ÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanlığı, 2017-2018 eğitim öğretim yılı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Mesajda; karma eğitim, müfredat, ders kitaplarının içeriği, anadilde eğitim, öğretmen alımları gibi konularda önemli değerlendirmelerde bulunuldu.

Toplumu idare edecek olan nesiller eğitim kurumlarında yetiştiğine değinilen mesajda, "Bir toplumda eğitim kalitesi ne kadar yüksek olursa o toplumdaki gelişmişlik düzeyi de o oranda yüksek olur. Eğitim kalitesinin yükselmesi için eğitime gereken önemin verilmesi, yeteri kadar kaynak ayrılmasıyla ve ancak sağlıklı bir eğitim sistemiyle mümkündür." tespitinde bulunuldu.

Mesajda, "Eğitim politikasının sonucu olan müfredatın ders kitaplarına nasıl yansıdığı son derece önemlidir. Ders kitapları, müfredatın öğrenciyle buluşma noktasıdır. Onun için ders kitapları, eğitimin belki de en önemli ayağıdır ve içeriğine göre öğrenciyi olumlu veya olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Bu bakımdan ders kitaplarında yer alacak bilgi ve görseller büyük bir hassasiyetle hazırlanmalı; toplumun örfüne, dini ve ahlaki değerlerine uygun olmalı, hayatın hakikatleri ve tarihi gerçeklerle çelişmemelidir. Ancak bir türlü istikrar bulamayan eğitim sistemi, yeni müfredat konusunda da bir netlik kazanmış değildir. Yeni müfredat taslağında yer verilen İslami bazı kavramlar üzerinden birileri tekrar laiklik tartışmasını gündeme getirmeye, zihinleri bulandırmaya, İslam ve Müslümanlar aleyhine olumsuz bir algı oluşturmaya çalışmaktadır. Müfredat üzerinden yürütülen bu girişimleri art niyetli bulduğumuzu ifade etmek istiyoruz." diye belirtildi.

"Tesettür konusu anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır"

"Hükümet, yüzde 99’u Müslüman olan memlekette Müslüman vatandaşlarına okullarda İslami temel bilgileri vermekle yükümlüdür ve hiç kimsenin buna karşı çıkma hakkı yoktur." ifadesine dikkat çekilen mesajda, şu görüşlere yer verildi:

"Karma eğitim sorunu henüz devam etmektedir. Toplumun inancına, ahlakına ve örfüne uymayan karma eğitim zorunlu olmaktan çıkarılmalı, erkek ve kız öğrencilerin ayrı okullarda okumalarına imkân verilmelidir. Tesettür konusu anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Her öğrencinin, tesettürü ile istediği okulda okuyabileceği şekilde yasal düzenleme yapılmalıdır.  Sınav sistemi, mağduriyete mahal vermeyecek şekilde istikrarlı bir hale getirilmelidir.   Herkesin kendi anadiliyle eğitim alabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Dini ve ahlaki değerlere ters düşen konular, bütün ders kitaplarından ayıklanmalıdır.  Öğretmen alımlarında, mülakat adı altında yapılan adaletsizliklere son verilmelidir.  Öğretmen atamaları ve dağılımında bölgeler arasında yaşanan dengesizlikler giderilmeli, öğretmen açıkları kapatılmalı, ekonomik şartları iyileştirilmelidir.  Taşımalı sistemde yaşanan problemler giderilmelidir. Okulların kapısına kadar dayanan uyuşturucu çetelerine karşı önlemler alınmalıdır."