Hantal Yargının Eseri

Hantal Yargının Eseri

Malatya'da 2007 yılında 3 misyonerin hunharca öldürüldüğü Zirve Yayınevi cinayetinin katil zanlıları, mahkeme davayı 7 yılda bitiremeyince serbest kaldı. 3 kişiyi boğazlarını keserek öldürenlerin tahliyesi vicdanları yaraladı

Özel yetkili mahkemeleri yürürlükten kaldıran kanun kapsamında bu mahkemelerin baktığı dosyalara ilişkin tutukluluk süresinin 5 yıla indirilmesiyle Malatya'da 3 Hristiyan misyoneri öldüren 5 katil zanlısı da tahliye edildi. Hıristiyanların katillerinin de tahliye edilmesi tepkilere neden oldu. Katil zanlılarının tahliye edilmesi Zirve davasında yaşananları da tekrar gündeme getirdi. 18 Nisan 2007'deki cinayetle ilgili görülen davada büyük oranda jandarma istihbaratın sorumluluğu üzerinde durulmuştu.

SONRA ERGENEKON ADIMI GELDİ

Ancak, katil zanlılarının cinayet öncesinde atış taliminden dönerken polis tarafından yakalandığı, ardından da serbest bırakıldığı ortaya çıkmasına rağmen dönemin emniyet yetkilileri soruşturmaya dahil edilmedi. 2011 yılında Zirve davasında karar aşamasına gelinmişken İstanbul'da Zekeriya Öz'ün Ergenekon kapsamında başlattığı yeni bir soruşturma, dosyanın ilerleyişini yavaşlattı. Öz, Zirve cinayetinin bir Ergenekon eylemi olduğunu ve yargılamayı da İstanbul özel yetkili mahkemelerinin yapması gerektiğini düşünüyordu.

SÜREÇ BİRDEN YAVAŞLADI

Yargının üzerine binen ağır iş yükü ve hantal yapısı Zirve yargılamasının da yıllara yayılmasına neden oldu. Hem soruşturma hem de yargılama aşaması yıllarca sürdü. Yargının yavaşlığı ve davanın Ergenekon'la birleştirilme çabaları davanın bitmesinin önüne geçti. Sanıklar hakkında hiçbir hüküm açıklanmadı ve sanıklar hâlâ 'tutuklu' olarak kalmaya devam etti. Böylece Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde çalışan 3 Hıristiyan'ı boğazlarını keserek öldürenler de yeni kanundan faydalanarak tahliye edildi.

ÇÜRÜMÜŞLÜK ORTADA

Hukukçu Şadi Çarsancaklı, ortada yargı açısından kaotik bir durum olduğunu belirtti. Anayasa Mahkemesi'nin yeni kanun için 1 yıl süre verdiğini hatırlatan Çarsancaklı, 'Eninde sonunda böyle bir kanun çıkıp tutukluluk süresi kısalacaktı. Bu biliniyordu. Mahkemelerin bunu gözetip yargılamayı bitirmeye çalışması gerekiyordu' dedi. Son günlerde tahliye edilen kimi isimlerin vicdanları kanattığını söyleyen Çarsancaklı, 'Önümüzdeki olay yargının döküntü halini, içten içe çürüdüğünü ortaya çıkardı. Mahkemeler, işlerini ciddi yapıp 5 yıl gibi makul bir sürede yargılamayı bitirebilirdi. Umarım son gelişmeler yargının derlenip toparlanması için vesile olur' diye konuştu.

Tahliye vicdanları yaraladı

Zirve Yayınevi'nde vahşi bir katliam yapan katil zanlılarının yeni yasadan faydalanarak tahliye edilme-lerinin kamuoyu vicdanını yaraladığını belirten MAZLUM-DER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Malatya'daki davanın tek örnek olmadığını söyledi. Hrant Dink suikastında parmağı bulunduğu ileri sürülen Erhan Tuncel ile Danıştay'a silahlı saldırıda bulunan Alparslan Arslan'ın da yasadan faydalanarak tahliye edildiğini hatırlatan Ünsal, 'Buradaki en büyük problem yargının ağır çalışmış olması. Yargılama daha hızlı bir şekilde yapılabilirdi. Meclis de bu yasayı yaparken 'cinayet' gibi unsurları tahliyelerde istisna tutabilirdi. Katiller yasadaki boşluktan faydalandı' diye konuştu.