Hariciler ve IŞİD

Hariciler ve IŞİD

İslam tarihinde bağnazlığı ve bir o kadar da dar kafalılığı ile nam salmış bir topluluk zuhur etti: Hariciler... 

Yenişaafak /Rasim Özdenören

İslam tarihinde bağnazlığı ve bir o kadar da dar kafalılığı ile nam salmış bir topluluk zuhur etti: Hariciler... Adamların zühdünden, takvasından kuşku duyulmuyor; fakat öylesine dar kafalılar ki, salt takvalarından dolayı baş koparmaktan, Hz. Ali gibi İslam tarihinin en önde gelen şahsiyetini küfürle itham etme sapıklığında bulunmaktan bile geri durmuyorlar.

 

Muhammed Ebu Zehra, onları şöyle anlatıyor:

 

Haricilerin çoğunda güya İslam'a hulûsla hizmet etme düşüncesi hâkimdi. Fakat bunda yanlış, ters bir istikamet tuttular. Rivayet olunduğuna göre, Hz. Ali onlarla münakaşa yapmak üzere İbn-i Abbas'ı gönderdi. İbn-i Abbas yanlarına gelince izaz ve ikramla karşıladılar. İbn-i Abbas, karşısında öyle adamlar gördü ki, uzun müddet secde ede ede alınları dağlanmış gibi yara olmuş, elleri, yerlere çöken deve dizleri gibi kalınlaşmış. Sırtlarında yıkana yıkana eskimiş gömlekler var.

 

Bunların akidelerinde ihlâs üzere olduklarında kuşku yok. Fakat dinî anlayışları yanlış. Dalalete sapmışlar, dinin özünü anlamıyorlar. Kendilerine muhalif olan her Müslümanın kanını helal sayıyorlar. Şu olay ilginçtir: Hariciler bir defasında bir Müslüman ile bir Hıristiyan'a tesadüf etmişler, Müslüman'ı öldürmüşler, Hıristiyan'a peygamberine olan ahdini muhafaza etmesini tavsiyede bulunmuşlar. Abdullah b. Habbab'a rastladılar, boynunda Mushaf-ı şerif asılı, yanında da gebe olan karısı var. Bu insafsızlar Abdullah'ı yakalayıp:

 

? Şu boynunda asılı olan kitap bize seni öldürmemizi emrediyor, dediler ve ona:

 

? Ebu Bekir ve Ömer hakkında ne dersin? Diye sordular. O da onları hayırla yâd etti.

 

? Hakem tayin etme hadisesinden önce Hz. Ali hakkında ve keza Hz. Osman'ın altı senesi hakkında ne dersin? Dediler.

 

O da yine hayırla yâd ederek cevap verdi.

 

? Hakem meselesi hakkında ne dersin? Diye sordular. O da şu cevabı verdi:

 

? Benim diyeceğim şudur: Hz. Ali Allah'ın kitabını sizden çok daha iyi bilir. Dinini sizden daha iyi korur, sizden çok daha basiret sahibidir.

 

? Sen hidayete tabi olmuyorsun, adamlara isimlerine bakarak tabi oluyorsun, dediler ve onu dere kenarına çekip hayvan boğazlar gibi kestiler. Orada bulunan bir Hıristiyan'dan hurma satın almak istediler, o da:

 

? Hurma parasız sizin olsun, dedi.

 

? Parasız asla kabul etmeyiz, dediler.

 

Hıristiyan bu adamların yaptıklarına şaşarak:

 

? Ne acayip kimseler, dedi, Abdullah bin Habbab gibi bir zatı öldürdüler, bizden parasız hurma kabul etmezler... (Muhammed Ebu Zehra, Ebu Hanife, çev: Osman Keskioğlu, Üçdal Neşriyat, s.205 vd. tarihsiz, İstanbul).

 

IŞİD'in ika ettiği hunharca cinayetleri gördükçe modern zamanların bu yobazları bana geçmiş zamanın Haricilerini çağrıştırıyor. Dahası eski Hariciler bunların yanında sanki zemzemle yıkanmış gibi duruyor.

 

*

 

Not: Bu yazıyı kaleme aldıktan sonra Hüda Par'ın IŞİD'i Haricilere benzettiğine ilişkin bir haber okudum. Bu yazının adı geçen Parti ve onun görüşleri ile herhangi bir irtibatı söz konusu değildir.