Gülay Göktürk: Paralelle uzlaşılmaz hesaplaşılır

Gülay Göktürk: Paralelle uzlaşılmaz hesaplaşılır

Cemaat'in gazetesi Bugün'ün köşe yazarı Gülay Göktürk, Sabah gazetesinden İsa Tatlıcan'a verdiği röportajda Cemaat'e yüklendi.

Cemaat ile AK Parti arasındaki kavganın nasıl sonuçlanacağına ve uzlaşı olup olmayacağına dair bir soru üzerine Gülay Göktürk, "İktidarın tepesi ile bu yapının tepesinin bir yerlerde uzlaşması halka karşı işlenmiş bir suçtur." dedi.

PARALEL YAPI İLE UZLAŞILMAZ, HESAPLAŞILIR

Göktürk'ün açıklamalarından ilgili bölüm şöyle:

"Gülen hareketi-AK Parti arasındaki çatışma 30 Mart seçimlerinden sonra da hız kesmeden devam ediyor. Bu kavga nasıl sonuçlanır?

Uzlaşırlar mı, kavga biter mi, barış olur mu beklentisini son derece yanlış buluyorum. İddia nedir; devlet içinde devletin hiyerarşisinden bağımsız otonom bir yapının var olduğudur. En stratejik kurumlarda yoğunlaşmış, belirsiz, tanımadığımız ve gizli bir yapı kendi çıkarları ve hesapları doğrultusunda çalışıyor. Böyle bir yapının varlığından bahsediyorsak iktidarın tepesi ile bu yapının tepesinin bir yerlerde uzlaşması halka karşı işlenmiş bir suçtur. Bu yapıya biz neden karşıyız. Halk açısından bir tehdit oluşturduğu için. Erdoğan yarın kalkıp "arkadaşlar tamam biz aramızda anlaştık" dese halkın itiraz etmesi lazım. Dolayısıyla paralel yapı ile uzlaşma, anlaşma mümkün değil.

ARTIK SOMUT DELİLLERLE DAVA AÇILMASI GEREKİR

-Paralel yapı ile mücadelede hukuki adımların atılması konusunda yargıda bir direnç olduğu iddia ediliyor. Bu konuda sizin gözlemleriniz nelerdir?

Bu yapının varlığını Balyoz ve Ergenekon davalarında gördük. Adana'daki MİT operasyonunda gördük. Yasadışı dinleme olaylarında gördük. Başbakanlığa yerleştirilen böcekte gördük. Dışişleri Bakanlığı'ndaki dinleme olayında gördük. 17 Aralık ve 25 Aralık sonrasında 30 Mart seçimlerine yönelik topyekun bir saldırıya dönüştüğünü gördük. Bunlar inkar edilmez gerçekler. Türkiye'de herkesin kanaati oluştu. Ancak kanaatlerle hukuki adımlar atılmaz. Artık bu suçlamalar somut iddianameler haline gelmesi gerekir. Demokratlar olarak bu defa geçtiğimiz dönemde yaptığımız hatalardan ders çıkarmamız lazım. Balyoz ve Ergenekon iddianamelerinin zayıf tarafları, hileleri, bir yapının siyasal hesaplaşma aracı haline getirerek hukuki bir yargılamanın dışarısına çıkarmasının bedelini bugün bütün Türkiye ödüyor. Aynı hatayı tekrar yapmamak gerekir."