Haşim Kılıç seçim barajına ne diyor?

Haşim Kılıç seçim barajına ne diyor?

Yüzde 10 barajı Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilir mi, ya da bunun hak ihlali olduğu yolunda bir karar çıkar mı?

Hürriyet'ten Taha Akyol, bu sorunun cevabını öğrenmek için Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'la görüştü. Bu görüşmeyi bugünkü köşesine taşıyan Akyol, birkaç gündür Türkiye'nin gündemini belirleyen olaya Haşim Kılıç'ın nasıl baktığını okuyucusuna aktardı. 

Haşim Kılıç, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklama şöyle: 

"....

"Bu konuda bireysel başvuruda bulunan partiler, bizden yüzde 10 barajının hak ihlali olduğunu tespit etmemizi ve iptal kararı vermemizi istiyorlar. Tabii şu aşamada esasa dair bir şey söyleyemem. Öncelikle halledilmesi gereken önemli usul sorunları var çünkü."
Çünkü hukukta "usul esastan önce gelir" diye temel bir kural vardır.

ÖNCE USUL SORUNLARI

Kılıç'ın sözlerindeki "önemli usul sorunları" deyiminin altını çizmek gerekir. Bunları şöyle anlattı:

"Raportörün raporunda bunlar ayrıntılı olarak anlatılmış. Öylesine önemli usuli sorunlar ki, bunlar hakkında bireysel başvurulara bakan bölüm değil, AYM Genel Kurulu'nun karar vermesi gerekecek. Önce bu usul sorunları hakkında bir karar vereceğiz."

Bu usul sorunları kavramını basitçe şöyle anlatabilirim: Hak ihlali sayılan bir işlemin yapılmasından itibaren ancak 30 gün içinde AYM'ye bireysel başvuru yapılabilir. Bir ceza davasında tutuklama yıllarca sürmüşse bile son tahliye talebini reddeden mahkemenin kararına karşı 30 gün içinde AYM'ye başvuru yapılıyor mesela.

Otuz yıldır uygulanan yüzde 10 barajı konusunda, herhangi bir merciin böyle bir ara kararı var mı? Yoksa otuz günlük süre çoktan geçmiş mi?... Olası bir kararın "muhatabı" hangi mercidir?... Böyle çeşitli usul sorunları.

DAHA KABUL EDİLMEDİ

Başkan Kılıç şöyle devam etti:

"Bunlar ayrıntılı olarak müzakere etmemiz gereken sorunlardır. Usul konusunda bir 'kabul edilebilirlik' müzakeresi yapacağız. AYM'nin bu konuda vereceği karara göre, ya esasa geçeceğiz veya usuli engellerden dolayı reddedeceğiz. Daha bu müzakereyi yapmadık. Usul açısından dava 'kabul edilebilir' mi, değil mi? Bu bile belli değilken davanın sonucu hakkında hiçbir şey söylenemez."

Mahkeme 30 günlük sürenin geçmediğine dair gerekçeler bulur da "kabul edilebilirlik" kararı verirse, işte o zaman yüzde 10 barajı insan hakları ihlali midir, değil midir diye bakacak. 

Demek ki, AYM'nin daha esasa girmeden, davayı usul şartları bakımından reddetmesi ihtimali pekâlâ var. Bu aşamayı geçerse ancak ondan sonra esas incelemesine girecek.
Kılıç, bu "usul incelemesi"nin 2-3 hafta sonra başlayabileceğini de söyledi.