"Hocaya sadakat" terörü


Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı'nın verdiği iftar davetini bastılar; "Hocaya sadakat şerefimizdir", "Numan istifa!", "Hainler gidecek!" diye bağırıp çağırarak ortalığı karıştırdılar; oruçlarını açmaya hazırlanan Müslüman kardeşlerini taciz ederek en olmadık zamanda, en olmadık yerde kavga çıkardılar...

Arabaları tekmelediler, masaları-sandalyeleri devirdiler, Numan Kurtulmuş'a saldırı teşebbüsünde bulundular, kendilerini engellemeye çalışan partililere tekme-tokat giriştiler ve bu arada Pakistan Büyükelçisi'ne tuzluk fırlatmayı da ihmal etmediler!...

Mübarek Ramazan ayının ruhunu hiçe sayan, Kur'an okunurken bile rahat durmayıp slogan atan, "Hocaya sadakat"i Kur'an'a saygının önüne geçiren, çıkardıkları çıngarla Kur'an tilavetini yarıda kestiren (ve bir de utanmadan "şerefimiz" deyip duran) o gençler gerçekten SİZİN gençleriniz mi, Erbakan Hocam?

"Hocaya sadakat" gerçekten böyle bir şey midir?

Sizin gösterdiğiniz yoldan gitmek bu mudur gerçekten?

Değilse, yoldan çıkan o gençlere hadlerini bildirmeniz ve onları yoldan çıkaran tahrik edici söylemlerden vazgeçip tansiyonu düşürecek adımlar atmanız gerekir.

Bunu yapmazsanız, size sadakat adına gerçekleştirilen o fevkalade çirkin eylemi sahiplendiğiniz zannedilir.

Dahası, bundan sonra meydana gelebilecek olan çok daha vahim hadiselerin sorumluluğu da size yüklenir.

Bu işin şakası yok, Erbakan Hocam.

Ortalıkta, kendini dava adamı zanneden bir sürü meczup dolaşıyor.

Meczupların kifayet etmediği yerde bir provokatör muhakkak bulunur, yeter ki uygun ortam olsun.

O ortam işte bu ortam.

Allah aşkına dağıtın bu ortamı!

O iftar sabotajcılarını yerin dibine batırarak başlayın dağıtmaya.

Özel kalem müdürünüz, 'üzüntü verici ve hiçbir zaman tasvibi mümkün olmayan bu kabil olaylarla Necmettin Erbakan'ın uzaktan yakından herhangi bir ilgisi yoktur" diye yazılı açıklama yapmış; ama böyle bir açıklamayla geçiştirebileceğiniz basit bir hadise değil bu.

Numan Kurtulmuş, Kongre'de sizin de genel başkan adayınızdı; dolayısıyla Kongre sürecinde 'Numan Kurtulmuş bu davanın bayraktarlığını yapmaya ehildir' diyenlerin önde gelenlerinden biri de sizdiniz; fakat, sırf Genel İdare Kurulu'yla ilgili bir ihtilaf yüzünden, Numan Bey'i bir anda hain ilan ettiniz; ona demediğinizi bırakmadınız; 'kaleyi düşmana teslim etmek'ten, 'davaya sadakatsizlik'ten, 'sütü bozukluk'tan dem vuracak kadar ileri gittiniz; değil mi?

O kadarcık bir mesele yüzünden Numan Bey'e böyle korkunç bir tepki gösterebiliyorsanız, Ramazan-ı Şerif'e ve Kur'an-ı Kerim'e saygısızlık edecek kadar gözü dönmüş olan o çeteye göstereceğiniz tepki yeri-göğü inletmeli.

Bekliyoruz, Erbakan Hocam.

yenişafak

Bu yazı toplam 2119 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar