Gülen'den hükümete sert sözler

Gülen'den hükümete sert sözler

Fethullah Gülen, yayınlanan son sohbetinde iktidarı "harami" olarak niteledi ve "Şamatalarınız haramiliğinizi örtemeyecek" dedi.

İktidara yönelik eleştirilerini sürdüren Fethullah Gülen, bu kez de "harami" dedi. İktidarı gürültü çıkararak yolsuzlukların üzerini örtmeye çalışmakla suçlayan Gülen, 'Bank Asya için de konuştu.

Gülen, "Dört bir yandan problemler sarmalı içinde, ne yaptığını, ne yapacağını bilemez hale gelmiş bir devletçik.. çik.. hani ‘gemicik’ vardı ya.. bir devletçik!.. İnsanlar her yerde böyle cik’e cık’a bağlanınca koskocaman bir devleti de …cik’leştiriyorlar" dedi.

SEN KENDİNİ ANLATMAYI BIRAK!..

Fethullah Gülen'in “421. Nağme: Şamatalarınız Haramîliğinizi Örtemeyecek!..” isimli yeni sohbeti herkul.org sitesinde yayınlandı. Sohbetinde Allah Rasûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz’in, “Allahım beni kendi gözümde küçük, insanlar nazarında ise (yüklediğin misyona uygun olarak) büyük göster!” şeklindeki duasının nasıl anlaşılması ve hangi niyetle tekrar edilmesi gerektiğini açıklayan Gülen, mü’minliğin sözde kalmayıp insanın hal, tavır ve davranışlarına kendi boyasını çalması lazım geldiğini ve bu konudaki eksiklerimizin İslam dünyasına çok pahalıya mal olduğunu dile getirdi. Gülen ayrıca “Sen kendini anlatmayı bırak, davranışlarının seni anlatmasına bak!” cümlesi üzerinde de durdu. Gülen$in sohbetinden satır başları şöyle:

BANK ASYA VE KİMSE YOK MU İÇİN ŞAMATA EDİYORLAR

Şamata aslında birilerinin felaketli haline mum yakma, bağırıp çağırma demektir; “Falan battı, bitti gitti!” demek, mesela, “Bank Asya battı gitti!” falan demek gibi.. “Kimse Yok mu battı gitti!” İşte bunlar şamatadır Arap dilinde. Hadis-i şeriflerde de “düşmanların şamatası” manasına kullanılmaktadır, Türkçemize de aynen geçmiştir. Olmayacak şeylerde şamata koparırsın, kulakları yağır edersin, hafizanallah. Bunlar bir neviyle şirretliğin, bağışlayın, insan ruhundaki ve düşünce dünyasındaki densizliğin dışa vurması demektir.

O ZAMAN KEŞKE DİYECEKSİNİZ!..

Ziya Paşa “Erbâb-ı kemâli çekemez nâkıs olanlar / Rencide olur dide-i huffaş ziyadan.” der. Başka bir yerde de şöyle söyler:“En ummadığın keşfeder esrar-ı derunun / Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?” Âlem anlamıyor mu zannediyorsun sen; herkes anlıyor bunu. Şamatayla hangi şirretliği kapamak istediğini herkes anlıyor. Silinmez o zihinlerden.. nöronlara öyle bir yerleşti ki elli sene geçse üzerinden, tarih onu öyle yazacak.. öyle tescil edilecek.. o siciller bir gün önünüze çıkacak.. burada çıkmanın ötesinde, öbür tarafta kitabınızı sol taraftan alıp o kitabınızı (amel defterinizi) göreceksiniz ve işte o zaman “keşke” diyeceksiniz.

ALLAH GÖZLERİNDEKİ PERDEYİ SIYIRSIN

Allah, başını almış öyle bir duruma doğru gidenlerin, isyan deryasına yelken açmış kenara çıkmaya fırsat bulamayanların gözlerindeki perdeyi sıyırsın!..

'AK SARAY' İÇİN DOLMABAHÇE GÖNDERMESİ

Sohbetin sonuna doğru Gülen, ecdadımızın, Topkapı’nın sadeliğini bırakıp, Dolmabahçe’nin büyüleyen, uyutan ve felç eden havası içine girdikleri zaman millet olarak içten içe çürüdüğümüzü belirtti ve şöyle dedi:

GEMİCİK GİBİ DEVLETÇİK YAPTILAR!

“Dört bir yandan problemler sarmalı içinde, ne yaptığını, ne yapacağını bilemez hale gelmiş bir devletçik.. çik.. hani ‘gemicik’ vardı ya.. bir devletçik!.. İnsanlar her yerde böyle cik’e cık’a bağlanınca koskocaman bir devleti de …cik’leştiriyorlar fiilleriyle, tavırlarıyla, davranışlarıyla. Allah gözlerindeki perdeyi kaldırsın, basiretlerini açsın.”