İlnur Çevik Aramızda Ajanlar mı Var ?

İlnur Çevik Aramızda Ajanlar mı Var ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başdanışmanlarından İlnur Çevik gündemde tartışma konusu olan Nureddin Yıldız'ın söylemleri üzerine Erdoğan'ın yaptığı açıklamalara farklı bir bakış açısı getirerek kafalarda soru işareti bıraktı.

Yeni Birlik gazesinde köşe yazarlığı yapan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik, dün (09.03.2018) kaleme aldığı yazısında, Nureddin Yıldız'ın söylemleri sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan açıklamaları ele alarak olayın arka planına dair "Bir de bu işin arka planına iyi bakmak lazım… Yoksa birileri 28 Şubat sürecinde olduğu gibi suları bulandırıp dini hassasiyeti olan kitleleri karalamak için mi yapıyor bütün bunları? Aramızda ajan provokatörler mi var?" diyerek akıllarda soru işareti bıraktı.

Yazının tamamı şu şekilde:

Bazı “ilahiyatçıların” kamuoyunda tartışma yaratan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de “Ne ara bu kadar sapık türedi!” diye tepkisiyle gündeme getirdiği açıklamalar Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı da rahatsız ediyor.

Bu yüzden Cumhurbaşkanımız Diyanet İşleri Başkanlığı’nın konuyla ilgili çalışma yapmasını istedi…

Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız’ın “6 yaşında çocukla evlenme, asansörde halvet, yorgan ve battaniyenin cinsel dürtüleri harekete geçirebileceği” gibi değerlendirmeleri, tartışma konusu olmuştu. Pazartesi günü toplanan AK Parti MYK’da da bu konu gündeme gelmiş ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan toplantıda Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a bu konuda talimat vermiş.

Basında çıkan haberlere göre toplumun kafasını karıştıran, ayrıştırmaya yönelik tahrik edici bu tür yorum ve değerlendirmelerle ilgili Diyanet Din İşleri Yüksek Kurulu’nun sorumluluk ve inisiyatif alması gerektiğini belirten Erdoğan, “Din İşleri Yüksek Kurulu bununla bizzat ilgilenmeli. Toplumun bu konularda doğru bilgilendirilmesi ve bu tür ayrıştırıcı değerlendirmelere fırsat verilmemesi gerekiyor” demiş. Toplantıda, otorite olmayan farklı kişilerden gelen farklı açıklamaların; kin ve nefret temelinde toplumu tahrik ederek birbirine düşman etmesine izin verilmemesi gerektiği vurgulanmış.

Bunların hepsi iyi, güzel ve gerekli… Ama bu tür tartışmalar ortaya çıkar çıkmaz Diyanet İşleri Başkanlığı'nın olaya müdahil olması ve gerekli girişimleri yapması gerekmez miydi? Yani illa bu konuya da Cumhurbaşkanımız mı müdahil olmalıydı?

Bir de bu işin arka planına iyi bakmak lazım… Yoksa birileri 28 Şubat sürecinde olduğu gibi suları bulandırıp dini hassasiyeti olan kitleleri karalamak için mi yapıyor bütün bunları? Aramızda ajan provokatörler mi var?