Hürmeten CHP'ye Uyarı

Hürmeten CHP'ye Uyarı

Bşbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Bşbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Kurtulmuş, Kıbrıs müzakerelerine ilişkin şunları kaydetti:

"Türk toplumu garanti altına alınmadan Türkiye güvenlik ve garantiler konusunda geri adım atmayacaktır. Bu konudaki pozisyonunu değiştirmeyecektir. Haritalar ve toprak meselesi ise Türkiye'nin bu garantiler ve güvenlik konusundaki yaklaşımları çerçevesinde ele alınabilir. Burada Türkiye'nin bu tavrı, tarzı devam edecektir."

"BAKANLIKLARIN EYLEM PLANLARI HAZIR"

Bakanlıkların, 180 günlük eylem planlarını hazırladığını ifade eden Kurtulmuş, "Bakanlıklar tek tek 180 günlük eylem planını şu anda verdiler. Bu eylem planları olgunlaşacak ve sonuçta hükümetin bir eylem planı ortaya çıkacaktır." dedi.

"DİKKATLE İZLENMESİ GEREKEN BİR YÜRÜYÜŞTÜR"

Kurtulmuş, CHP'nin yürüyüşüne ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

"Gönlümüz arzu ederdi ki bu yürüyüş FETÖ'ye, demokrasi düşmanlarına, eli kanlı terör örgütlerine karşı bir yürüyüş olsaydı. Ne yazık ki zamanlaması itibariyle birtakım terör örgütlerinin sahip çıkmasına müsait zemin oluşturması dolayısıyla da dikkatle izlenmesi gereken bir yürüyüştür. CHP'nin yürüyüşü tam da 15 Temmuz arefesine gelmiştir. Zaten konsepti itibariyle İstanbul'a yaklaştıkça bazı radikal marjinal unsunları CHP bayrağının altına girerek bir takım terör örgütlerinin provoke etmesine imkan sağlamasınlar. Aynı şekilde FETÖ'nün de bir senedir üretmeye çalıştığı darbe sever, FETÖ'cü görüşler zemin bulmasın. Bu nedenle CHP yöneticilerinden dikkatli bir şekilde davranmalarını, uyanık olmalarını istirham ediyoruz"

"KATAR'DAKİ ASKERİ VARLIĞIMIZ DEVAM EDECEK"

Türkiye'nin Katar'daki üssünün sadece Katar'ın güvenliğiyle ilgili değil, bölgenin güvenliğiyle ilgili bir mesele olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bölgesel güvenliğin bir parçası olarak Türkiye'nin Katar'da üssü vardır. Türkiye'nin oradaki askeri varlığı da devam edecektir. Dolayısıyla, Türkiye'nin askeri varlığını, Suudi Arabistan-Katar arasındaki siyasi krizle ilişkilendirmek, son derece yanlış sonuçlar doğurur. Eğer bu kriz derinleştirilirse, bu krizin faturası da sadece bir tek ülkeye olmaz, bütün bölge ülkelerine olur. Bölgeyle ilgilenen bütün ülkelerin de derinleşen bir krizden şu ya da bu şekilde etkilendiği durum söz konusu olur. Üssü, Katar krizinin içinde bir konu olarak görmek yanlıştır. Türkiye'nin Katar'daki üssü başka bir konu, Katar-Suudi Arabistan arasındaki tartışma ve gerilim başka bir konudur."