ethullah Gülen'in, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın (GYV) düzenlediği iftar yemeğine gönderdiği mesaj, yaygın olarak Gülen'in Hükümet'le Cemaat arasındaki kavgaya bir son vermek istediği biçiminde yorumlandı.

Gülen'in iki hafta kadar önce düzenlediği bir sohbette sarf ettiği, fakat kamuoyuna pek yansımayan sözleri ise iftar mesajının bu yönde yorumlanmasına karine teşkil edebilecek vurgular taşıyordu.

Bozulan köprüler büsbütün yıkılmadan...

Fethullah Gülen, GYV'nin 30 Haziran'da düzenlediği iftar yemeğine gönderdiği mesajda, son aylardaki suskunluğunu "bozulan köprüler"in yeniden oluşturulacağına olan inancına bağlamış, şöyle demişti:

"Gürül gürül konuşmak icap eden anlarda bile sadece yutkunmakla iktifa edişim bozulan köprülerin bütün bütün yıkılmasının önünün alınabileceğine ve yeniden mürüvvet ufkuna ulaşılabileceğine olan inancımdır."

Gülen'e göre, gün gelecek eski selamlaşmalar yeniden başlayacak, eski muhabbet nağmeleri yeniden işitilir olacaktı:

"Bir zamanlar çokça gördüğümüz o nazlı nazlı bir araya gelişlerin ve o yürekten birbirini selâmlayışların canlanıp devam edeceğine inanıyorum. Yeniden her yörede o heyecanlı muhabbet nağmelerinin ve birbirinin meziyetini mırıldanan dillerin duyulacağını; o mütekabil hürmet ve muhabbet teâtîlerinin artarak içtimaî atmosferi bütünüyle saracağını ümit ediyorum."

Gülen'in 'Cennet' dilediği isimler...

İftar mesajından 10 gün önce, 21 Haziran'da Zaman gazetesi yazarı Ahmet Kurucan'ın Gülen'e atfen aktardığı sözler ise belki iftar mesajından bile net bir "barış" çağrısı sayılabilecek içeriğe sahipti. Yazılarının önemli bir bölümü, sohbetlerine katıldığı Gülen'in sözlerinden oluşan Kurucan, bu defa da şöyle yazmıştı:

"Allah'ım! Bizleri ve onları ıslah eyle' duasını şu son 3-4 aydır defalarca duymuştum Hocaefendi'den ama dün isim isim zikrederek 'Cennetine koy Allah'ım' diye dua ettiğini de duyunca: 'İşte peygamber sadrının, sinesinin, gönlünün genişliği ve onun bir tezahürü' dedim ve için için ağlamaya durdum."

Kurucan, yazısının son cümlesinde, Gülen'in Cennet dilediği isimleri, herkesin aklına aynı isimleri getirecek biçimde şöyle tanımlıyordu:

"Kim mi o isimler? Tasrihe gerek var mı? Tahmin ettiniz. Evet, doğru. İşte onlar."

İki eski Zaman yazarının yorumları

İki eski Zaman gazetesi yazarı, Ahmet Taşgetiren ve Fehmi Koru, Gülen'in "barış" mesajlarının Cemaat'in kanaat önderleriyle medya organlarında düşük profilli bir ilgiyle karşılandığı kanaatinde...

Taşgetiren, Gülen'in bir bir saydığı isimlerin "Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül vs." olduğuna dair herhangi bir şüpheye mahal olmadığını belirttikten sonra şöyle diyor:

"Hayretim şu ki, Kurucan'ın Hoca'ya izafe ettiği bu 'Dua'nın pek yankısı olmadı. Ne Camia çevresinde ne de dışarıda. Sanki hiç kimse duymamış gibi oldu. Oysa, eğer Sayın Gülen, böyle bir duygu - akıl atmosferini yaşıyorsa, bunun, öncekilerden çok farklı olduğu muhakkak. Bunun Ahmet Kurucan'ın yazısına yansımış olması da, Camia'ya verilmiş ciddi bir mesaj niteliği taşıyor olabilir."

Fehmi Koru'ya göre benzer bir ilgisizlik Gülen'in iftar mesajı vesilesiyle yaşandı. Koru, Zaman gazetesinin Gülen'in sözlerini aktarırken onun "barış" cümlelerini kullanmadığını, keza GYV'nin internet sitesinde de mesaja yer verilmediğini hatırlattı ve mevcut durumu yazısının son cümlesinde şöyle speküle etti: "Yoksa Pensilvanya 'barışmak' istiyor da, İstanbul mu karşı çıkıyor?"

Koru'nun bu iddiasına GYV internet sitesi üzerinden yanıt verdi ve; "Fehmi Koru'nun iddia ettiğinin aksine, Hocaefendi'nin mesajı web sitemizde yayınlanmıştır" denildi. Mesajın okunduğu gün Cemaat'e yakın televizyonlarda, ertesi gün de GYV'nin web sitesinde yayınlandığı belirtildi.

"Can alıcı soru"

Al Jazeera, Gülen Cemaati'nin içinde bulunan ancak son dönemde Cemaat'in genel tavrına tezat açıklamalarda bulunan Hüseyin Gülerce'ye bu son açıklamaları sordu. Gülerce'ye, Fethullah Gülen'in hükümet ile barışma girişiminde olduğu fakat, Türkiye'deki cemaat mensuplarınca bunun engellendiği yönündeki yorumlar sorulduğunda; bunun can alıcı bir soru olduğunu ancak yine de bu soruya yanıt vermek istemediğini söyledi.

Al Jazeera'nin görüştüğü Cemaat'e yakın bir diğer gazeteci olan Erkam Tufan Aytav ise bu açıklamaların bir barışma girişimi olmadığı görüşünde.

Kaynak: Al Jazeera