IŞİD hilafeti itibarsızlaştırıyor

IŞİD hilafeti itibarsızlaştırıyor

Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Karadavi, IŞİD lideri Bağdadi'nin ilan ettiği hilafetin mana teşkil etmediğini, hilafet sistemini itibarsızlaştırmak için ortaya atıldığını söyledi.

Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Dr. Yusuf el-Karadavi, terör örgütü Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) lideri Ebu Bekir el-Bağdadi'nin ilan ettiği "hilafetin" hiçbir mana teşkil etmediğini belirtti. Karadavi, "Aceleci ve aşırı görüşlerin hilafet iddialarının gerçek "Hilafet" sistemini itibarsızlaştırmak için ortaya atıldığını" ifade etti.

AA muhabirine İslam ülkelerinde yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karadavi, IŞİD örgütünün lideri Ebu Bekir el-Bağdadi'nin kendisini halife ilan etmesi konusunda "İlan edilen hilafet gerekli şartları taşımıyor ve hiç bir anlam ifade etmiyor" dedi. Karadavi değerlendirmelerine şöyle devam etti: "Bazı grupların aceleci ve aşırı görüşlerle 'İslam devleti', 'İslami emirlik' ya da 'Hilafet'in temsilcisi olduklarını iddia etmeleri bu kavramları ayağa düşürmekte, gerçek Hilafet sistemini de itibarsızlaştırmaktadır."

Gerçek "hilafet"in şartları

Günümüzde hilafetin olması halinde bunun bir takım şartları olacağını aktaran Karadavi, "Günümüzde ilan edilebilecek gerçek Hilafet, anayasası İslami ilkelere aykırı olmayan ülke yöneticilerinin talep etmesiyle birkaç devlet aracılığıyla federasyon ya da konfederasyon şeklinde tesis edilebilir. Böyle bir birlik de halk iradesini dikkate alan, gerçekçi adil yönetimler olur" diye konuştu.

"Zulüm radikalleşmeyi tetikliyor"

Müslümanlar arasında aşırı grupların ortaya çıkmasını mevcut iktidarların baskı, zulüm ve yolsuzluklar gibi bozulmalara bağlayan Karadavi, "Müslümanlar arasında radikal grupların ortaya çıkma sebebi hem Dünyadaki süper güçlerin hem de İslam dünyasındaki yönetimlerin halklar üzerinde kurdukları zulümlerdir. Bu baskılara tepki olarak aşırı grupların Allah yolunda savaştığını düşünen bazı Müslüman gençler, radikallerin peşinden gidiyor. Bu çok büyük bir sorun. İslam aşırılığı kabul etmez" şeklinde konuştu.

İslami yenilenme ve mutedil çizgi

Orta (Vasat) yolu takip etmenin gençlere aktarılması gerektiğini vurgulayan Karadavi, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in de birçok hadisinde orta yolu takip etmenin ve aşırılıktan uzak durmanın önemine değindiğini aktardı.

"Din her yüz yılda bir imanın ve kavrayışın yenilenmesine ihtiyaç duyar" ifadesini kullanan Karadavi, Katar'ın başkenti Doha'da bulunan Dünya Müslüman Alimler Birliği merkezinde çalıştıkları başlıca konunun, tecdid (yenilenme), denge, itidal ve orta yol olduğunu dile getirdi.

"Mursi tüm dünyayı şaşırttı"

İslami dünya görüşünü savunan siyasal çizginin Mısır'da kaybettiği şeklindeki yorumları kabul etmediğini söyleyen Karadavi aksine 25 Ocak 2011 devriminde ülkedeki tüm kesimlerin de katılımıyla gerçekleşen seçimler sonucu İslamcıların iktidara geldiğini hatırlattı.

Karadavi, darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Mısır'ın gördüğü en farklı lider olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

"Tüm dünya kendisinden öncekilere hiç benzemeyen birinin Mısır'a Cumhurbaşkanı olmasına çok şaşırdı. Çünkü kendisi hem bir modern okullardan mezun olmuş bir akademisyen hem de dindar biriydi. Mısır'ın İslam dünyasındaki etkisinden dolayı Batı bu durumdan korktu."

İhvan, mutedil İslam'ı temsil ettiği için cezalandırıldı

Mısır Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın (İhvan) İslami yenilenme ve mutedil çizgiyi temsil ettiğini, Mursi yönetiminin bu sebeple Körfez ülkelerindeki bir çok krallık ve emirlikteki halkları etkileme potansiyelinin bu ülke yönetimler tarafından tehdit olarak algılandığına dikkati çekti. Karadavi, "Mutedil İslam'ın hakim olmasından korktular. Mursi'yi görevinden uzaklaştırmak ve ülkeden çıkarmak için kendileriyle yardımlaşan herkesle işbirliği yaptılar. Bu amaç doğrultusunda binlerce kişiyi öldürdüler, hapsettiler" şeklinde konuştu.

Karadavi, Mısır'da durumun giderek kötüleştiğini belirterek "Ülke, her gün zarar ediyor, mevcut yöneticiler hiçbir şey bilmiyor. İnsanlar başta ekmek olmak üzere gıda malzemeleri ve hizmet eksikliği yaşıyor. Buna daha ne kadar sabredebilir ki. İnsanların devrim yapacağı günün yakın olduğunu düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

AA