da her yeri cehenneme çeviren hava saldırıları başladı. Bombardımanlarda ölenler de IŞİD mensupları değil maalesef yine kampta yaşayan siviller oldu.”
‘Nusra IŞİD’in girmesine göz yumdu’
IŞİD’in Yermuk’a kadar gelebilmesinde Nusra Cephesi’nin rolü olduğunu öne süren Haşim bu süreçte yaşananları şu şekilde ifade ediyor:
“IŞİD sekiz aydır Yermuk’a birkaç kilometre uzaklıktaki Hacer el Esved bölgesindeydi. Burada 8 aydır rejimle en ufak bir çatışmaya dahi girmeden bekledi. Mart ayının son günlerinde ise Yermuk’a saldırdı. IŞİD’in bölgesinden Yermuk’a geçmesi için aşması gereken 30. Cadde Nusra Cephesi’nin kontrolündeydi. Nusra bu esnada sessiz kaldı ve IŞİD’in geçişine izin verdi. Bu çok büyük bir hataydı ve sonrasında yaşanan olaylar bunun hata olduğunu çok net ortaya koydu. Nusra, kampta bulunan Esed karşıtı Filistinli gruplardan Eknaf Beytul Makdis ile sorunlar yaşadı. IŞİD’in girmesine bu grupla olan husumetinden dolayı ses çıkarmadı. Esed yanlısı Fetih İntifada, Nidal Cephesi ve Ahmed Cibrin grubu da direnemediği için IŞİD kolayca kampa girdi. Fakat Nusra Cephesi Esed’in bunu fırsata çevirdiğini gördü ve IŞİD’in çıkmasını istedi. Kendi aralarında görüştüler. IŞİD yüzde 80 oranında kampı terk etti. Şayet kamptan çıkmasaydı, belki 15-20 gün içerisinde kamptan geriye sadece enkaz ve binlerce ölü kalacaktı.”
‘Rejim ve IŞİD işbirliğinin en açık delili’
Suriye Geçici Hükümeti Filistin Heyeti Başkanı Eymen Ebu Haşimi, tamamı Filistinli mültecilerden oluşan Eknaf Beytul Makdis grubunun resmen ilan edilmemesine rağmen Hamas’ın Suriye kolu olarak faaliyet yürüttüğünü kaydetti.
15 gün önce bu grubun komutanı Lihya Havrani’nin rejim ajanları tarafından düzenlenen bir suikastle öldürüldüğünü belirten Haşimi, hemen arkasından da IŞİD saldırısının geldiğini söyledi.
‘Esed’in Filistinlilere yaptığını İsrail bize yapmadı’
“Suriye devrimine ilk günlerde katılan ve Esed zulmüne başkaldıran Suriye halkının yanında yer almamız bizim için bir görev ve sorumluluktu” diyen Ebu Haşimi savaş süresince 2 bin 800 Filistinli’nin hayatını kaybettiğini, 10 bin mültecinin Türkiye’ye göç ettiğini, yüzlerce Filistinli’nin ise açlıktan öldüğünü, 5 binden fazla da yaralı verdiğini belirtiyor.
Yermuk halkının ‘bir haysiyet mücadelesi’ verdiğine dikkat çeken Ebu Haşim, Kamplarda veya göç yollarında ölmek de dâhil tüm ihtimalleri göze alarak direnişin yanında ve Esed’in karşısında durmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi.
Kampta 18 bin mülteci kaldı
Başkent Şam’ın güneyinde bulunan ve üç yılı aşkın bir süredir Şam rejiminin kuşatması altındaki Yermuk Mülteci Kampı Nisan ayının ilk günlerinde büyük oranda IŞİD’in kontrolüne geçmişti.
Kuşatma döneminde açlığa ve olumsuz koşullara dayalı 200’den fazla mültecinin öldüğü Yermuk, Filistinli mültecilere ait Suriye’deki en büyük kamp.
IŞİD’in kontrolüne geçmesi ile birlikte rejim hava güçleri tarafından yoğun bombardıman altında tutulan Yermuk Mülteci Kampı’nda halen 18 bin sivil yaşıyor. Kampta Suriye’de dört yılı aşkın bir süredir devam eden iç savaş öncesi 200 bin Filistinli mülteci yaşıyordu.
Kaynak: Al Jazeera