"İmam'ın İlkelerinden Biri ABD'nin Hakimiyetinden Çıkmaktı"

"İmam'ın İlkelerinden Biri ABD'nin Hakimiyetinden Çıkmaktı"

İran Devrimi lideri Ayetullah Humeyni, vefatının 28. yılında İran'ın Tahran'da düzenlenen törenle anıldı. Hamaney'İmam'ın İlkelerinden Biri ABD'nin Hakimiyetinden Çıkmaktı"Dedi.

İmam Humeyni'nin Tahran yakınındaki türbesinde gerçekleştirilen anma merasimine, ülkenin farklı şehirlerinden gelen çok sayıda İranlı katıldı. Anma törenine katılan İran Lideri Ayetullah Ali Hamaney, konuşma yaptı.
Konuşmasının genel olarak İmam Humeyni hakkında olacağını, zaman kalırsa, iç ve dış politika meselelerine de değineceğini belirten Ayetullah Hamaney, "
Bu büyük insan hakkında yıllar boyunca bilgi sahibi kişiler tarafından birçok konuşma yapıldı ama birbiriyle bağlantılı olan İmam ve İnkılap hakkında söylenen şeylerde, İmam’ın ismi inkılaptan ayrı değildir ve bu konuda söylenen şeylerin tamamı da İmam ve inkılap ile ilgili değildir. Zamanla toplumun zihnine yerleşmesi gereken söylenmemiş konular vardır. Eğer bir gerçek defalarca tekrarlanmazsa, ayrıntıları ve özellikleri zikredilmezse, zamanla bu gerçeğin saptırılma ihtimali vardır. Sizin çoğunuz İmam’ın en büyük hüneri olan inkılabın ve İmam’ın şahsiyetinin tahrif edilmesi için birçok amacın bulunduğunu biliyor." dedi.

İmam Humeyni’nin kişiliğinin ve Devrimin saptırılması için nedenler olduğunu ifade eden Ayetullah Hameney, İmam ve Devrimi saptırmak isteyenlerin gençleri hedef aldıklarına dikkat çekerek, "Gençler büyük destanların yazıldığı dönemi görmediler. İnkılabın zaferi dönemini ve mukaddes savunma dönemini görmediler. Bölücülük çıkarmaya çalışan kişiler karşısındaki büyük mücadeleleri ve büyük hareketleri gençler sadece duydular. Bu yüzden bu konular hakkında daha fazla açıklama yapılmalıdır. İslam İnkılabı İmam Humeyni tarafından yapıldı ve Allah’ın iradesi ve İmam’ın eliyle gerçekleşti. Bu sadece siyasi bir değişim değildi. İnkılabın amacı, bu durumu ve toplumu değiştirmekti, topluma bağımsız, asil, yaratıcı, yeni düşünceleri ve sözleri olan bir kimlik kazandırmaktı. Bu İslam İnkılabı işte böylesi bir değişimdi." ifadelerini kullandı.
"Politika alanında bu değişimin düşmanlara bağlı diktatörlük bir rejimin yerine halka dayalı bağımsız, kimlik sahibi bir rejim aldı" diyen Ayetullah Hameney, "İmam’ın ilkelerinden biri, Amerika’nın hakimiyetinden çıkmaktı ve bu İran gençleri için çok cezp ediciydi ve bugün de Amerika ile uzun anlaşmaları ve bağlılıkları bulunan ülkelerdeki gençler için Amerika’nın hakimiyetinden çıkmak cezp edicidir. Örneğin Suudi Arabistan gibi Amerika’nın hizmetinde olan bir ülkenin gençlerinin yanına gittiğinizde, onların da bu zalim hakimiyetten ayrılmak istediklerinin göreceksiniz." diye konuştu.

İmam Humeyni’nin sözlerinde amaçların üst sınırını ifade eden Ayetullah Hameney, birçok kişi açısından bu hedeflerin gerçekleşmesinin uzak ihtimaller olduğunu belirtti.

İmam Humeyni’nin bu zaferi nasıl gerçekleştirdiği sorusunu yönelten Ayetullah Hameney, "Bunun sırrı görünürde Allah’ın iradesidir, fakat İmam toplumu, ülkeyi ve tüm halkı özellikle gençleri sahneye getirmeyi başardı. Bir ülke ve bir harekette halk sahneye geldiğinde, direndiğinde hedefler gerçekleşecektir. Bunun tersi de hiçbir zaman olmamıştır" dedi.

İmam Humeyni’nin şahsi cazibeye sahip olduğunu ve bunun yanında sloganlarının da halkı ve gençlere çekebilecek kadar cazip olduğunu ifade eden Ayetullah Hameney, "Bunların yanında İmam normal bir hayata sahiptir. İmam güçlü kişiliği sahipti ve zorluklar karşısında direnme gücüne sahipti. İmam Humeyni sözlerinde açık ve sadıktı. Allah’a iman ve tevekkül İmam’ın sözlerinde belliydi ve İmam halka Muhammedi İslam’ı veriyordu. Bu İslam durağan değildir ve karışıklıktan uzaktır" dedi.

İmam söylemlerinden Devrim, hürriyet, sosyal adalet, ekonomik adalet ve ABD boyunduruğundan çıkmak olduğunu vurgulayan Ayetullah Hameney, "Bugün ABD ile uzun ittifaklara sahip ülkelerde ABD boyunduruğundan çıkmak gençler için caziptir. Suudi Arabistan, ABD hedeflerine hizmet etmekte. Tüm gençler ABD’ye bağımlılıktan nefret ediyorlar ve bu sulta düzenine son vermek istiyorlar" dedi.

İmam’ın sloganlarından birinin kendine inanmak olduğunu hatırlatan Ayetullah Hameney, ‘’İmam Humeyni her zaman halka yapabileceklerini, bilim, sanayi, Ülke idaresinde kendi ayakları üzerinde durabileceğini söylerdi. İmam demokrasiye ve ülke hakimiyeti idaresinin hakta olmasını söylerdi’’ dedi.

Ayetullah Hameney, Devrim zaferinin dünya’da deprem etkisi yarattığını belirterek, devrim düşmanları ve dostları oluştuğunu, düşmanların o günün süper güçleri ve Siyonist rejim olduğunu ve buna karşın bir çok Müslüman milletlerin bir çoğu ile bir çık gayrı Müslim milletlerinin devrimin dostu olduğunu, devrim aleyhindeki düşmanlığın ilk günden başladığını ve 38 yıldan beri de devam ettiğini ve İran milletinin tüm düşmanlar karşısına zafer kazandığını ve bundan donra da böyle olacağını söyledi.

Devrimin ilk 10 yılının İran kaderini belirleyen bir 10 sene olduğunu ifade eden Ayetullah Hameney, İmam’ın vefatı sonrası devrimin yaşlanması ve yolundan sapmasını bekleyenlerin umutlarının suya düştüğünü zira İmam’ın olmamasına rağmen ruhunun ve yolunun canlı olduğunu ve devam ettiğini söyledi.

İmam’ın belirlediği sloganların İran milleti ve yeni nesillerin yanında birçok devlet için cazipliğini koruduğunu ifade eden Ayetullah Hameney, düşmanın durmadığını ve bugüne kadar temelli bir zarar veremediklerini ve İran’ın ilerlediğini belirterek, ’’Düşman pusuda beklemekte, ABD başkanı kabile sistemli bir ülkede kılıç dansı yaparak oy veren 40 milyon İran milleti hakkında konuşma cesaretini gösteriyor. Yemen halkının katili yanında durarak insan haklarından bahsetme yüzsüzlüğü gösteriyor. Bizim böyle bir düşman karşısında devrimin koordinasyon gücüne ihtiyaç duymaktayız’’ dedi.

Bazılarının devrim sloganları karşısında akılcılık kavramını ortaya attığını ve akılcılığın devrimciliği karşısı gibi gösterdiklerini ifade eden Ayetullah Hameney, ‘’Gerçek akılcılık devrimciliktedir. Devrimci bakış bize gerçekleri gösterebilir. İmam yıllar önce ABD’yi büyük Şeytan ve güvenilmez olarak saydı ve bunu bize öğretti, bugün yıllar sonra Avrupa ülkeleri başkanları ABD’nin güvenilmez olduğunu ifade ediyorlar’’ dedi.

İslam İnkılabı Rehberi, Suudi yönetimin ABD'nin yeni başkanı ile uzlaşmak için kendi mali rezervinin yarısından fazlasını ABD'nin istediği gibi harcadığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bizim düşmanlarımız boş durmuyor. Düşmanlar bu güne kadar bize büyük bir darbe vuramadılar. Biz ilerledik ve büyük işler yapmayı başardık.
Düşmanın utanmazlığının hangi boyuta ulaştığına bir bakın. Amerika Başkanı yozlaşmış bir kabile rejiminde kılıç dansı yaparken, 40 milyon İranlının oyunu eleştiriyor.
Kesinlikle şunu arz ediyorum ki, eğer 90’lı yıllardaki gibi bir bölücülük yaşanırsa, gençler meydana inecek ve ülkeyi koruyacaklardır. Bazen bazılarının inkılap sloganları karşısında sanki inkılap akılcılığın karşısındaymış gibi, bazı akılcılık kavramlarını gündeme getirdiklerini duyuyorum. İmam yıllar önce Amerika’yı büyük şeytan olarak nitelendirmiş ve onun güvenilir olmadığını halka öğretmiştir ve bugün de bazı Avrupa ülkeleri liderleri Amerika’nın güvenilir olmadığını söylüyorlar. İşte bu akılcılıktır. Amerika bütün konularda güvenilmezdir.
İmam kültürel bir miras değildir. Bazıları İmam’a kültürel bir miras gözüyle bakıyorlar ama İmam hayattadır, evet İmam’ın bedeni hayatta olmayabilir ama İmam’ın yolu ve nefesi canlı ve diridir.
Suudi hükümeti, Amerika Başkanı ile uzlaşmak için mali kaynaklarının yarısından fazlasını Amerika’nın meyli doğrultusunda kullanmaya mecbur kalıyor. Uzlaşının da bir bedeli var. Eğer meydan okumalar akılcı, mantığa uygun ve kendine güven içinde olursa, bunun maliyeti de uzlaşının maliyetinden daha az olacaktır.
Komplo güçleri belirli bir sınırla yetinmezler ve bir sınır belirlemezler. Biz bunu son yıllardaki anlaşmalarda tecrübe ettik. Bir sınırı belirlerken bir taraftan da yeni konuları gündeme getiriyorlar ve bu hiç durmuyor. Ülke yetkilileri hedeflerini müstekbir güçleri hoşnut etmek olarak belirlememelidir ve hedefleri halkı memnun etmek ve ülkedeki aktif unsurları güçlendirmek olmalıdır.
İnkılapçı olmanın anlamı, yani halkın ve yetkililerin hiçbir zorbalık karşısında teslim olmamasıdır.
Ben sandık başına gidip oy kullanan 41 milyon kişiye bütün samimiyetimle ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu oylar İran İslam Cumhuriyeti sistemi için bir itibar ve halkın İslami sisteme güveninin bir göstergesi oldu. Halkın yüzde 70’den fazlasının İslami sisteme güvenmesi ve evet demesi çok önemlidir.
Maalesef Mübarek Ramazan ayında bazı ülkelerde kardeşlerimiz büyük sorun ve sıkıntı içerisindedir. Suudi rejimi gece gündüz Yemen’i bombalamaktadır. Suudi hükümeti şunu bilmelidir ki, 10 hatta 20 yıl bile aynı yöneteme devam etse, hatta Amerika’dan milyarlarca dolar rüşvet alsa bile, yine de Yemen halkına galip gelemeyecek ve bir sonuca ulaşamayacaktır." (AA, İrna, Tesnim)