Hulusi Akar'ın Yaveri İhaneti İtiraf Etti

Hulusi Akar'ın Yaveri İhaneti İtiraf Etti

FETÖ'cü askerlerin kalkıştığı darbe girişiminin ardından tutuklanan, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın yaveri Levent Türkkan, ihaneti itiraf etti

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın yaveri ve darbe soruşturması kapsamında tutuklanan Piyade Yarbay Levent Türkkan, savcılık soruşturmasını çarpıcı itiraflarda bulundu.
Askeri liseye FETÖ'nün yardımıyla girdiğini söyleyen Türkkan, Genelkurmay Eski Başkanı Necdet Özel'i dinlediklerini ve paralel yapıya rapor ettiklerini belirtti. Darbecilerin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'a, "Kenan Evren ol" dediğini ancak Akar'ın kabul etmeyip, "Yanlış yapıyorsunuz" dediğini anlatan Türkkan, "Akar'ın kabul edeceğini düşünüyorlardı" dedi.
Paralel Yapı üyesi olduğunu belirten Türkkan, birçok paşayı dinlediklerini ve örgüte bildirdiklerini söyledi. Hürriyet'in haberine göre, Akar'ın yaverinin itirafları şöyle:
FETÖ üyesi olduğunu itiraf etti
Paralel Yapı üyesiyim. Fetullah Gülen cemaatindenim. 1989'da Işıklar Askeri Lisesi sınavlarına girdim. Sınavdan önceki gece soruları getirip verdiler. Ve liseyi kazandım. Genelkurmay'da emir subaylığı görevine getirildikten sonra cemaat adına verilen görevleri yerine getirmeye başladım.
Necdet Özel'i dinledim
Necdet Özel Paşa'yı (Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel) dinleme cihazıyla sürekli dinliyorduk. Cihazı Türk Telekom'da çalışan 'Abi' verdi. Haftada bir cihazları götürüp 'Abi'ye veriyordum. Necdet Özel Paşa, Hulusi Akar Paşa ve Yaşar Güler Paşa döneminde dinleme yapıldı. Ben darbeyi 14 Temmuz 2016 Perşembe günü saat 10.00 sıralarında öğrendim.
2011-2015 yılları arasında Necdet Özel'in emir subay yardımcısı olarak çalışan yaver, daha sonra emir Subayı olmuş. Anlattıkları şoke edici: "Genelkurmay Başkanı Necdet Özel Paşa'yı dinleme cihazıyla sürekli dinliyordum. İki boğum parmak ucu kadar 'radyo' diye tabir edilen dinleme cihazını her gün paşanın odasına herhangi bir yere koyup akşam da çıkarken alıyordum. Kendi hafızası vardı. Pili bir gün dayanıyordu. Haftada bir dolan cihazı cemaat abime götürüp veriyordum, boş olanları alıyordum. Arada sırada Genelkurmay Başkanı'nın odasına dinleme cihazı araması yapılıyordu. Doğal olarak ben bu aramaların ne zaman yapılacağını önceden bildiğim için cihazı koymuyordum.
"Kenan Evren olacak mısın, olmayacak mısın?"
15 Temmuz öğleden sonra Tümgeneral Mehmet Dişli'nin odasına gittim. O da cemaatçidir. Bize 'Genelkurmay Başkanı'na sen Kenan Evren olacak mısın olmayacak mısın diye soracağım' şeklinde beyanda bulundu. Dişli, Akar Paşa'nın teklifi kabul edeceğini düşünüyordu. Ancak Akar teklifi kabul etmedi. Kuvvet Komutanları da ikna edilemedi.
Mehmet Dişli 'girin' dedi
15 Temmuz Cuma günü saat 20.00-21.00 arasında Genelkurmay Başkanı makamındaydı. Akar en son MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la görüştü. Fidan makamdan ayrıldıktan sonra Özel Kuvvetler'den 20 civarında tam teçhizatlı asker Karargâh'a girdi. Dişli de oradaydı. 5 dakika sonra Dişli çıktı bize 'girin' dedi.
Akar "Yanlış yapıyorsunuz" diyordu
İçeri girdiğimizde Akar Paşa bize 'Yanlış yapıyorsunuz' dedi. Özel Kuvvetler onu götürdü. Sürekli bize 'Yanlış yapıyorsunuz' diyordu.
Akar'ın eşine haber ver
Ben orada kaldım. Dişli Paşa beni telefonla arayarak, komutanının eşini aramam konusunda isteği olduğunu söyledi. Ben de hanımefendiyi askeri hattan aradım. Hanımefendi konuşurken gözyaşlarına boğuldu. Meclis'in bombalandığını, sivil halkın öldürüldüğünü TV'den öğrendiğimde pişman olmaya başladım. Yapılanlar katliam gibiydi."