Hayrettin Karaman: Laiklik İslam'la Bağdaşmaz

Hayrettin Karaman: Laiklik İslam'la Bağdaşmaz

Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman, uzun zamandır gündemde olan 'Laiklik' konusunu değerlendirdi

Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman, uzun zamandır gündemde olan 'Laiklik' konusunu değerlendirdi. 'Demokrasinin İslâmîsi olur, ama laikliğin İslam'a uyarlanması mümkün değildir.' diyen Karaman, laikliği İslam ile bağdaştırmaya çalışanların hem laikliği hem de İslam'ı bozarak yaptıklarını, bunun teoride ve pratikte geçerliği olmayacağını ifade etti.

İşte Karaman'ın yazısından ilgili bölüm:

Demokrasilerde birincisi için imkan vardır, olmalıdır ve bundan kavga da çıkmaz, çıkmamalıdır. Ama ikincisi böyle değildir; halkının da pek çoğu ile birlikte seküler demokrasiyi benimsemiş olan bir ülkede gerçekleri ve şartları kaale almadan ikide bir de “laikliği kaldırmaktan, şeriat düzenine geçmekten” söz etmek, “Kur'an'a dayalı bir anayasa metni hazırlayarak bunun kabulünü ilgili mercilerden talep etmek” en yumuşak bir ifade ile söyleyeyim “akıl kârı değildir”. Biz bu filmi daha önce de izledik, sonu hüsran oldu, kazanımların kaybı oldu, bir daha toparlanabilmek için yılları vermek gerekti ve gerekiyor.

'ŞERİAT DÜZENİ İSTEYENLER ÖNCE KENDİLERİNDEN BAŞLAMALI'

Şeriat düzeni isteyenlerin bu düzeni uygulamaya kendilerinden başlamaları gerekiyor. Önce Müslümanım diyenler gerçek manada ve bütünüyle Müslüman olacaklar, olmak için ellerinden geleni yapacaklar. İşleri, davranışları, işlemleri, hayatları –şartların elverdiği kadar- tamamen İslâmî olacak. “İslâmî olanı” olmayandan ayırmak için herkes müctehid kesilip hüküm vermeyecek, âlim ve âmil insanlardan oluşan heyetler bulunacak ve bu heyetlerden çıkan bilgiler, fetvalar, rehberlikler Müslümanların yoluna ışık tutacak. Bir ülkede bu nitelikleri taşıyan Müslümanların sayısı yeterli noktaya gelince sıra şeriat istemeyenleri, İslam'ı doğru anlatarak ikna etmeye gelecek. Diyelim ki, yeterli sayıda insanı ikna etmek mümkün olmadı “şiddete, baskıya, silaha sarılarak”, bunun kaçınılmaz sonucu olacak iç savaş ve çatışma çıkararak amacı gerçekleştirme yolunu seçmek de yol değildir. Bırakın bugünün Türkiye'sini ve dünyasını, asırlarca öncesinde bile İslam alimleri (fukaha), İslam'dan sapan yönetimi yola getirmek isyansız ve silahsız olmuyorsa “iç savaş, kargaşa, düzenin bozulması, daha büyük zararlara uğranılması” manasındaki “fitne”ye sebep olmamak için sabredip beklemek gerektiğini söylemişlerdir.

NE OLMUŞTU?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, laiklik ilkesinin yeni anayasada yer almaması gerektiğini söylemesi gündeme oturmuş, tartışmalara yol açmıştı.

'MECLİS BAŞKANI'NIN AMACI...'

Meclis Başkanı'nın konuşmasının ardından yaptığı yazılı açıklamaya değinen Karaman, 'Sayın başkanın maksadı laiklikle İslam'ı bağdaştırmak değil, herkes ve her kesim için en geniş ölçüde din ve düşünce hürriyetini sağlamaktır.' dedi.